Courier türkçesi Courier nedir

Courier ile ilgili cümleler

English: The courier just arrived.
Turkish: Kurye az önce geldi.

Courier ingilizcede ne demek, Courier nerede nasıl kullanılır?

Courier aeroplane : Kurye uçağı.

Courier service : Kurye servisi. Kurye hizmeti. Teslimat servis.

Jewel courier : Mücevher kuryesi. Elmas ve mücevherat teslim eden kurye.

Couriers : Ulak. Ajan. Rehber. Kurye. Turist rehberi. Grup lideri. Haberci. Özel ulak. Kargoya vermek.

Offscourings : Çer çöp. Süprüntü. Pislik. Çerçöp. Yüz karası. Bozuntu.

Scouring pad : Kapları ve tavaları ovalamakta kullanılan birbirine geçmeli plastik ped veya küçük çelik bulaşık teli. Bulaşık ovma süngeri. Bulaşık süngeri.

Scourings : Kir. Oyulma. Ovarak temizleme. Perdahlama. Aşındırıcı ile yüzey temizleme. Bol akıtarak temizleme. Erozyon. Ovma. Tarama.

Courage : Yüreklilik. Yürek. Mertlik. Cüret. Erlik. Medeni cesaret. Babayiğitlik. Erkeklik. Yiğitlik. Cesurluk.

Succouring : İmdada yetişmek. İmdadına yetişmek. Yardıma koşmak. Yardım. Yardımına koşmak. İmdat. Yardımına gelmek. Yardıma gelmek. Yardım etmek. İmdat etmek.

Courageously : Cüretkarca. Cesaretle. Yüreklice. Mertçe. Yiğitce. Cesurca.

İngilizce Courier Türkçe anlamı, Courier eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Courier ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Harbingers : Müjdelemek. Müjde. Müjdeci. Haber vermek. Alamet. İşaret.

Intelligencer : Muhabir. Casus. Muhbir.

Runner : Ayak işlerini yapan kimse. Saban demiri. Ray. Yarışçı. Koşucu. Yarış atı. Çalıfasulyesi. Çığırtkan. Kızak ayağı. Uzun ve ensiz masa örtüsü.

Dragomans : Osmanlı döneminde mütercim tercümana verilen isim. Çevirmen. Tercüman.

Call boy : Teslimatçı çocuk. Kondüvit. Sahneye çıkma sırası gelen kişileri uyarmakla görevli kimse. Otel uşağı. Konakçı uşağı.

Cicerones : Tercüman.

Infiltrators : Süzgeç. Casus. Köstebek.

Messenger boy : Getir götür işlerine bakan çocuk. Ayakçı.

Conductor : Konduktor. Önder. İletken. Biletçi. Kılavuz. Yol gösteren. Elektrik akmının ve ısıl erkenin akabileceği düşük dirençli uçun, sıvı ya da katı özdek. Lider. Şef (orkestra veya koro için). Isıl ya da elektriksel geçirgenliği olan nesne.

Courier synonyms : process server, tourist guide, express messenger, the strong man, despatchers, messengers, traveller, special delivery, conveyer, fink, tour guide, counselor, auspicate, summoners, infiltrator, delivery boy, conductors, traveler, deliverer, forerun, directory, deliverers, canary, despatcher, deliveryman, conveyor, counsellor, couriers, carriers, foreruns, cicerone, herald, mole.

Courier ingilizce tanımı, definition of Courier

Courier kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A messenger sent with haste to convey letters or dispatches, usually on public business.