Bhagwan türkçesi Bhagwan nedir

Bhagwan ingilizcede ne demek, Bhagwan nerede nasıl kullanılır?

Bhagavadgita : (sanskritçe) song of god - tanrı'nın şarkısı isimli kutsal şiir. Bagavad gita. (hindu dili sanskritçede) song of god (tanrı'nın şarkısı). Yaklaşık olarak iö 300 yılında yazılan destansı bir hindu şiiri.

Bhagnari cattle : Pakistan’ın belucistan eyaletinden köken alan, rengi beyazdan griye kadar değişen tonlarda, boğalarında boyun, omuz ve hörgüç daha koyu renkli, vücudu iri ve sıkı yapılı, boynuzları kısa ve kesik tarzda, hörgücü küçük veya orta büyüklükte, kuyruk ucu siyah renkli, ağır çekim işleri için uygun ve iş verimi yönünde yetiştirilen, bos indicus grubu sığır ırkı. Bhagnari sığırı.

Bha : Bütillendirilmiş hidroksi anizol. Bha.

Bhajan : Hindu veya sih ilahisi (hinduizm).

Bhajee : (hindistan) yağda kızartılan küçük düz sebze toplarıyla yalpan bir yemek.

Bhargava franzini narendranathan statistic : Bhargava-franzini-narendranathan istatistiği.

Bharal : Mavi koyun. Mavi-gri yünü ve geriye doğru kıvrılan boynuzları olan yabani bir koyun türü (himalayalar'a ve batı çin'e özgüdür).

Bhargava schmidt phillips test : Bsp sınaması. Bhargava-schmidt-phillips sınaması.

 

Bhargava test : Bhargava sınaması.

Bhangs : Hint keneviri. Kenevir. Haşiş.

İngilizce Bhagwan Türkçe anlamı, Bhagwan eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Bhagwan ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Pragmatical : İşgüzar. Bilgiçlik taslayan. Eğitici. Dogmacı. Pragmatik. Faydacı. Her şeye karışan. Pratik.

Informative : Aydınlatıcı. İstihbari. Ders verici. Bilgilendirme amaçlı. Tanıtıcı. Bilgilendirici. Bilgi verici. Eğitici. Bilgi.

Cock : Vana. Rüzgargülü. Hazır duruma getirmek. Tabanca horozu. Zırva. Saçmalık. Erkek av kuşu. Saman yığını. Kullanma yerinde suyu açıp kapamakta kullanılan araç. Tüfek horozunu çekmek.

Instructor : Eğitmen. Okutman. Öğretim elemanı. Öğretim üyesi. Eğitici. Resmi ya da özel bir eğitim kurumunda çocukların, gençlerin ya da yetişkinlerin istenilen öğrenme yaşantıları kazanmalarına kılavuzluk etmek ve yön vermekle görevlendirilmiş kimse. bilgi, görgü ve yaşantısı ile belli dal ve alanlarda başkalarının yetişme ve gelişmesine yardım eden kimse. 3-öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği öğrenimi bitirerek ya da yeterlikleri kazanarak öğretmenlik yapma yetkisini elde etmiş olan kimse. Arıcılık eğitimcisi. Asistan.

Spiritual father : Manevi lider. Ruhani baba. Manevi baba. Hayranlık duyulan obje.

Dons : Giyinmek. İspanyol efendisi. Giydirmek. Don. Bey. Uzman. Kuşanmak veya giyinmek. Giymek. Öğretim görevlisi.

Past master : Erbab. Usta. Erbap.

Preceptor : Hoca. Okul müdürü.

Captains : Ustabaşı. Yönetmek. Kaptanlık yapmak. Baş garson. Şef. Yüzbaşı. Bir gemi veya uçağın idaresinden sorumlu kişi. Postabaşı. Lider.

 

Indoctrinator : Beyi yıkayıcı. Doktrinci.

Bhagwan synonyms : pioneers, roadman, pioneer, spokesperson, mentor, mentors, voice, representative, expert, pundit, preceptive, old master, bellwethers, adept, indoctrinators, instructors, don, conductor, maestro, educator, mistress, pragmatic, maestros, educational, tallyman, dominie, old hand, salesman, instructional, eldest hand, educationists, instructing, adepts.