Bellyful türkçesi Bellyful nedir

Bellyful ingilizcede ne demek, Bellyful nerede nasıl kullanılır?

Have had a bellyful of : Gına gelmek. İllallah demek. Bıkmak.

Bellyfuls : Çok fazla. Bıkkınlık. Gereğinden fazla.

Bellyflop : Göbek dalışı. Önce göbeğin suya batırıldığı dalma türü.

Belly ache : Göbek ağrısı. Karın ağrısı.

Belly band : Bel kuşağı.

Belly laugh : Gürültülü kahkahalarla gülme. İçten (bir) kahkaha.

Belly dancing : Göbek atma. Oryantal dans. Göbek dansı. Kadınlar tarafından kalçalar sallanarak ve mide kasları sıkılaştırılarak yapılan tahrik edici ortadoğu dansı.

Belly button : Göbek deliği. Göbek.

Belly land : İniş takımlarını kullanmadan gövde üzerine inmek. Gövde üzerine inmek.

Belly flop : Karın üstü dalış. Gövde üstü suya iniş (uçak).

İngilizce Bellyful Türkçe anlamı, Bellyful eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bellyful ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Boredoms : İlinti. Gına. Afakan. Usanç. Can sıkıntısı. Sıkıntı. Bun.

Jadedness : Tükenme. Yorgunluk. Bitkinlik. Birşeylerin aşırı yenmesi yüzünden bıkkınlık.

Surfeit : Aşırı miktar. Tokluk. Fazlasıyla (yemek). Aşırı yemek. Fazlasıyla içirmek. Fazlasıyla doldurmak. Şişkinlik. Fazlasıyla yedirmek.

 

Accidie : İlgisizlik. Hissizlik. Tembellik. Hareketsizlik. Kaygısızlık. Uyuşukluk. Cansızlık. Halsizlik.

Exorbitant : Aşırı derecede. Had safhada. Fahiş. Aşırı. Kazık. Sınırı aşan. Aşırı yüksek. Fahiş (fiyat). Haddi aşan.

Surfeiting : Aşırı yemek. Tıka basa yedirmek. Fazlasıyla doldurmak. Fazlasıyla (yemek). Şişkinlik. Fazlasıyla yedirmek. Fazlalık. Tokluk.

Excrescent : İç türemeli. Gereksiz. Yumru gibi.

More than enough : Fazlasıyla. Gereğinden çok. İhtiyaçtan fazla. Yeterinden fazla. Yeter de artar. Aşırı.

By a long chalk : Epey. Fersah fersah. Uzun bir yolla. Büyük bir miktarla. Bir hayli. Oldukça.

Incensement : Kızgınlık. Sinir. Hiddet. Öfke. Çileden çıkma. Kızışma.

Bellyful synonyms : overmuchness, ever so much, dozens, surplus, redundant, by half, a hell of a lot, extra, enough and to spare, by a long shot, by far, beyond measure, exasperation, excess, unduly, overmuch, dulness, accidies, overabundance, bellyfuls, countless, boredom, ennui, excessive, surfeited, superabundant, surfeits, superabundance, a lot, unnecessary, excessively, ennuis.

Bellyful ingilizce tanımı, definition of Bellyful

Bellyful kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As much as satisfies the appetite. Hence: A great abundance. More than enough.