Cash türkçesi Cash nedir

  • Bozmak.
  • Bilgisayar, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır.
  • Para.
  • Mangır.
  • Nakit.
  • Nakit para.
  • Tahsil etmek.
  • Peşin.
  • Bozdurmak.
  • Ödenili.
  • Peşin para.
  • Elde tutulan ve ödemelerde anında kullanılabilen para.
  • Mal alınırken parasının ödenmesi.
  • Peşin ödeme.
  • Bozdurmak (çek).
  • Paraya çevirmek.

Cash ile ilgili cümleler

English: A fat cash register attracts robbers.
Turkish: Dolu bir yazar kasa soyguncuları çekiyor.

English: A ring and some cash are missing.
Turkish: Bir yüzük ve biraz nakit kayıpi

English: Ali caught Mary stealing money from the cash register.
Turkish: Ali Mary'yi yazar kasadan para çalarken yakaladı.

English: Ali asked me if I had any cash on me.
Turkish: Ali üzerimde hiç nakit olup olmadığını sordu.

English: Ali caught Mary stealing his money from the cash register.
Turkish: Ali Mary'yi yazarkasadan parasını çalarken yakaladı.

Cash ingilizcede ne demek, Cash nerede nasıl kullanılır?

Cash a bill : Çeki bozdurmak. Bir senedi tahsil etmek. Çekin paraya çevirmek.

Cash a check : Paraya çevirmek. Çek bozdurmak. Çeki bozdurmak. Bir çeki tahsil etmek.

Cash a cheque : Çek tahsil etmek. Çek bozdurmak. Çek bozdurma. Çek için nakit para alma. Çek kırdırmak. Çek kırdırma. Bankaya çek verme ve karşılığında onun nakit değerini alma.

 

Cash account : Vezne hesabı. Nakit hesabı. Tecimsel kuruluşa ilişkin kasa değişim ve devinimlerini kasaya giren, kasadan çıkan ve kasada kalan değerleriyle kapsayan sayışım. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Yapılagelen işlemler nedeniyle alınacak ve ödenecek paraların akımı izlenilmek üzere açılan para sayışımı. Vezne sayışımı. Kasa nakit giriş ve çıkışlarının gösterildiği hesap. Tecimsel örgüte giren ve çıkan paraların tümünü gösteren vezne sayışımı. Kasa sayışımı. Para sayışımı.

Cash agains documents : Bankanın mal bedelini tahsil ettikten ya da gelecekte bir tarihte tahsil edilmek üzere vadeli bir poliçe düzenlendikten sonra malların çekilmesini sağlayan belgeleri malı alana teslim ettiği ve malı sevkeden açısından risk taşıyan bir ödeme biçimi. Belge karşılığı ödeme.

Cash base : Kasa kuralı. Gelir ve giderlerin ilişkin bulundukları döneme bakılmaksızın sırasıyla alındıkları ve ödendikleri günlerde sayışımlara yazılımını gerektiren yöntem.

Cash against goods : Mal karşılığı ödeme. Sevk edilen malın bedelinin malın alıcısı tarafından teslim alınmasından sonra yapılan, karşılıklı güvene dayanan ve malı gönderen için risk taşıyan bir ödeme biçimi. Mal mukabili ödeme. Mallar teslim edildiğinde ödeme. Mal mukabili.

Cash audit : Kasa kontrolü. Kasanın denetimi. Nakit işlem denetlenmesi. Nakit denetimi. Nakit kontrolü.

Cash before shipment : Yüklemeden önce ödeme.

Cash and carry : Peşin ödeyerek hemen teslim alma. Peşin ödeyip alma. Peşinle çalışan işyeri. Peşin satış mağazası. Peşin (alınan).

İngilizce Cash Türkçe anlamı, Cash eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Cash ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Addle : Şaşırtmak. Çürük. Kafa karıştırmak. Bozulmak (yum.). Çürütmek. Cılk. Kokuşturmak. Kokmak (yum.). Bozulmak.

Currency : Sürümdeki para. Satakta sürümde bulunan kağıt ve madeni para. Geçerlik. Mütedavil para. Döviz. Para, altın, gümüş ve kağıt para. para yerine geçen çek, ödek gibi değerli belgitler. Sirkülasyon. Revaç. Devir.

Prepayments : Ön ödemeler. Önceden ödeme. Peşin ödemeler.

Liquidities : Nakde çevrilebilirlik. Cari aktifler. Likidite. Akıcılık. Likit olma özelliği. Akışkanlık. Sıvılık. Seyyaliyet.

Payment in full : Tam ödeme. Defaten ödeme. Bedelin tümünün birden ödenmesi.

Earlier : Daha öncesinde. Sabık. Erken. Daha evvel. Daha erken. Eski. Evvel.

Liquidate : Başından savmak. Tasfiye etmek. Ödeyip kapatmak (borcu). Kesin sayışım. sayışımın arıtımı. Kapatmak (bir ticaret kuruluşunu). Kurtulmak. Yok etmek. Kapatmak.

Negotiate : Görüşmek. Tartışmak. Akdetmek. Rahatça geçmek. Zor bir durumu atlatmak. Pazarlık etmek. Geçmek. Ciro etmek. Kırdırmak.

Cash synonyms : chump change, cold cash, payment by anticipation, readies, small change, payment in advance, bankrolls, in cash, chinks, bunce, beforehand, coffering, bank note, monetise, change, collect, brass, ready cash, before, lollies, dough, down payment, abashes, alloy, hard currency, bankrolled, addling, call in, available cash, hard cash, brassing, abolish, collects.

Cash zıt anlamlı kelimeler, Cash kelime anlamı

Credit : Alacaklarıdırma. Kredi vermek. Güven. Güvenmek. Veresiye. Yatırmak. Alacak. Alacaklandırmak. Emniyet. Kazanç.

Nonpayment : Ademi tediye. Bir borcu ödememe. Adem-i tediye. Tediye etmeme. Ödememe. Ödeme yapmama. Ödemesiz.

Cash ingilizce tanımı, definition of Cash

Cash kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A place where money is kept, or where it is deposited and paid out. To pay, or to receive, cash for. To disband. As, cash a note or an order. To exchange for money. A Chinese coin. A money box.