Bar nedir, Bar ne demek

Bar; bir spor terimidir. kökeni fransızca, ingilizce dillerine dayanır.

  • Anadolu'nun doğu ve kuzey bölgesinde, en çok Artvin ve Erzurum yörelerinde el ele tutuşularak oynanan, ağır ritimli bir halk oyunu.
  • Halter sporunda ağırlığı oluşturan kiloları birbirine bağlayan metal çubuk.
  • Danslı, içkili eğlence yeri.
  • Ateşten, mide bozukluğundan, ağızda, dil ve dişlerde meydana gelen acılık, pas.
  • Ayaküstü içki içilen eğlence yeri
  • Hava basıncı birimi.
  • Amerikan bar.

"Bar" ile ilgili cümle

  • "Bahçesi var, bağı var, ayvası var, narı var / Atamızdan yadigâr bizde ata barı var" - Halk türküsü
  • "Barda yan yana oturuyor, içiyoruz." - R. H. Karay
  • "Barlarda, gazinolarda millî dilin konuşulduğunu pek işitmezdiniz." - O. S. Orhon
  • "Barın kapısından bir adam fırladı." - A. İlhan

Yerel Türkçe anlamı:

El ele tutuşarak, halka şeklinde oynanan bir millî oyun.

Yük

Tükrük, salya.

Av: Tavşan barına gidelim.

Meyve ağaçları ve sebzelerin çiçekleri.

Kir.

Bağır, göğüs

Değersiz, kötü, adi, sefil, pis, berbat.

Kir, pas.

Kir, toz toprak

Bahçe duvarı, çit, avlu duvarları üzerine konulan çalı çırpı, harçsız yapılmış olan duvar, tarla sınırı, tarlaların alt yanına çekilen taş set, siper.

Ateşten, miğde bozukluğundan, ağızda, dil ve dişlerde hasıl olan acılık, sarı tortu, pas.

 

Bar, oyun

Deniz turu.

Fasulye, bezelye gibi bitki tohumlarının yeşil kabuğu. 3.bk. barı (I)-1.

Sirke, pekmez ve benzeri sulu yiyeceklerin üzerindeki köpük, küf, mantar.

Pas, oksitlenme, sürahi, çaydanlık ve bardakta meydana gelen tortu, kireç.

Ağır yük.

Yapışkan olan her hangi bir madde: Biraz bar olsa şunu yapıştırırım.

Göğüs

Gösteri Sanat terimi olarak anlamı:

Doğu Anadolu halk danslarına verilen ad. Erlik, yiğitlik simgesi olarak görülen bir danstır.

Kimya'daki anlamı:

C.G.S. sisteminde basınç birimi, 1bar = 1 din/cm²= 0,100 Pa.

Tiyatro'daki terim anlamı:

(T.K.O.): Doğu Anadolu danslarına verilen ad.

Dansçıların çalışma yerinde bulunan, gövdelerini doğru olarak yerleştirmelerine yarayan duvara çakılı çubuk.

Bir Türk halk dansı çeşidi.

Zanaat Ticaret alanındaki sözlük anlamı:

Bahçe çiti. (Başkışla *Karaman -Konya)

Diğer sözlük anlamları:

Kir, pas.

İngilizce'de Bar ne demek? Bar ingilizcesi nedir?:

barre, bar

Fransızca'da Bar ne demek?:

bar

Bar anlamı, kısaca tanımı:

Bar tutmak : Bar oynamak için hazırlanmak ve oyuna başlamak.

Bar bağlamak : Kir bağlamak, paslanmak.

Barbaşı : Bar oyunlarında sıranın sağ başında yer alan ve oyunun düzenini sağlayan kimse.

Bar havası : Bar oyunlarında tek veya toplu olarak söylenen ezgi.

Amerikan bar : Lokanta, otel veya evlerde içki içmek için ayrılmış köşe, bar.

Barparalel : Düşey direkler üzerine paralel olarak tutturulmuş iki tahta çubuktan oluşmuş jimnastik aracı.

Danslı : Dans edilen.

İçkili : İçki içilen. İçki içmiş olan. İçki içmiş olarak.

Eğlence : Neşeli ve hoşça vakit geçirten şey veya kimse. Eğlenme işi, sefahat.

 

Ayaküstü : Kısa sürede, acele olarak, ayaküzeri. Oturmadan, ayakta durarak.

İçki : İçinde alkol bulunan içecek. Bu içeceği içme işi.

Amerikan : Amerikalılara özgü olan.

Bar : Danslı, içkili eğlence yeri. Anadolu'nun doğu ve kuzey bölgesinde, en çok Artvin ve Erzurum yörelerinde el ele tutuşularak oynanan, ağır ritimli bir halk oyunu. Halter sporunda ağırlığı oluşturan kiloları birbirine bağlayan metal çubuk. Ateşten, mide bozukluğundan, ağızda, dil ve dişlerde meydana gelen acılık, pas. Hava basıncı birimi. Ayaküstü içki içilen eğlence yeri. Amerikan bar.

Hava : Durum, ortam, çevre, muhit, atmosfer, ambiyans. Çevreyi kuşatan boşluk. Müzik parçalarında tür. Keyif, âlem. Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı. Sonuçsuz, anlamsız, boş (durum, davranış, söz). Gökyüzü. Canlılar üzerindeki etkisine göre hava yuvarının durumu. Esinti. Çekicilik. Müzik aletlerinden çıkan ses perdesi. Görünüş, davranış, söz vb. için bir kimsenin durumunu belirten özellik. Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü. Tarz, üslup.

Bar bağlamak : kir bağlamak, paslanmak. İlgili cümle: "“Bar tutmuş söylemez olmuş / Ağızda dilleri gördüm”" Yunus Emre.

Bar olmak : Ağır yük yüklenmek.

Bar vermek : Bir kimsenin üzüntüyle ağlayıp sızlanmasına dayanamamak: Alinin babası ölmüş, onun ağlayışına canım bar vermedi ben de ağladım.

Bar ile ilgili Cümleler

  • Zailaiba Bar garsonlar istihdam ediyor; ilgilenir misiniz?
  • Bar öyle kalabalıktı ki, zorlukla hareket ediliyordu.
  • Ali birkaç yıl Boston yakınında küçük bir bar işletti.
  • Benim grup bu hafta Chuck's Bar and Grill de konser verecek. Lütfen bizi görmeye gelin.
  • Neden birçok bar pazartesi günleri kapalıdır?
  • Tom, oldukça uzun bir zaman Boston yakınında küçük bir bar işletti.
  • Cuma akşamları, deniz aşırı ülkelerde eşleriyle birlikte çalışan bir grubumuz Chuck's Bar and Grill'de buluşurlar.
  • Tom'la öğle yemeği için Chuck's Bar and Grill'de buluşuyorum.
  • Bay Nakamura Tokyo'da o bar senin bu bar benim gezdi.
  • Biz Park Caddesindeki Chuck's Bar and Grill'de öğle yemeği yedik.

Diğer dillerde Bar anlamı nedir?

İngilizce'de Bar ne demek? : n. rod; latch, bolt; partition; barrier; pub, tavern; counter; restriction; examination to enter the organization which authorizes lawyers and oversees the law profession; lawyers collectively

v. lock, barricade

prep. with the exception of

Fransızca'da Bar : [le] bar; levrek

Almanca'da Bar : n. Bar, Nachtlokal, Schankwirtschaft

Rusça'da Bar : n. налет (M), бар (M), бремя (N)