Coaxer türkçesi Coaxer nedir

  • Takılıp kızdıran kimse.
  • Yağcı.
  • Tatlı sözlerle kandıran kimse.
  • Sataşan kimse.

Coaxer ingilizcede ne demek, Coaxer nerede nasıl kullanılır?

Coaxers : Takılıp kızdıran kimse. Yağcı. Sataşan kimse. Tatlı sözlerle kandıran kimse.

Coaxed : Gönlünü etmek. Gönlünü yapmak. Dil dökmek. Kandırmak. Tatlılıkla ikna etmek. Tatlı sözlerle kandırmak. Tatlı sözle kandırmak. Koparmak. İkna etmek. Dil dökerek elde etmek.

Coaxes : Tatlılıkla ikna etmek. Dil dökmek. Tatlı sözle kandırmak. Kandırmak. Gönlünü almak. İkna etmek. Gönlünü yapmak. Dil dökerek elde etmek. Tatlı sözlerle kandırmak. Koparmak.

Coax cable : Koaksiyal kablo.

Coax something out of somebody : Dil dökerek elde etmek. Vermeye ikna etmek.

Coaxal : Eksendeş. Ortak eksenli.

Coaxial feeder : Eşeksenli kablo. Koaksiyal kablo. Ortak eksenli kablo.

Coaxial cavity : Koaksiyal boşluk. Koaksiyel boşluk.

Coaxial attenuator : Koaksiyel zayıflatıcı. Koaksiyal zayıflatıcı.

Coax : Koparmak. Gönlünü yapmak. Tatlı sözle kandırmak. Gönlünü etmek. Tatlı sözlerle kandırmak. Dil dökmek. İkna etmek. Kandırmak. Tatlılıkla elde etmek. Dil dökerek elde etmek.

İngilizce Coaxer Türkçe anlamı, Coaxer eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Coaxer ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Inducer : Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Tahrik eden. Başlatıcı. Çevresel uyaranlara cevap olarak hücre veya organizmanın enzim veya enzim dizisi üretimini artıran bir molekül. indükleyici, bazen bir enzimin substratı, hormon gibi bazı moleküller olabilir. Endükleyici. Etkileyen. Düzenleyici proteine bağlanarak gen kaydını başlatan küçük molekül. özel bir enzimin sentezine sebep olan herhangi bir bileşik; özel bir genin ifadesine sebep olan herhangi fiziksel veya kimyasal uyarıcı. embriyoda hücreler tararından meydana getirilen ve komşu hücre ve dokuları etkileyen herhangi bir madde. Uyarıcı. Teşvik eden kimse veya şey. İndükleyici.

Crawler : Müşteri bulmak için yavaş ilerleyen taksi. Tırtıl zincirli taşıt. Sürünen. Paletli araç. Sürünen şey. Krol yüzücü. Palet. Olta solucanı. Yaltakçı.

Cajoler : Ayartan kimse. Baştan çıkaran. Dalkavuk. Kandırıcı kimse.

Persuader : Tabanca. İkna edici kimse. İkna edici. Caydırıcı. İkna edici tip. İnandırıcı kimse.

Bootlickers : Kıç yalayıcı. Dalkavuk. Çanak yalayıcı. Yaltak. Yaltakçı. Yalaka.

Fawner : Yalaka. Yağdanlık. Yaltakçı. Kıç yalayıcı. Dalkavuk.

Cajolers : Ayartan kimse. Baştan çıkaran. Dalkavuk.

Deadhead : Kuruyan çiçekleri toplamak. Bir yere giriş parası vermeden giren kimse. Giriş kartı sahibi. Dalkavuk. Bedavacı. Boş kalkan otobüs. Biletsiz yolcu veya seyirci. Başarısız kimse. Sıkıcı tip.

Chider : Agresif kimse. Tersleyen kimse.

Crawlers : Böcek. Olta solucanı. Paletli araç. Palet. Müşteri bulmak için yavaş ilerleyen taksi. Sürünen. Uzun pantolonu olan giysi türü. Sürünen şey. Halen yürümeyen bebek için ayak ve pantolon askısı.

Coaxer synonyms : bootlicker, deadheads, wheedler, butteries, ass kisser, fawners, apple polisher, coaxers, buttery, chiders.

Coaxer ingilizce tanımı, definition of Coaxer

Coaxer kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who coaxes.