Biasses türkçesi Biasses nedir

  • Önyargılı davranmasına neden olmak.
  • Aleyhte etkilemek.
  • Aklını çelmek.
  • Etki altında bırakmak.

Biasses ingilizcede ne demek, Biasses nerede nasıl kullanılır?

Biassed : Peşin hükümlü. Önyargılı. Etki altında kalmış. Taraflı.

Biassedly : Taraflı bir şekilde. Önyargılı bir şekilde.

Absolutely unbiassed estimator : Mutlak yansız tahminci.

Unbiassed : Tarafsız. Taraf tutmayan.

Unbiassed critical region : Tarafsız kritik bölge.

Bias voltage : Polarlama gerilimi. Ön mıknatıslama voltajı. Denetim gerilimi.

Unbiassed error : Tarafsız hata.

Bias binding : Verev bant. Verev bantı. Verev biye. Çapraz şerit.

Bias minimal procedure : Enküçük yanlılık yordamı.

Bias cut : Verev kesilmiş. Çapraz kesilmiş.

İngilizce Biasses Türkçe anlamı, Biasses eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Biasses ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Multitude : Kalabalık. Çokluk. Çok sayı. Kat. İzdiham. Halk yığını.

Prejudice : Kayırma. Peşin yargı. Önyargılı olmasına neden olmak. Önyargı. Önyargı verdirmek. Zarar vermek. Etkilemek. Sakınca (hukuk terimi). Zarar (hukuk terimi).

Following : Takip eden. Taraftarlar. Yandaşlar. İzleyen. Sonra gelen. Destekçiler türkümü. Yandaş türkümü. Belirtilen. Ertesi. Aşağıdaki.

 

Hoi polloi : Gürültü. Avam. Ayak takımı. Yaygara. Ayaktakımı. Velvele.

Spectacles : Gözlük.

Pince nez : Yaylı gözlük. Kıskaç gözlük. Kelebek gözlük.

Biases : Önyargılar.

Dissuade from : -den caydırmak. -den vazgeçirmek. Caydırmak. Vazgeçirmek. -sını engellemek.

Specs : Belirle. Gözlük.

Cozen : Koparmak. Zorlamak. Dolandırmak. Kandırmak. Aldatmak.

Biasses synonyms : biasing, the great unwashed, mass, bias, allured, temporalty, cozened, cozening, cozens, bridge, nosepiece, beguile, biassing, dark glasses, people, audience, lorgnette, followers, sunglasses, beguiles, optical instrument, grouping, goggles, allures, laity, allure, eyeglasses, group, frame, shades, dissuade, bifocals, prejudicing.

Biasses zıt anlamlı kelimeler, Biasses kelime anlamı

Clergy : Ruhban sınıfı. Rahipler. Papazlar. Rahip. Rahipler sınıfı. Ruhban. Rahip sınıfı.

Disappear : Yitmek. Kaybolmak. Unutulup gitmek. Ortadan kaybolmak. Ortadan kalkmak. Yok olmak. Aniden kaybolmak. Gözden kaybolmak. Uçmak. Ortalıktan kaybolmak.