Complimenting türkçesi Complimenting nedir

  • Övgü.
  • Kompliman.
  • Tebrik etmek.
  • Kompliman yapmak.
  • İltifat.
  • [#övme Övmek].
  • Tatlı söz söylemek.
  • Övme.
  • İltifat etmek.

Complimenting ile ilgili cümleler

English: You know that your English is good when people stop complimenting you on how good your English is.
Turkish: İnsanlar İngilizcenizin ne kadar iyi olduğu hakkında iltifat etmeyi bırakırsa İngilizcenizin iyi olduğunu bilirsiniz.

English: You know that your French is good when people stop complimenting you on how good your French is.
Turkish: İnsanlar senin Fransızcanın ne kadar iyi olduğuna dair iltifat etmeyi bıraktığında Fransızcanın iyi olduğunu biliyorsun.

Complimenting ingilizcede ne demek, Complimenting nerede nasıl kullanılır?

Backhanded compliment : Eleştiri niteliğinde iltifat.

Do somebody the compliment : Saygı ve hayranlık göstermek.

Double edged compliment : İğneli kompliman.

Left handed compliment : İki anlama da gelebilen iltifat. İltifat ederken çam devirme.

Pay a compliment : İltifat etmek. Kompliman yapmak.

Complimentary : Parasız. Hayranlık belirten. Övgü niteliğinde. Hayranlık belirtici. Kompliman türünden. Beleş. Fahri. İltifat eden. Övgü olarak verilen. Hediye olarak verilen.

Complimenter : Öven kimse. İltifat eden kimse. Tatlı söz söyleyen kimse.

Pay a left handed compliment : Kaş yapayım derken göz çıkarmak.

 

Compliment : Övme. Ç.selamlar. Saygılar. İltifat. Tatlı söz söylemek. İltifat etmek. Tebrik etmek. Kompliman yapmak. Övgü. Övmek.

Complimentary ticket : İlgililere ücretsiz olarak verilen tiyatroya giriş hakkını sağlayan belge. Ücretsiz bilet. Serbest giriş kartı. İlgililere ücretsiz olarak verilen tiyatroya giriş kartı. Ücretsiz giriş belgesi. Övgü veya hayranlık ifade ederek hediye olarak verilen bilet. Bir kaybı tazmin etmek amacıyla verilen bedava bilet.

İngilizce Complimenting Türkçe anlamı, Complimenting eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Complimenting ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Congratulate : Kutlamak.

Acclaims : Tezahüratla ilan etmek. Bağırmak. İlan etmek (alkışlarla). Bağırarak bir şeyi ilan etmek. Alkışlamak. Beğeni. Alkışlarla ilan etmek. Alkışlarla karşılamak.

Brags : Palavra atmak. Cart curt ötmek. Böbürlenmek. Tafra satmak. Atıp tutmak. Övünmek. Yüksekten atmak. Avurt zavurt etmek.

Courtesy : İncelik. Dizleri bükerek yapılan selamlama hareketi. Teveccüh. Hürmet. Sarayda görgü kuralları. Kibarlık. Kadınlara özgü dizleri bükerek öne doğru eğilip selam verme hareketi. Nezaketen parasız verilen şey. Nezaket.

Celebrates : Yönetmek (ayin). Ayin yapmak. Anmak. Kutlama yapmak. Kutlamak. Aşai rabbani ayinini yönetmek. Bayram yapmak. Göklere çıkarmak.

Blarneys : Yağcılık. Yağ çekmek. Yaltaklanmak. Yaltaklanma. Yağ. Dalkavukluk. Piyaz. Yağ çekme. Dil dökme.

Approbations : Tasvip. Tensip. Onama. Tasdik. Beğenme. Uygun bulma. Resmi izin. Onay. Takdir.

Commendation : Takdirname. Onurlandırma. Salık verme. Resmi takdirname. Tavsiye. Takdir. Övünç. Ödül.

 

Encomia : Kaside. Methiye. Sitayiş. Takdir.

Complimenting synonyms : complimented, clap hands, blarneyed, acclaim, flatter, building up, kudo, accord praise, build up, bestow favors on, kindness, emblazoning, flattered, acclamations, blarneying, sweet talk, flatters, felicitates, compliment, celebrating, felicitate, accolade, commendations, gratulate, kindnesses, accolades, bragged, blarney, brag, pat on the back, sugaring, admonition, congratulated.