Stringing türkçesi Stringing nedir

Stringing ingilizcede ne demek, Stringing nerede nasıl kullanılır?

Astringing : Kabız. Sıkmak. Sıkıştırmak. Büzmek.

Hamstringing : Dirsek kirişi. Aksatmak. Sakatlamak. Topuk kirişini keserek sakatlamak. Topal etmek. Kösteklemek. Dizardı kirişi. Dizardı kirişini koparmak veya kesmek. Diz arkasındaki kiriş. Baltalamak.

Restringing : Yeniden takmak (tel veya ip).

Stringiness : Lifli oluş. Kılçıklı oluş. Liflilik. İplikli olma. Lifli olma. Tel tel olma. Tel gibi olma.

Stringier : İplik iplik. Tel tel. İp gibi. Kılçıklı. Lifli. Tel gibi.

String gauge : Tel çapı. Çalgı telinin çapı.

String band : Telli çalgılar orkestrası. Yaylı sazlar orkestrası.

String beans : Çalı fasulye. Ayşekadın fasulye. Taze fasulye. Çalıfasulyesi. Çalı fasulyesi.

String bean : Ayşekadın fasülye. Çalı fasulyesi. Çalı fasülyesi. Çalıfasulyesi. Ayşekadın.

String core : Sargılı telin içerisindeki çelik, bağırsak, hayvan kılı veya sentetik maddelerden üretilen hat. Tel çekirdeği.

İngilizce Stringing Türkçe anlamı, Stringing eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Stringing ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Con : Dikkatle okumak. Sahtekarlık yapmak. Hile yapmak. Bir ölçek sınarının dile getirdiği yargıya katılmayan ya da olumsuz yanıt veren kişi, ona ters düşen tutum ya da görüş. Dolandırmak. Karşı. Dümen kullanmak. Aleyhte.

Collate : Sıraya koymak. Sıraya koymak (sayfaları). Bilgisayar, bilişim alanlarında kullanılır. Harmanlamak. Harman etmek (formaları). Giriştirmek. (yazı) karşılaştırmak. Sıralamak (sayfaları). Karşılaştırarak okumak.

Arrays : Diziler. Çeki düzen vermek. Giydirmek. Süslemek. Sıraya dizmek.

Drew : Çekilen. Demlemek. Fıçıdan çekmek. Kura çekmek. Silah çekmek. İkna etmek. Kağıt çekmek. Almak. Mississippi eyaletinde şehir. Çekmek.

Chain : Kümeölçüm çözümlemesinde küme üyeleri arasında beliren tek uçlu çekim bağı. Silsile. Silsile (dağ). Zincir. Zincir takmak. Elini kolunu bağlamak. Halkalık. Sınırlama. Boyunduruk. Dekoru tutmaya yarayan zincir.

Racked : Gererek işkence yapmak. İşkence etmek. Uzatmak. Kirayı çok artırmak. Rafa koymak. Rüzgarda uçuşmak (bulut). Rafa kaldırmak. Eziyet etmek. Fıçıdan çekmek (içki).

Attaching : Eklemek. Bağlanmak. Takma. İliştirmek. İzafe. Takmak. Tutturmak. Yüklenmek. El koymak.

Befools : Aptal yerine koymak. İşletmek.

Aligns : Hizaya getirmek. Hizalamak. Sıraya dizmek. Sıralanmak. Dizilmek. Hizaya sokmak. Sıraya koymak. Aynı hizaya getirmek.

Flex : Esnek kablo. Bükmek (kası). Kasmak. Kablo. Tel. Eğmek. Esnetmek. Bükmek. (kas) kasmak.

Stringing synonyms : gram's method, array, gram stain, gram method, gram's stain, soilure, gram's procedure, soiling, diddling, clusters, distend, clamp, alining, cons, accessing, arrange, consecution, codifies, diddles, attribute, frequency, cycle, dish out, arranges, deceived, fob off, befooled, extend, distending, attach, compose, diddled, rope.

 

Stringing zıt anlamlı kelimeler, Stringing kelime anlamı

Unimpressive : Etkileyici olmayan.

Good : Hayırlı. Sağlığa yararlı. Yararlı. Çok. Menfaat. Sağlam. Dolu dolu. İyi. Hayır. Sağlamlaştırmak.