Turkish: Kafeterya self-servis tarzı bir restorandır.
English: The cafe is run by students.
Turkish: Kafe öğrenciler tarafından işletilir.
English: Let's go to the cafe where they serve hookahs.
Turkish: Nargile hizmeti veren bir kafeye gidelim.
English: "What will we do if we miss the last train?" "How about waiting until morning at an internet café or somewhere else?"
Turkish: "Son treni kaçırırsak ne yapacağız?" " Sabaha kadar bir internet kafede ya da başka bir yerde beklemeye ne dersin?"
English: Is there a cafe where I can have a light meal?
Turkish: Hafif bir yemek yiyebileceğim bir kafe var mı?
Cafe au lait : Sütlü kahve. Açık kahverengi renk. Eşit miktarlarda kahve ve sıcak süt.
Cafe latte : Sıcak veya köpüklü buharı tüten sütle karıştırılmış espresso. Caffe latte.
Pavement cafe : Kaldırım kafeteryası. Kaldırım üstü kafe.
Where is the nearest internet cafe : En yakın internet kafe nerede.
Cafeine : Kafein. Coffea arabica, c. liberica, c. canephora bitkilerinin kavrulmuş ve öğütülmüş tohumlarından elde edilen metilksantin türevi, merkezi sinir sistemi uyarıcısı olan bir ilaç.
Cafeteria system : Kafetarya sistemi. Otomatik yemleme. Kafeterya sistemi. Rasyonların veya rasyon ham maddelerinin, hayvanların yiyebilecekleri kadar yemelerini sağlayacak biçimde verilerek yemlenmeleri yöntemi, otomatik yemleme.
Caffe latte : Sıcak veya köpüklü buharı tüten sütle karıştırılmış espresso. Espresso ve süt karışımı bir içecek.
Caffein : Kahve ve çay bitkilerinde bulunan sebze alkaloidi. Kafein. Uyandırıcı. Uyarıcı.
Cafeterias : Kafeterya. Yemekhane.
Scale of cafeteria questions : İlgili ölçüm boyutuna ilişkin değişik tutum düzeylerini dile getiren, çok sayıda seçeneğin izlediği sorulardan oluşmuş ölçek. Çokseçenekli ölçek.
Sözcükler, direkt olarak Cafe ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Alehouse : Meyhane. Birahane. Taverna.
Boozers : Ayyaş. İçki içen kimse. Alkolik. Meyhane. Sarhoş. İçkici. Pub.
Coffee room : Kahve servisi yapılan mekan (aperatifler ve diğer içeceklerle birlikte).
Sweetshop : Şekerci dükkanı.
Ordinaries : Basit. Olağan şey. Tabldot lokanta. Sıra işi. Alelade. Alışılmış şey. Olağan. Sıradan. Adi.
Fortresses : Hisar.
Coffeehouse : Mahalle kahvesi. Çayevi.
Eating place : Yeme yeri. Restoran.
Cafe synonyms : espresso shop, cybercafe, dram shop, cake shop, castle, cafes, pastry shop, muds, mud, goal, ale house, bar, coffeehouses, citadels, castles, coffee tree, groggery, barroom, citadel, coffees, continental breakfast, pull in, forted, coffee, restaurant, confectionary, fortress, coffee bar, forts, grillroom, goaling, boozer, eating house.
Sayfa düzgün görüntülenmiyorsa, lütfen sayfayı yenileyin. (F5)
Bu kısımda Cafe kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Cafe ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Cafe anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Cafe ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.