Tining türkçesi Tining nedir
- [#kalay Kalaylamak].
- Teneke.
- Mangiz.
- Teneke kutuya koymak.
- Konservelemek.
- Kalay.
- Teneke kutu.
- Kutulamak.
- Kalay tabakasıyla kaplamak.
- Teneke kutu içine koymak.
Tining ingilizcede ne demek, Tining nerede nasıl kullanılır?
Destining : Geleceğini önceden belirlemek. Kaderini önceden belirlemek. Yöneltmek. Nasip etmek. Ayırmak. Önceden belirlemek. Kaderinde olmak.
Guillotining : Saç kesme aparatı. Giyotinle başını uçurmak. Giyotin ile idam etmek. Tartışmaları bitirme. Kağıt bıçağı. Giyotin. Giyotinle idam etmek.
Predestining : Alnına yazmak. Takdir etmek. Önceden tayin etmek (yaşarken başına gelecekleri). Nasip etmek. Kaderini belirlemek. Geleceğini belirlemek.
Quarantining : Tecrit etmek (ülke). Ayrıklama. Karantina. Tecrit. İzole etmek (ülke). Karantinaya almak. Karantinaya koymak. Karantina altına almak. Karantina koymak.
Tininess : Ufaklık. Küçüklük.
Aprotinin : Sığır dokusundan elde edilen ve çeşitli proteazlarla birlikte kallikreinleri de baskılayan protein yapısında bir bileşik. Aprotinin.
Agglutinins : Aglütinin. Tedavi süresince parçaların bitişmelerine neden olan antikor. Aglutinin.
Cold aglutinin : Soğuk aglutinin. Düşük sıcaklıkta etki gösteren antikor.
Alpha actinin : Kas tellerinin z çizgisinde aktin ipliklerine bağlı olarak bulunan, 95000 molekül ağırlığındaki bir kas proteini. stres ipliklerinin oluşumunda yer alan sitoplazmadaki yardımcı proteinlerden biri. Alfa aktinin.
Conglutinin : Konglutinin.
İngilizce Tining Türkçe anlamı, Tining eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Tining ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Tinning : Kalay kaplama. Kalayla kaplama. Kutulama (teneke). Kalaylama.
Case : Kanıt. Delil. Adın cümle içinde bulunduğu dil bilgisi şekli; yalın veya eklerle genişletilmiş olarak aldığı geçici durum. türkçede adlar yalın, yükleme, ilgi, bulunma, yönelme, çıkma ve vasıta durumlarına girerler: || yalın durum kapı (kapı kırıldı). || yükleme durumu kapıyı (kapı+y+ı çaldı). || ilgi durumu kapının (kapı+nın kolu). || yönelme durumu kapıya (kapı+y+a gitti). || bulunma durumu kapıda (kapı+da kaldı). || çıkma durumu kapıdan (kapı+dan döndü). || vasıta durumu kapıyla (kapı+y+la kolu, çocuk+la annesi) vb. || ad durumu ekleri, yukarıda belirtilen temel görevleri dışında daha başka bazı işlevler ile de kullanılır: sen+den küçük, su+dan cevap vb. türkçenin tarihi dönemlerinde eşitlik (equativus: +ça); yön gösterme (direktivus: +garu) ve vasıta (instrumentalis: +(ı)n/+(u)n durumları, belirtilen özel eklerle karşılanırdı. bugün bu durum ekleri türkiye türkçesinde yerlerini edatlara bırakmıştır. eatde uçın>üçin edatı da sıklıkla ekleşerek + çun/+çün sebep gösterme ekine dönüşmüştür. buna bk. Filmlerin taşınmasında kullanılan, yangına karşı korumalı, genellikle madenden ya da üzeri maden levhayla örtülü kap. Örnekolay. Kılıf. Yerine koymak (kasa veya kılıf vb). Eğitim, gramer, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Neden. Çanta.
Swears : Yeminle söylemek. Lanet okuma. Sövmek. Yemin etmek. Küfür etmek. Yemin billah etmek. Sövüp saymak. Yemin ettirmek. Küfretmek.
Bin : Yer. Küçük depo. Çöp kovası. Ambar. Ambarlamak. Çöp kutusu. Bilgisayar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Sele. Bidon.
Stannous : Kalaylı. Stanöz. İki değerli kalay.
Military training : Askeri eğitim.
Discipline : Yetiştirmek. Ceza. Disipline etmek. Bilgi dalı. Bir topluluğun, yasalarına ve düzenle ilgili yazılı ya da yazısız kurallarına, titizlik ve önemle uyması durumu. kişilerin içinde yaşadıkları topluluğun genel düşünce ve davranışlarına uymalarını sağlamak amacıyla alınan önlemlerin tümü. Disiplin. Disipline sokmak. Yola getirmek. Cezalandırmak. Kontrol altında tutmak.
Sworn : Yemin etmek. Yeminle söylemek. Sövüp saymak. Ezeli. Küfretmek. Değişmez. Sövmek. Yemin edilmiş. Yemin ettirmek. Ant içmek.
Blanches : Sararmak. Rengini açmak. Ağartmak. Yüzünün rengi solmak. Benzi atmak. Beyazlatmak. Beti benzi atmak. Haşlamak (et). Rengi atmak.
Tining synonyms : skull practice, athletic training, practice session, tin coat, bread, activity, stann, swearing, tagger, tinware, encase, dingbats, retraining, stannic, taggers, can, could, cures, canister, tinwares, tins, binned, blanching, grooming, stannum, state of affairs, lolly, swear like a trooper, exercise, schooling, situation, dough, tinplate.
Tining zıt anlamlı kelimeler, Tining kelime anlamı
Inactivity : Üşengeçlik. Durgunluk. Avarelik. Hareketsizlik. Etkisizlik. Tesirsizlik. Tembellik.
Top : Üstünü kapamak. Aşmak. Üst. Birinci olmak. Tepe. Üst kısmını koparmak (bitkinin). -den iyisini yapmak. Kapamak. Baş. Üstünden geçmek.
Bottom : Dibe ulaşmak. Ulaşmak. Kurmak. Dip koymak. Değmek. Dip. Dipteki. Alttaki. Temeline inmek. Alt.

Bu kısımda Tining kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Tining ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Tining anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Tining ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.