Algılayıcı nedir, Algılayıcı ne demek

Algılayıcı; bir felsefe terimidir. Dil bilgisi yönünden Türkçe'de sıfat olarak kullanılır.

  • Algı yetisi olan (kimse)
  • Dedektör.

İngilizce'de Algılayıcı ne demek? Algılayıcı ingilizcesi nedir?:

sensor

Algılayıcı hakkında bilgiler

Sensör ya da algılayıcı, otomatik kontrol sistemlerinin duyu organlarına verilen addır. İnsanların çevrelerinde olup bitenleri duyu organlarıyla algılamasına benzer biçimde, makineler de sıcaklık, basınç, hız ve benzeri değerleri algılayıcıları vasıtasıyla algılarlar. Örneğin, bir sıcaklık algılayıcısı değişen ortam sıcaklığına bağlı olarak bacakları arasında elektrik potansiyel farkı (gerilim) oluşturur. Bu bilgi bir mikrodenetleyiciye aktarıldığında kapalı çevrim bir sıcaklık kontrol ünitesi elde edilir.

Algılayıcı; ısı, ışık, nem, ses, basınç, kuvvet, elektrik, uzaklık, ivme ve pH gibi fiziksel ya da kimyasal büyüklükleri elektrik sinyallerine çeviren düzeneklerin genel adıdır.

Pek çok tipte ışık algılayıcısı vardır. Foto direnç, foto diyod, foto transistör, fotosel bunlara örnek olarak verilebilir.

Kuvvet ölçümünde kullanılan algılayıcılara örnek olarak gerilim ölçer verilebilir. Kapasitif ve endüktif prensipte çalışan kuvvet ölçerler de vardır.

 

Algılayıcı kısaca anlamı, tanımı:

Algı : Haşhaş sütünü toplamakta kullanılan kaşık. Bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varma, idrak. Kazanç, alacak. Rüşvet. Vergi.

Algılayıcılık : Algılayıcı olma durumu.

Dedektör : Gaz, mayın, radyoaktif mineral, manyetik dalga vb.ni bulmaya, tanımaya yarayan cihaz, algılayıcı.

Otomat : Sıcak su verecek biçimde hazırlanmış, hava gazı ocaklı cihaz. Canlı bir varlığın yapabileceği bazı işleri yapan mekanik veya elektrikli araç. Yapılarda, merdivenleri aydınlatacak biçimde düzenlenmiş elektrik düzeneği.

Kontrol : Denetleme. Bir şeyin gerçeğe ve aslına uygunluğuna bakma. Yoklama, arama. Denetçi, kontrolör.

Sistem : Dizge. Yol, yöntem. Model, tip. Bir sonuç elde etmeye yarayan yöntemler düzeni. Bir aracı oluşturan düzen, düzenek, tertibat. Düzen.

Organ : Vücudun, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü, uzuv. Bir görevi, bir işi yerine getirmekle yükümlü kuruluş.

İnsan : Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse). Âdemoğlu, âdem evladı. Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı.

Çevre : Bir birimden önce veya sonra gelen aynı türden birimlerin tümü, bunların oluşturduğu küçük grup, kontekst. Bir şeyin yakını, dolayı, etraf, periferi. Kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam. Düzlem üzerindeki bir şekli sınırlayan çizgi. Yağlık. Hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörlerin bütünlüğü. Aynı konu ile ilgisi bulunan kimselerin tümü, muhit. Bir kimse ile ilişkisi bulunanlar, muhit.

Diğer dillerde Algılayıcı anlamı nedir?

İngilizce'de Algılayıcı ne demek? : n. sensor