Crack türkçesi Crack nedir

  • Çatlak.
  • Şaklatmak.
  • Madencilik alanında kullanılır.
  • Çatırdamak.
  • Kırmak.
  • Sinirsel çöküntü yaşamak.
  • Çözmek (şifreyi).
  • Çatlamak.
  • Çatırtı.
  • Çökmek.
  • Çıtlatmak.
  • Patlamak.
  • Çatallaşmak (ses).
  • Çatlatmak.
  • Çatırdatmak.
  • Yarılmak.

Crack ile ilgili cümleler

English: Ali woke up at the crack of dawn.
Turkish: Ali şafak sökümünde uyandı.

English: Ali saw a crack in the wall.
Turkish: Ali duvarda bir çatlak gördü.

English: Ali opened the door a crack to let in some fresh air.
Turkish: Ali içeriye biraz temiz hava girmesi için kapıyı biraz açtı.

English: Ali opened the window a crack to let in a bit of fresh air.
Turkish: Ali içeriye temiz hava girdirmek için pencereyi birazcık açtı.

English: Ali wakes up at the crack of dawn every day.
Turkish: Ali her gün tan ağarırken kalkar.

Crack ingilizcede ne demek, Crack nerede nasıl kullanılır?

Crack a bottle : Yeni bir şişe açmak. Özel bir durumun şerefine şampanya patlatmak.

Crack a crib : Soyup soğana çevirmek.

Crack a joke : Fıkra patlatmak. Espri patlatmak. Takılmak. Güldürücü öykü anlatmak. Espri yapmak. Şaka yapmak.

Crack a smile : Tebessüm etmek.

Crack brained : Kaçık. Çatlak.

Crack open a bottle : (kutlama amacıyla) bir şişe açmak.

Crack of doom : Kıyamet günü. Mahşer günü. Kıyamet kopması.

 

Crack due to thermal stress : Isıl gerilmenin yol açtığı çatlak.

Crack detector : Çatlak algılayıcı. Çatlak detektörü. Çatlak bulucu.

Crack jokes : Şaka yapmak.

İngilizce Crack Türkçe anlamı, Crack eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Crack ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Chip : Bilgisayar, bilişim, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Çentik. İz. Patates kızartması. Bir tümleşik çevrimi taşıyan yarıiletken gereç. kırmık sözlüğü de bu anlamda kullanılmaktadır, bk. tümleşik çevrim. Takılmak. Kırılgan olmak. Fiş. Marka. Para.

Breaching : Gedik açmak. Yarmak. Gedik açma.

Decodes : Çözmek. Kod açmak. Deşifre etmek. Şifreyi çözmek. Şifresini çözmek. Şifre çözmek. Kodçözmek. Şifreli yazıyı okumak. Kod çözmek.

Advance heading : Ayak kılavuzu.

Barmy : Kafadan çatlak. Kafadan kontak. Köpüklü. Kaçık. Kafası bir hoş. Üşütük. Mayalı. Aptal. Manyak.

Insinuate : Kinaye yapmak. Demek istemek. İma etmek. Yavaş yavaş girmek. Kinaye etmek. Demeye getirmek. Çaktırmadan kabul ettirmek. Anıştırmak. Kurnazca yakınlaşmak.

Chappie : Delikanlı. Yarık. (ingiliz ingilizcesi) adam. Genç adam. Delikanlı (argo terim).

Hints : Üstü kapalı söylemek. Hissettirmek. Dokundurmak.

Clacking : Gevezelik etmek. Laklak etmek (argo terim). Gıcırdamak. Tıkırdamak.

Crack synonyms : breake, aggrieving, scrunch, detonated, clicking, bursts, break up, battier, affronting, bust, come down, chink, adit, come to grief, break open, cleaving, collapsing, creaked, intimating, abash, crackle, chapping, cleaves, crunch, cower, collapses, acid treatment, indicating, bent, weather, break down, craze, creaks.

 

Crack zıt anlamlı kelimeler, Crack kelime anlamı

Stay : Germek. Geciktirmek. Oyalanmak. ...olarak kalmak. Dayanmak. Bastırmak (açlığı). Alıkoymak. İkamet etmek. Sabitlemek. Erteleme.

Inferior : Bayağı. Ast rütbede. İnferiyor. Kalitesiz. Ast olan kimse. İkinci derecede. Alt. Aşağı derecede olan kimse. Alt, alt taraf.

Crack ingilizce tanımı, definition of Crack

Crack kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A partial separation of parts, with or without a perceptible opening. Of superior excellence. As, a crack in timber, or in a wall, or in glass. To burst or open in chinks. As, to crack glass. Having qualities to be boasted of. To break, with or without quite separating into parts. A chink or fissure. To crack nuts. A narrow breach. A crevice. To break or burst, with or without entire separation of the parts.