Binder türkçesi Binder nedir

  • Bağ.
  • Yapıştırıcı.
  • Cilt makinesi.
  • Cilt.
  • Biçerbağlar.
  • Dosya.
  • Cilt yapan kimse, cilt ustası.
  • Geçici anlaşma.
  • Klasör.
  • Sicim.
  • Ciltçi.
  • Lastik bant.
  • Kuşak.
  • Asıl güvence belgesi düzenleninceye kadar geçerli olmak ve güvencenin yapıldığını göstermek üzere verilen belge.
  • Geçici güvence belgesi.
  • Madencilik, ekonomi alanlarında kullanılır.
  • Bağlayıcı.
  • Bağlayıcı madde.
  • Cilt makinası.
  • Kap.

Binder ile ilgili cümleler

English: I use a three-ring binder for all my subjects instead of a notebook for each one.
Turkish: Her biri için bir dizüstü bilgisayar yerine bütün konularım için üç halkalı klasör kullanırım.

Binder ingilizcede ne demek, Binder nerede nasıl kullanılır?

Binder distributor : Bağlayıcı distribütörü. Bağlayıcı distribütör.

Binder document unbinder : Cilt belgesi ciltten çıkarıcı.

Binder help : Ciltçi yardımı.

Binder properties : Cilt özellikleri.

Binder reconciler : Cilt uzlaştırıcısı.

Bituminous binder : Bitümlü bağlayıcı.

Microsoft office binder document unbinder : Microsoft office cilt belgesi ciltten çıkarıcı.

About office binder : Office ciltçi hakkında.

Binder routing : Cilt dolaştırma.

Microsoft office binder wizard : Microsoft office çiltçi sihirbazı.

İngilizce Binder Türkçe anlamı, Binder eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Binder ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Stringing : Düzenlemek. Kandırmak. Kılçıklarını ayıklamak. Takmak (tel, ip). Sıralamak. Yutturmak. Germek. İpe dizmek. Aldatmak. Bağlamak.

Twining : Sarılmak. Dolamak. Örmek (çelenk). Örmek. Sarmak. Bükülen. Bir şey etrafında sarmal olan. Bükmek. Bulaştırmak (işe).

Agglutinant : Yapıştıran. Yapışkan. Yapışkan madde. Birbirine yapışan. Aglutinant. Aglutinin. Tutkal.

Ring binder : Yuvarlak. Telli defter.

Cincture : Kemer. Kuşak dolamak. Kuşatmak. Çevrelemek. Dolamak. Sarmak. Pervaz.

Dermis : İçderi. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Omurgalı hayvanlarda derinin epidermisinin altında bulunan, epidermisten bazal lamina ile ayrılmış bağ dokusundan yapılmış, kollagen tellerce zengin olan alt tabaka. kutis, koryum, dermis. Dermiş. Derma. Alt deri. Derinin epidermis altında bulunan, stratum papillare ve stratum retikulare olmak üzere iki kısma ayrılan mezoderm kökenli kısmı, derma. Esas deri. Dermis.

Stabilizer : Dengeleme aygıtı. Seslendirme aygıtlarında, kuşağın geçtiği yolda bulunup kuşağın düzgün devinimini sağlayan makara. Nitrat tabanlı filmlerin yapımında kullanılan, filmin kimyasal yönden dayanıklılığını artırıp yanıcılığını azaltan özdek. renkli filmde jelatini sağlamlaştıran, renkli görüntünün korunmasını sağlayan özdek. Gıda mevzuatında belirtilen özellik ve koşullarda olmak üzere sucuk, salam, sosis vb. et ürünlerine dolgunluk, su tutucu ve hamuru bağlayıcı özellik veren doğal veya yapay maddeler. Sabitleyici. Durultucu. Pekiştirici. Stabilize eden. Gıda maddelerinin üretiminde arzu edilen yapıyı oluşturmak, korumak veya iyileştirmek amacıyla kullanılan, iki veya daha fazla karıştırılamaz fazın homojen dağılımını ve gıdaların renklerini koruyan veya kuvvetlendiren katkı maddeleri, stabilizör.

 

Cinctured : Kuşatmak. Sarmak. Çevrelemek. Dolamak. Kemer. Pervaz.

Files : Sıra. İle ilgili dosyalar. Dosya sayısı. Törpü. Dosyalar. Eğe.

Coiler : Kangal sarıcı. Başka bir nesneyi saran kimse veya şey. Bobin sarıcı. Koyler.

Binder synonyms : adhesive agent, adhesive material, catchalls, affixture, connection, reaper, coilers, binding, cohesive, working agreement, twined, interim agreement, elastic band, folder, binders, container, modus vivendi, binding machine, splicer, containers, holders, cincturing, in folder, abdominal belt, corium, connecter, bounding, capes, derms, bk, bindles, elastics, file folder.

Binder ingilizce tanımı, definition of Binder

Binder kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, a binder of books. One who binds. As, a binder of sheaves. One whose trade is to bind.