Boiler türkçesi Boiler nedir

Boiler ingilizcede ne demek, Boiler nerede nasıl kullanılır?

Boiler brush : Kazanın kurumlarını temizlemekte kullanılan fırça. Kazan fırçası.

Boiler capacity : Kazan gücü. Kazan kapasitesi.

Boiler cleansing compound : Kazantaşı çözücüsü. Kazan taşı çözücüsü.

Boiler compound : Kazantaşı önleyicisi.

Boiler feeder : Buhar kazanında su düzeyinin aynı kalmasını sağlıyan aygıt. Kazan besleme pompası. Kazan besleyicisi.

Boiler room : Kazan dairesi.

Boiler section : Dökme dilimli kazanı oluşturan parçalardan biri. Kazan bölümü. Kazan dilimi.

Boiler nipple : Kazan nipeli. Dökme dilimli kazanlarda dilimleri birleştiren konik yüzeyli nipel.

Boiler loading : Kazan yüklenmesi. Kazana yakıtın konması. Kazanın yüklenmesi.

Boiler feeding : Kazanın beslenmesi. Kazanda eksilen suyun tamamlanması.

İngilizce Boiler Türkçe anlamı, Boiler eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Boiler ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Teakettle : Çay ibriği. Çaydanlık.

Water bug : Su böceği.

Actinolite : Işıntaşı. Aktinolit.

Water heater : Şofben. Sıcak kullanma suyunu ısıtan aygıt. Su ısıtıcı. Saat ayarlı termostat. Termosifon.

 

Coddler : Sıcak su içerisinde yavaşça yemek hazırlayan kimse.

Cooker : Ocak. Gaz ocağı. Yemek pişirme kabı. Pişirme kabı. Fırın (üstü ocak altı fırın olan mutfak aleti). Mutfak (ocak). Fırın. Tencere. Pişirilmeye uygun meyve.

Additional flotation : Yeniden yüzdürme.

Boiler synonyms : steam whistle, heating system, heating plant, boilerplate, caldron, cauldrons, steamboiler, heating, advance per shift, boilers, heat, steam engine, additional support, seether, cookers, abandon, vessel, accident frequency, advancing longwall, acid rock, kettle, coddlers, pot, steam boiler, kier, caldrons, acidization, kettles, thermosiphon, acetylene lamp, activated carbon, donkey boiler, advance heading.

Boiler ingilizce tanımı, definition of Boiler

Boiler kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Esp., a coral reef on which the sea breaks heavily. A sunken reef. One who boils.