Boarding and search of ships türkçesi Boarding and search of ships nedir

  • Yabancı ülkelerden gelen ya da oralara giden deniz taşıtlarında, ilgili gümrük görevlilerince (koruma memuru) belge ve kayıtların görülüp incelenmesi, kaptana gerekli sorular sorularak sorgu kağıtlarının doldurulması ve taşıtın yoklanması gibi işler.
  • Deniz taşıtlarının kontrolü.
  • Deniz taşıtları deneti.
  • Gümrük alanında kullanılır.
  • Deniz taşıtların kontrolü.

Boarding : Gemiye binme. Tahta parmaklık. İlan tahtası. Parmaklık (tahta). Tahtalayarak. Yiyecek içecek. Yiyecek. Tahta kaplı. Tahta kaplama. Yatılı.

And : Ma. Ayrıca. De. Da... da... ya da de... de. İle. Sonra. Ve bu yüzden. -bundan dolayı. Da. Bir de.

Search : Gedik açmak (mermi). Yoklamak. Aramak. Bilgisayar, bilişim, hukuk alanlarında kullanılır. Araştırma. Sondalamak (medikal tıp terimi). Arama. Dikkatle incelemek. Kollamak. Bir öğeler kümesinin, belirtilen bir özelliği taşıyan bir ya da birden çok öğenin bulunması amacıyla incelenmesi.

Of : -dan. -den övünerek bahsetmek. Den. -nın. Yüzünden. -nin. -in. -li. Hakkında. In.

Ships : Göndermek. Gemi ile yollamak. Nakletmek. Tayfa olmak. Gemiye binmek. Su almak (gemi). Kürekleri içeri almak. Tayfa olarak almak. Gemiye bindirmek. Gemiler.

 

Boarding and search of aircrafth : Hava taşıtları deneti. Yabancı ülkelerden gelen ya da yabancı ülkelere giden hava taşıtlarının, gümrük ilgililerince belge ve kayıtlarının görülüp incelenmesi.

Sözcükler, direkt olarak Boarding and search of ships ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Approved routes : Gümrük yolları. Bir ülkenin gümrük yasaları uyarınca, mal ve yolcu giriş çıkışı için izlenmesi zorunlu olan kara, su ve demiryolları.

Ceiling bond : Tavan ödün. Gümrük vergisinin, uluslararası antlaşmalar ve görüşmeler sırasındaki düzeyinin üstünde bağlanması. (bu, o ülke için konu alınan vergi oranını, bağlanan düzeyin üstüne kendiliğinden çıkaramama yükümlülüğünü doğurur, a. bk. ödün.).

Boarding and search of aircrafth : Yabancı ülkelerden gelen ya da yabancı ülkelere giden hava taşıtlarının, gümrük ilgililerince belge ve kayıtlarının görülüp incelenmesi. Hava taşıtları deneti.

Clearance through customs : Gümrükleme. Gümrük işlemlerini yaptırıp bitirerek, malları yurda sokma ya da yurttan çıkarma.

Concession rate : Bir ülkenin başka bir ülkeyle yaptığı iki yanlı bir antlaşma ile belli edilen gümrük vergisi düzeyi. Ödünlü vergi oranı.

Autonomous rate of duty : Yasal vergi oranı. Gümrük bildirmeliğine, yasa ile ya da onun verdiği yetkiye dayanılarak hükümetçe konulmuş olan ve o ülkece tek yönlü değiştirilebilen vergiler.

Brussels nomenclature : Brüksel mal bölümleme çizelgesi. Gümrük bildirmeliklerinde yazılı malların bölümlendirilmesinde temel alınan, gümrük işbirliği konseyi'nce düzenlenmiş çizelge.

 

Bound item : Bağlı mal. Uluslararası antlaşmalarla başka bir ülkeye verilen ödün sonucu, gümrük vergisine bağlanmış olan mal.

Ad valorem duties : Değer vergisi. Gümrük bildirmeliklerinde, malların değeri üzerinden alınan vergi.

Commin external tariff : Avrupa topluluklarına üye ülkeler dışındaki ülkelerden gelen mallara uygulanan ortak gümrük bildirmeliği. Ortak dışbildirmelik.

Boarding and search of ships synonyms : ad valorem basis, composite duties, clearence for home use, coasting traffic, aircraft cargo manifeste.