Diluters türkçesi Diluters nedir

Diluters ingilizcede ne demek, Diluters nerede nasıl kullanılır?

Hypotonic diluter : Hipotonik sulandırıcı. Basıncı izotonik eriyik basıncından düşük, vücut sıvılarının ozmotik basıncına oranla daha düşük ozmotik basınca sahip eriyik.

Semen diluter : Dışarı atılan spermanın hacmini artırmak ve spermatozoanın yaşam süresini uzatmak için spermaya katılan ve bazı kimyasal maddeleri içeren sıvı. Sperma sulandırıcısı.

Diluter : İnceltici. Sulandırıcı. Seyreltici.

Dilute acid : Seyreltik asit.

Dilute labor : Deneyimli işçilerin arasına niteliksizleri katmak.

Dilutes : Seyreltmek. Su katmak. Sulandırmak. Cansızlaştırmak. Etkisini azaltmak. Hafif. Hafifletmek. Sulu. İnceltmek. Sulandırılmış.

Diluteness : Sululuk.

Dilute : Seyreltik. Su katmak. Hafifletmek. Derişik olmayan, içinde oylum başına az çözüneni olan (çözelti). Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Sulu. Daha çok çözgen katarak derişikliği azaltmak. Hafif. İnceltmek. Açmak (renk).

Dilute labour : Deneyimsiz işçilerin yanına deneyimlileri de almak.

Dilutee : Niteliksiz işçi. Deneyimsiz işçi.

İngilizce Diluters Türkçe anlamı, Diluters eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Diluters ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Water down : Hafifletmek. Yumuşatmak. Su katmak. Sulandırmak.

Liquidizer : Karıştırıcı. ä°ä°.mikser. Sıvılaştırışı. Uyaran kimse. Mikser. Sıvılaştıran kimse. Sıvılaştırıcı. Sıvı haline getiren kimse.

Dispersant : Yayan. Dağıtıcı. Dağıtan. Dağıtan karışım. Serpindirici. Eritici. Farklı yönlere dağıtan şey (kimya). Saçıcı. Yayıcı.

Diluted : Hafif. Seyreltilen. Sulandırılan. Sulandırılmış. Açık. Dilüe. Su katılmış. Seyreltik. Dilüe edilmiş. Etkisi azalmış.

Weak : Güçsüz. Zayıf. Cansız. Hafif. Sertliği az olan, karanlık bölümleriyle aydınlık bölümleri arasında kesin ayırım bulunmayan (görüntü). Açık. Dayanıksız. Cılız. Yavan. Aciz.

Thinners : Tiner.

Diluting agent : Seyreltici katkı. Seyreltici madde. İnceltici katkı.

Diluents : Eritici. Seyreltken. Çözücü. Sulandırıcı madde. Seyrelti.

Watery : Yağmur yağacak gibi. Sudan. Sıkıcı. Tatsız. Su dolu. Yaş. Sulak. Su gibi. Fazla sulu. Yavan.

Attenuant : Kanı sulandırıcı. Atenüant. Hafifletici.

Diluters synonyms : dilutive, washy, white, thinned, thin, diluting, reduce, liquidiser, diluent, weaken, thinner, cut, thin out, diluter, weakened.

Diluters zıt anlamlı kelimeler, Diluters kelime anlamı

Strengthen : Kuvvetlendirmek. Yükseltmek. Takviye etmek. Sağlamlaştırmak. Kuvvetlenmek. Pekitmek. Yaşam bulmak. Berkitmek. Desteklemek. Güçlendirmek.

Undiluted : Konsantre. Seyreltilmemiş. Saf. İnceltilmemiş. Su katılmamış.