Detecter türkçesi Detecter nedir

Detecter ingilizcede ne demek, Detecter nerede nasıl kullanılır?

Detecters : Dedektör. Algılayıcı.

Detected : Saptanmış. Sezmek. Saptanan. Belirlemek. Ortaya çıkarmak. Algılandı. Keşfetmek. Farketmek.

Detected config : Algılanan yapılandırma.

Detected devices : Algılanan aygıtlar.

Detected error : Yakalanan hata.

Other detected devices : Diğer algılanan aygıtlar.

Carrier detect : İletişim sesi tespiti. Taşıyıcı sinyalinin tespiti. Taşıyıcı tespiti.

Last detected : Son algılanan.

Dma conflict detected : Dma çakışması algılandı.

Detected hardware : Algılanan donanım.

İngilizce Detecter Türkçe anlamı, Detecter eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Detecter ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Device : Donanım. Makine. İstence. İşaret. Araç. Yol. Resim. Cihaz. Arma. Bilgi üretmek üzere seçilen yordamların öngördüğü işlemleri yerine getirmeye yarayan kullanak ya da olanak.

Spy : Casus. Gözlemek. Uzaktan görmek. Gizlice gözetlemek. Hafiye. Casusluk yapmak. Curnalcı. Farketmek. Gözetleme.

See : Piskoposluk. Gereğini yapmak. Yolcu etmek. Anlamak. Görüşmek. Dikkat etmek. Görmek. Papalık. Seyretmek.

Mine detector : Mayın dedektörü. Mayın detektörü.

 

Sensors : Sensor. Algılayıcılar.

Sense : İnsan ve hayvanlarda dış dünyanın etkisini duyma yeteneği. Akıl. Zeka. Anlamak. Sezmek. His. Duyu. Genel düşünce. Düşünce. Duymak.

Electric eye : Fotoelektrik hücre. Elektrik gözü. Bir durumu sabitlemek (örneğin radyo frekansı ayarlaması) için kullanılan minyatür kanal. Elektrikli göz. Sensor.

Photocell : Işılduyar. Fotosel. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Işık gözesi. Işık aldığında, bu ışığın dolaysız olarak, ölçülebilir bir elektriksel etki doğurduğu organ, araç. Alevin sönmesi halinde elektrik devresini açarak yağ yakıcısını durduran ve puflama tehlikesini önleyen duyarlı araç. Işık -elektrik göz. Fotoışık etkisine dayanan ve üzerine bir ışık düştüğünde bunu elektrik erkesine çeviren aygıt. Işık gözü. Işıkgözü.

Notice : Süre (tanınan). Bildirim. Bildiri. İlan. Mühlet. Eleştirmek (kitap). Hukuk, ekonomi alanlarında kullanılır. İkaz. Farketmek. Farkına varmak.

Sight : Görmek. Göz erimi. Görünüş. Gözlemlemek. Nişan almak. (aranan birini veya bir şeyi) görmek. Gözlem yapmak. Görme gücü. Korkunç ya da gülünç hal.

Detecter synonyms : trace detector, metal detector, photoconductive cell, find out, find, observe, instantiate, feeler, catch out, discover, sensor, magic eye, trace, detector, sensing element, detecters, photoelectric cell.

Detecter zıt anlamlı kelimeler, Detecter kelime anlamı

Undetected : Algılanmayan. Tespit edilmemiş. Algılanmamış. Saptanmamış. Farkedilmemiş.

Elated : Coşkun. Sevindirilmiş. Mutlu. Kıvançlı. Sevinçli. Bahtiyar. Memnun.

Euphoric : Sevinçten havalara uçan (argo terim). Öforik. Yerinde duramayacak halde olan. Sevinçten havalara uçan.

Detecter ingilizce tanımı, definition of Detecter

Detecter kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A detector. One who finds out what another attempts to conceal. One who, or that which, detects or brings to light.