Crews türkçesi Crews nedir

Crews ile ilgili cümleler

English: Go to the hardware store and get screws.
Turkish: Hırdavatçıya git ve vidaları al.

English: If you want to unscrew these screws, you should use a screwdriver.
Turkish: Bu vidaları sökmek istiyorsan bir tornavida kullanmalısın.

English: These screws need tightening.
Turkish: Bu vidaların sıkılması gerekiyor.

English: Ali put the screws in a small plastic bag.
Turkish: Ali vidaları küçük bir plastik torbaya koydu.

English: Lisa is so skillful that she can even make screws and similar small objects for herself.
Turkish: Lisa o kadar yeteneklidir ki kendisi için vida ve benzeri küçük nesneleri bile yapabilir.

Crews ingilizcede ne demek, Crews nerede nasıl kullanılır?

Aircrews : Uçuş ekibi. Uçak mürettebatı.

Airscrews : Uçak pervanesi eski adı. Uçak pervanesi. Pervane. Hava uskuru.

Capscrews : Civata.

Corkscrews : Sarmal. Tirbuşon hareketi yapmak. Helezon. Sarmal olarak kıvrılmak. Spiral. Tapa burgusu. Tirbuşon. Burmaç. Burgu.

Corkscrewstair : Helezon merdiven.

Crew neck : Sıfır yaka. Hakim yaka. Bisiklet yaka.

Setscrews : Saplama vidası. Emniyet pimi. Ayar vidası. Tespit vidası.

Screws : Sikişmek. Geçirmek. Burmak. Çevirmek. Dönmek. Vidalamak.

Put the screws on : Birini bir şeye zorlamak. (birini) sıkıştırmak. Tehdit etmek. Koparmak. Birisini sıkıştırmak. Gaspetmek. Güç kullanmak. Zor kullanmak. Tehditle almak. Birine baskı yapmak.

 

Crew cut : Alabros tıraş. Asker traşı. Asker tıraşı. Alabros traş.

İngilizce Crews Türkçe anlamı, Crews eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Crews ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Detail : Detay. Özel göreve vermek. Ayrıntılı olarak anlatmak. Detaylandırmak. Detaya girmek. Tiyatro oyununda, ana düşünceyi pekiştirici sözcük, tümce ya da eşya. dekorun küçük bir parçası. Bilgisayar, tiyatro alanlarında kullanılır. Ayrıntılı anlatmak. Ayrıntılı plan. Ayrıntı.

Flighting : Basamak. Uçuş. Uçmak. Kaçma. Uçakla seyahat. Akış. Yağmur (kurşun, ok vb). Böcek sürüsü. Kuş sürüsü.

Seaman recruit : Denizci er.

Flight : Yağmur (kurşun, ok vb). Basamak. Uçmak. Kaçış. Akış. Yağmur (kurşun, ok vb.). Uçma. Kuş sürüsü. Kazağı.

Copilot : Kopilot. İkinci pilot. Yardımcı veya ikinci pilot. Yardımcı pilot. Uçağın ikinci pilotu.

Firms : Şirket. Sağlık ekibi. Firma.

Men : Beyaz adam. İnsan. Erkek. İşçiler. Erkekler. Adam. Adamlar. Er. Oyun taşı. İşçi.

Platoon : Taşıt grubu. Askeri müfreze. Vasıta grubu. Müfreze. Tim. Takım (askeri terim). Birlik takımı. Takım.

Outfits : Teçhizat. Aletler. Araç gereç. Donatım. Donatı. Teçhiz etmek. Birlik. Malzeme. Takım donatısı.

Pool : Aralarında karşılaşmalar yaparak, bir üst duruma geçecek olan aynı basamaktaki dönüde yer alan en az 4, en çok 10 yarışmacıdan ya da takımdan kurulu dizi. Bilgisayar, eskrim, ekonomi alanlarında kullanılır. Su birinkintisi. Bir merkezde toplamak. Bir araya getirmek. Ç.spor toto. Birlik oluşturmak için para koymak. Ortaya konan para. Tröst kurmak.

 

Crews synonyms : social unit, ground service crew, work party, road gang, ship's company, swab, coveys, gang, flighted, platooning, shift, outfit, droves, submariner, mariner, unit, cartload, able bodied seaman, gangs, outfitted, merchant marine, flock, mariners, workforce, covey, cartloads, hands, flocks, section gang, batch, seaman, complement, crew.