Bekleme nedir, Bekleme ne demek

  • Beklemek işi

"Bekleme" ile ilgili cümleler

  • "Gelince beklememi sıkı sıkı tembih etmişler." - F. Otyam

Bekleme anlamı, tanımı:

Beklemeye almak : Telefonla yapılmış olan iletişim sırasında karşı tarafı geçici bir süre bekletmek. herhangi bir şeyi kısa veya uzun bir süre ertelemek.

Bekleme odası : Bekleme salonu.

Bekleme salonu : Doktor, avukat vb. ile görüşme öncesinde oturulan yer, bekleme odası. Herhangi bir taşıtı beklemek için gelenlerin oturdukları yer.

Bekleme süresi : Görüşme kararının alınması ile görüşmenin yapıldığı ana kadar geçen süre. Evliliği sona ermiş kadının yeniden evlenebilmesi için aradan geçmesi gereken süre.

Bekleme yeri : Herhangi bir taşıtı beklemek için ayrılan bölme. Bir kimseyi beklemek için ayrılan bölme.

Beklemek : Bir şeyi, bir kimseyi gözetmek, korumak, muhafaza etmek. Aramak, istemek. Ummak. Oyalanmak. Süre tanımak, acele etmemek. Karşılaşma ihtimali bulunmak. Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak.

Beklemeli : Sınıfta kalıp derslere devam etmeyen (öğrenci).

Ağzına verilmesini beklemek : Çalışmayıp işlerinin başkaları tarafından yapılmasını beklemek.

Alesta beklemek : Hazır durumda beklemek.

Aportta beklemek : Köpek avını kovalamak üzere hazırda beklemek. fırsat kollamak.

 

Bebek beklemek : Kadın gebe durumda bulunmak.

Çarşı iti ev beklemez : "başıboş gezmeye alışanlar, disiplinli iş yapmaya gelemezler" anlamında kullanılan bir söz.

Dört gözle beklemek : Çok isteyerek veya özleyerek beklemek.

Fırsat beklemek : En uygun şartı, durumu veya zamanı kollamak.

Hacı bekler gibi beklemek : Büyük bir sabırsızlıkla beklemek.

Hayır beklememek : İyilik ummamak, yararlı olacağını sanmamak.

Kısmet beklemek : Evlenmeyi, evleneceği kimseyi beklemek.

Nefesini tutup beklemek : Heyecan, merak veya endişeyle sonucu izlemek.

Nöbet beklemek : Asker, polis vb. bir yeri, bir kimseyi, bir aracı gözetlemek, korumak gibi amaçlarla bulunduğu yerden belli bir süre ayrılmamak. kurum ve kuruluşlarda işlerin aksamadan yürümesi için sıra ile görev yapmak.

Pusuda beklemek : Gizlenerek saldırıya hazır durumda olmak.

Sol eli beklemek : Yemeğe beklenilen birine, yemeğe başlandığını anlatmak için kullanılan bir söz.

Tetik üstünde beklemek : Hazır, dikkatli, uyanık bulunmak, tetikte olmak.

Yolunu beklemek : Gelmesini beklemek.

Bekleme ile ilgili Cümleler

  • Bekleme her zaman felaketten daha kötüdür.
  • Diğerleri gidiyor, onların gitmesini beklememize ve bir süre konuşmamıza ne dersin?
  • Bekleme fazla uzundu.
  • Ne yazık ki, polis seri katil hakkında daha fazla bilgi bulmaya çalışmak için başka bir mağdur buluncaya kadar beklemek zorunda kaldı.
  • Tom'un talimatlarımı beklemesini söyledim.
  • Ben müşteri hizmetleri temsilcisine ulaşmadan önce telefonda 20 dakika beklemek zorunda kaldım.
  • Biz bunu asla beklemedik.
  • Bekleme.
  • Bekleme odası boşalıyor.
  • Bekleme listesinde olduğunu duydum.
  • Biz leylakları görmek için birkaç hafta beklemeliyiz.
  • Ben beklemeyi göze alamam.
  • Bekleme bitti.
  • Bekleme neredeyse bitti.
 

Diğer dillerde Bekleme anlamı nedir?

İngilizce'de Bekleme ne demek? : adj. waiting, remaining in one place until a certain time or event

n. wait, waiting; expectance, expectancy, anticipation, contemplation, expectation

Fransızca'da Bekleme : attente [la]

Almanca'da Bekleme : n. Erwartung, Zaudern

Rusça'da Bekleme : n. выжидание (N), ожидание (N), дежурство (N)

adj. выжидательный