Canisters türkçesi Canisters nedir

Canisters ingilizcede ne demek, Canisters nerede nasıl kullanılır?

Canister shell : Şarapnel etkisini ortadan kaldıran topçu sığınağı veya kalkanı. Şarapnel kalkanı.

Canister shot : Şarapnel.

Canister : Süzgeç kutusu (maskede). Teneke. Çay veya kahve kutusu. Çay kutusu. Kağıt-teneke kombine kutu. Sıvı yakıtı saklama ya da taşımaya özgü, çelik saçtan yapılma kap. Metal kap. Yakıt kovası. Konteynere gobletleri yerleştirmek için kullanılan kulplu teneke kutu. Teneke kutu.

Africanist : Afrika kültürleri veya dilleri alanlarında uzmanlaşa kişi. Afrika dilleri veya kültürleri okuyan kişi. Afrikanist.

Americanist : Amerika uzmanı. Amerikan kültürü ya da tarihi uzmanı.

Americanisation : Amerikanlaştırmak. Americanisation (amerikanlaştırma) (britanya ingilizcesi). Amerikanlaştırma (americanization olarak da yazılır). Amerikan kültür veya hayat tarzının benimsenmesi. Amerikalılaştırma. Amerikalılaştırma işlemi.

Canis minor : Küçük köpek. Güney takımyıldızı. Küçük köpek takımyıldızı. Küçükköpek.

Africanisation : Afrika'daki bir şirketin beyaz ya da avrupalı çalışanlarını siyahi afrikalılarla değiştirme. Afrikalılaştırmak. Bir şeyi afrikalılaştırma. Afrikalı niteliği kazandırma. Afrika gerekliliklerine uyum sağlama. Africanisation (afrikalılaştırma)(britanya ingilizcesi). Afrikalılaşma (africanization olarak da yazılır). Afrika etkisi getirme. Afrikalılaştırma.

 

Volcanist : Yanardağ uzmanı.

Canis : Kanis. Köpek ailesinden hayvan. Köpek. Kaniş.

İngilizce Canisters Türkçe anlamı, Canisters eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Canisters ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Fruit tree : Meyve ağacı.

Tining : Konservelemek. [#kalay Kalaylamak]. Mangiz. Kalay. Kutulamak. Teneke kutu içine koymak. Teneke kutuya koymak. Kalay tabakasıyla kaplamak. Teneke.

Balcony : Sinemalarda salonun dip yanında yer alan, yüksekçe ve ileriye doğru çıkıntılı bölüm. Balkon. Çıkma. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Balusters : Tırabzan direği. Korkuluk direği. Korkuluk. Korkuluk dikmesi. Baston. Korkuluk çubuğu. Parmaklık. Parmaklık demir. Parmaklık direği.

Tin can : Muhrip. Konserve kutusu.

Baluster : Korkuluk çubuğu. Parmaklık demir. Baston. Tırabzan direği. Korkuluk. Merdiven korkuluğu. Parmaklık. Korkuluk dikmesi. Parmaklık direği. Korkuluk direği.

Balustrade : Merdiven korkuluğu. Merdiven parmaklığı. Tırabzan. Korkuluk. Parmaklık. Tırabzan parmaklığı. Trabzan. Trabzan parmaklığı. Kenarlık.

Rail : Korkuluk. Hırlamak. Parmaklıkla çevirmek. Yoldemiri. Sövüp saymak. Demiryolu. Ray. Veryansın etmek. Sutavuğu. Ray döşemek.

Tin : Madencilik, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Teneke kutu içine koymak. Kutulamak. Kalaylamak. Kalay. Makaraların korunması, saklanması, sıralanması için yerleştirildikleri amüminyum, paslanmaz çelik ya da yoğruktan, yassı ve yuvarlak kap. (ayrıca, bir makaralık film taşıdığından, makara gibi film uzunluk birimi olarak da kullanılır. bir kutu film, 35 mm'lik fimlerde, 1.000 ayaktır (yaklaşık 300 m). büyük göstericilerde, aygıtın üst ve altında yer alan, verici ve alıcı makaraların takıldığı, kapaklı yuva. Kutu. Teneke kutuya koymak. Teneke.

 

Canisters synonyms : eggfruit, canistel tree, genus pouteria, pouteria campechiana nervosa, pouteria, tin box, bannister, barrier, canister, handrail, railing.