Jadedness türkçesi Jadedness nedir

Jadedness ingilizcede ne demek, Jadedness nerede nasıl kullanılır?

Jaded : İsteksiz. Yorgun. Bıkkın. Yavan. Bitkin. Yorulmuş. Zevksiz. Tatsız tuzsuz. Bezgin. Çok yorgun.

Jadedly : Bitkin bir şekilde. Tatsız tuzsuz bir halde. İsteksizce. Yıpranmış bir şekilde. Yorgun bir biçimde. Bitkin bir halde. Yorgun bir şekilde.

İngilizce Jadedness Türkçe anlamı, Jadedness eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Jadedness ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Wearing out : Bitme. Bir yanıtlayıcının sık sık yapılan tecimsel soruşturulardan ötürü bilimsel araştırmalara karşı ilgisizliği ya da güvensizliğinden doğan olumsuz durum. Yıpranma. Yorgunluktan canı çıkma. Yorulma. Çok kullanılmaktan hırpalanma. İncelme. Aşınma.

Extinction : Ucaylanma mikroskobu altında döndürüldüğünde, anizotrop bir kristalin nikoller haçlanınca, girişim olayları dolayısıyle dört kez kararması. (bu kararma, oküler kılları ile mineralin belirli bir kristalyazar yönünün arasındaki açı 0° ve 90° ya da bunun tam yarısı olduğu durumlarda ortaya çıkarsa, bu kararmaya doğru kararma -sönme-, açı başka değerde ise eğri kararma -sönme- denir.). İtfa. Kararma. Yok etme. Sönme. İmha. Soy tükenmesi. Bir etki ya da eylemin, erke yitirimi nedeniyle zaman içinde güçsüzleşerek ortadan kalkması. Engelleyici bir ortamda, saçılma ya da emilme yoluyla ışınırlık yoğunluğunun düşmesi.

 

Asymmetry : Bakışımsızlık. Bakışım özelliği göstermeme. Simetrik olmama. Asimetrilik. Simetrinin bozulması. Bakışım özelliği olmama durumu. Bir dağılıma ilişkin eğrinin bakışımlılıktan ayrılma durumu. Herhangi bir simetri tipine sahip olmama durumu. Fizik, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Asimetri.

Nudity : Çıplaklık. Fakirlik. Çıplak insan figürü. Yokluk.

Languorousness : Melankoli. Halsizlik. Kuvvetsizlik. Duygusuzluk. Enerji eksikliği. Umursamazlık. Güçten düşme. İlgisizlik. Zayıflık.

Condition : Şartına bağlamak. Şart. Hayvanların bakım ve beslenmelerine göre gösterdikleri zayıflık veya topluluk durumu. Medeni durum. Gerekli ya da zorunlu olan şey. Koşul. Durum. Alem. Koşullamak. Kayıt.

Defatigation : Halsizlik.

Imbalance : Dengesizlik. Muvazenesizlik. Denksizlik. Oransızlık.

Tucker : Bezdirmek. Korse içine giyilen dantel yelek. Yormak. Korse içine giyilen dantel yelek (17.yy.). Tıkıştıran. Yiyecek. Şömizet. Boyun atkısı (kadın). Plise makinesi.

Tiredness : Argınlık.

Jadedness synonyms : debilities, accidie, status, asthenia, frazzles, ambidextrousness, altogether, being exhausted, surfeited, incensement, bellyfuls, bareness, exinanition, boredom, frazzle, dissymmetry, tiresomeness, surfeit, extinctions, nudeness, exhaustion, deadness, left handedness, staleness, tuckering, debility, right handedness, surfeits, bellyful, lassitude, ambidexterity, lassitudes, dulness.

 

Jadedness zıt anlamlı kelimeler, Jadedness kelime anlamı

Symmetry : Ahenk. Bir nesne ya da işlevin; belirli eksen, özek noktası ve işlemlere göre noktalarının yerleri değiştirildiğinde görünümünü değiştirmemesi özelliği. Benzer yarımlara bölünebilme hali, bir eksenin iki bölgesinin yapı ve biçim benzerliği, simetri. Bir dağılıma ilişkin eğrinin tepe noktasıyla ortalamayı birleştiren doğruya göre iki eşit parçaya ayrılması durumu. Bakışımlılık. Uyum. Simetri. Bir kristalde, elemanlarının bir eksen ya da bir düzleme göre eşdeğerinin bulunması. Tenazur. Bir geometrik biçim, molekül ya da örütün, bir noktadan geçen çizgi, eksen ya da düzleme dikey bir çizgiyle ve bunlara göre birbirine eşit iki bölüğe ayrılabilmeleri özelliği. (örn. örütlerin benzer yüzeylerinin art arda düzenlenmeleri.).

Invariability : Sabitlik. Değişmezlik. Süreklilik.

Evenness : Düzgünlük. Dürüstlük. Doğruluk. Huzur. Düz oluş. Aynılık. Tarafsızlık. Düzlük. Eşitlik.