Avid türkçesi Avid nedir

Avid ile ilgili cümleler

English: Before David arrived, Samantha started to set the table.
Turkish: David gelmeden önce, Samantha masayı hazırlamaya başladı.

English: By 1969 the debate over virtual memory for commercial computers was over. An IBM research team led by David Sayre showed that their virtual memory overlay system consistently worked better than the best manually controlled systems.
Turkish: 1969'da ticari bilgisayarlar için sanal bellek üzerine tartışma sona erdi. David Sayre tarafından yönetilen bir IBM araştırma ekibi sanal bellek yükleme sisteminin tutarlı olarak en iyi elle kontrol edilen sistemlerden daha iyi çalıştığını gösterdi.

English: Ali is an avid art collector.
Turkish: Ali hırslı bir sanat kolleksiyoncusu.

English: She is an avid reader.
Turkish: O hırslı bir okuyucu.

English: Tom is an avid cyclist.
Turkish: Tom, hevesli bir bisikletçidir.

Avid ingilizcede ne demek, Avid nerede nasıl kullanılır?

Avidin : Çiğ yumurta akında bulunan, biyotine bağlanarak biyotinin bağırsaklardan emilimini engelleyen, pişirilmeyle bu özelliğini kaybeden ve fazla miktarlarda tüketildiğinde biyotin eksikliğine neden olabilen bir glikoprotein. Avidin. Yumurta akında bulunan protein.

 

Avidities : Açgözlülük. İstek. Hırs.

Avidity : Antikorların antijenlerle birleşme yeteneği ve bu yeteneğin derecesi. Gayret. Avidite. İstek. Antikor ve kompleks bir antijen arasındaki bağlanma kuvveti. Açgözlülük. Hırs.

Avidly : Açgözlülükle. Aç gözlüce. Hırslı bir biçimde. Hevesli bir şekilde. Arzulu bir şekilde. Açgözlü bir şekilde. İsteklice. Arzulu bir biçimde. Hırslı bir şekilde.

Avidness : Arzululuk. Açgözlülük. Hırslılık. İsteklilik. Heveslilik.

David and jonathan : David ve jonathan. Yoldaşlar. Ortaklar. Dostlar. Ayrılmaz arkadaşlar.

Corpus luteum graviditatis : Gebelik sarı cismi. Döllenme sonucu yumurtalıkta biçimlenen ve progesteron hormonunu salgılayan sarı renkli oluşum, gebelik korpus luteumu.

David and lucile packard foundation : David ve lucile packard vakfı. Kar amacı gütmeyen çeşitli kuruluşlara bağışlar sağlayan hayırsever bir vakıf.

Camp david accords : Camp david anlaşması. Camp david'de (abd) 1979 yılında israil ile mısır arasında imzalanmış olan barış anlaşması.

Almoravide dynasty : 1056'dan 1147'ye kadar kuzey afrika (fas ve cezayir) ile ispanya'ya hükmeden müslüman berberi konfederasyonu. Almoravide hanedanı.

İngilizce Avid Türkçe anlamı, Avid eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Avid ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

As keen as mustard : Aşırı düşkün. Çok coşkulu. Çok hevesli. Çok istekli.

Inclinable : Meyilli. Eğrilebilir. Eğiliminde. Eğilimli.

Corybantic : Çılgın. Öfkeli. Ayin sırasında sibel tanrıçasına refakat eden ruha benzeyen (özellikle dans ederek ve müzikle tanımlandığı şekilde).

 

Competitive : Yarışma türünde. Rekabet eden. Rekabet edebilen. Rekabetçi. Rakip olan. Yarışmaya dayanan. Rekabete dayalı. Rekabete dayanan. Rekabet edilebilir. Başkalarıyla rekabet edebilir.

Eager : Canlı. Can atan. Arzu. Ateşli. Şevkli. Sabırsız.

Grabbiest : Yağmacı. Şehvetli. Göze çarpan. Haris. Dikkat çekici. Para canlısı.

Anxious : Kaygılanmak. Tedirginliğe neden olan. Kaygılı. Endişeli. Tedirgin. Çok istekli. Meraklı. Korkuya yol açan.

Fervid : Çok şevkli. İhtiraslı. Yoğun. Ateşli. Hararetli. Şiddetli. Ateş gibi. Hiddetli. Çok sıcak.

Grabby : Para canlısı. Dikkat çekici. Göze çarpan. Şehvetli. Yağmacı. Haris.

Gourmand : Pisboğaz. Boğazlı. Obur kimse. Boğazına düşkün. Obur. Çok yiyen. Boğazına düşkün kimse. Doymayan kimse. Gurme.

Avid synonyms : wholehearted, full of vim, aspired, emotionalistic, dabbler, greediest, exalted, bounciest, amateur, industrious, cheerful, impassionate, desirous, gluttons, greedier, grabbier, fervent, unsatisfied, effervescence, fain, angrier, driven, eagers, gumptious, ebullient, applicants, esurient, applicant, agog, cravens, effervescent, aspirational, gormand.

Avid zıt anlamlı kelimeler, Avid kelime anlamı

Unenthusiastic : Ateşli olmayan. Cansız. Aldırışsız. Gayretsiz. Coşkulu olmayan. Kayıtsız. İlgisiz. İsteksiz. Donuk. Soğuk.

Undesirous : İsteksiz. İstemeyen.

Avid ingilizce tanımı, definition of Avid

Avid kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Eager. Longing eagerly for. Greedy.