Düğümlemek nedir, Düğümlemek ne demek

  • Düğüm yapmak
  • Düğüm yaparak bağlamak.

"Düğümlemek" ile ilgili cümle örnekleri

  • "Sandalın koltuğunu demir halkaya düğümledi." - S. F. Abasıyanık

Yerel Türkçe anlamı:

Mahkeme karar vermek.

Bilişim alanındaki terim anlamı:

Veriyi, bir düğüm ya da düğümlenmiş damga takımı kullanarak, özgün biçime yeniden çevirilme olanağı sağlayacak biçimde, çevirmek. Bu terim, kimileyin veriyi tümüyle özgün biçime yeniden çevirme olanağı bulunmadığında da kullanılmaktadır.

İngilizce'de Düğümlemek ne demek? Düğümlemek ingilizcesi nedir?:

encode, code

Düğümlemek tanımı, anlamı:

Düğüm : Edebî eserlerde çapraşık olguların çözümlenmeden önce toplandığı en büyük merak unsuru. Anlaşılamayan, çözülemeyen karışık durum. Bilgisayar ağında başka birimlerle iletişim kurma yeteneği olan yazıcı, sunucu, bilgisayar vb. birim. Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan kararlı dalgalarda titreşim genliğinin sıfır olduğu noktalardan her biri. İplik, ip, halat vb. bükülebilir şeyleri kıvırıp kendi üzerine veya birbirine dolayarak yapılmış olan boğum.

Yapmak : Olmak. Evlendirmek. Bir durum yaratmak. Dışkı çıkarmak. Bir dileği, bir isteği yerine getirmek, uygulamak, ifa etmek. Olmasına yol açmak. Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak. Bir şeyi başka bir şey durumuna getirmek. Bir düşünceyi, bir davranışı, bir isteği işe dönüştürmek, gerçekleştirmek. Salgılamak, çıkarmak. Davranmak, hareket etmek. Düzenli bir duruma getirmek. Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek. Edinmek, sahip olmak. Onarmak, tamir etmek. Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek. Gerçekleştirmek. Yol almak. Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek. Üretmek.

 

Bağlamak : Sona erdirmek, bitirmek, tamamlamak. Anlaşma yapmak. Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak. Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak. Birini söz veya yazı ile bağlamak, taahhüt etmek, angaje etmek. Eklemek, bir araya getirmek, birleştirmek. Yaraya ilaç koyup bezle sarmak. Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak. Büyü, muska vb.nin aracılığıyla birinin birtakım isteklerini veya yetkinliğini engellemek, yok etmek. Başka bir işle uğraşamaz durumda olmak. Gönlünü kazanmak. Geçişi engellemek. Denk yapmak, paket yapmak. Düğümlemek. Uyulması zorunlu olmak.

Diğer dillerde Düğümlemek anlamı nedir?

İngilizce'de Düğümlemek ne demek? : v. knot, tie, loop

Fransızca'da Düğümlemek : nouer

Almanca'da Düğümlemek : v. knoten, schlingen, verknoten

Rusça'da Düğümlemek : v. завязывать, завязать