Diplomatic türkçesi Diplomatic nedir

  • Usta.
  • Dikkatli.
  • Orijinalin tam kopyası olan.
  • Nazik.
  • Başkalarıyla ilişkide usta.
  • İnce.
  • Dış politika ile ilgili.
  • Siyasi.
  • Diplomatik.
  • İlişkilerde usta.
  • Resmi belgelere dayanan.

Diplomatic ile ilgili cümleler

English: That country broke off diplomatic relations with the United States.
Turkish: O ülke, Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkileri kesti.

English: Since then, diplomatic relations between Canada and Iran have been suspended.
Turkish: O zamandan beri Kanada ve İran arasındaki diplomatik ilişkiler askıya alındı.

English: Some Japanese people have faced discrimination in China as a result of diplomatic problems between the two countries.
Turkish: Bazı Japon vatandaşları, Çin'de iki ülke arasındaki diplomatik anlaşmazlıklardan dolayı ayrımcılığa maruz kalıyorlar.

English: He belongs to the diplomatic corps.
Turkish: O diplomat topluluğuna ait.

English: That country broke off diplomatic relations with the neighboring countries.
Turkish: O ülke, komşu ülkelerle olan diplomatik ilişkileri kesti.

Diplomatic ingilizcede ne demek, Diplomatic nerede nasıl kullanılır?

Diplomatic answer : Politik yanıt. Özenli yanıt. Dikkatli cevap. Diplomatik cevap.

Diplomatic asylum : Diplomatik sığınma.

Diplomatic bag : Gizli evrak içeren ve açılması kesinlikle yasak olan diplomatik çanta.

 

Diplomatic body : Kordiplomat. Elçiler heyeti. Elçi ve elçilik görevlileri toplulluğu. Diplomat topluluğu.

Diplomatic channels : Diplomatik yollar.

Diplomatic compound : Diplomatlar tarafından ve diplomatik amaçlarla kullanılan ilişik binalar alanı. Diplomatik yerleşke.

Diplomatic mission : Diplomatik misyon.

Diplomatic intercourse : Diplomatik trafik.

Diplomatic exemption : Diplomat bağışıklığı. Elçi ve konsoloslarla bunlara bağlı görevlilere karşılıklı olmak koşulu ile iki ülke arasında tanınan vergi bağışıklığı.

Diplomatic corps : Diplomat topluluğu. Kordiplomat. Kordiplomatik. Bir devlette bulunan tüm diplomatik personel. Diplomatlar heyeti.

İngilizce Diplomatic Türkçe anlamı, Diplomatic eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Diplomatic ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Constructor : İnşaat müteahhiti. Kurucu. İnşaatçı. Müteahhit. Yapıcı.

Adepts : Hünerli. Üstad. Üstat. Becerikli. Mahir. Uzman. Çok yetenekli kimse. Ehil. Mütehassıs.

Builder : Yapıcı. Yaratıcı. Yapı kurucu. Yapı yapma işini, alım satım amacıyla yapan kişi ya da kuruluş. Üstenci. Kendi adına veya sözleşmeciden devraldığı inşaat işini yapmakla yükümlü gerçek kişi. Bayındırlık etkinliklerinde özel kesimin ve özel girişimciliğin önemli payı olan ülkelerde, kentlerin yenilenmesi tasarlanan özeklerinde ya da gelişme alanlarında, yapı iyeleriyle kent yönetimi arasındaki ilişkilere aracılık eden, yerbölümleri, her türlü altyapısını hazırlayarak yapı yapmaya elverişli duruma getiren kimse. Geliştirmen. Müteahhit.

 

Attic : Çatı katı. Atika ile ilgili. Doğru. Tavan arası. Çatıarası oda. Çatı odası. Atinalılarla ilgili. Tavanarası. Sade.

Competent : Çok iyi. Yetkin. Salahiyetli. Doyurucu. Yeterli. Ehil. Yasal. Becerili. Yetenekli. Yetkili.

Smooth : Yumuşatmak. Şık. Düzgün. Sistirelemek. Düzlemek. Sinekkaydı. Sakin. Mükemmel. Yatıştırmak. Huzur veren.

Argus eyed : Tetikte. Uyanık. Açık gözlü. Keskin gözlü. Gözleri keskin. Keskin bakışlı.

Calculating : Hesap. Hesaplama. Bencil. İhtiyatlı. Hesaplanıyor. Kurnaz. Egoist. İşini bilen. Çıkarcı.

Civil spoken : Terbiyeli.

Accurate : Yanlışsız. Doğru. Dakik. Hassas. Kesin. Yanlış yapmamaya özen gösteren. Sahi. Tam.

Diplomatic synonyms : diplomatical, affable, clever, circumspect, alert, politic, kid glove, accomplished, chivalric, artist, attentive, diplomacy, chivalrous, dainties, diplomacies, courteous, blandest, civil, complaisant, cannie, tactful, cautious, civilest, diplomatique, careful, civiler, attics, chary, artisan, advertent, suave, civilized, brittles.

Diplomatic zıt anlamlı kelimeler, Diplomatic kelime anlamı

Impolitic : Sağgörüsüz. Münasebetsiz. Amaca uymayan. Uygunsuz. Akılsız. Politik olmayan. İsabetsiz. Aykırı.

Undiplomatic : Diplomatik olmayan. Dobra. Lafını sakınmayan. Lafını sakınmaz.

Diplomatic ingilizce tanımı, definition of Diplomatic

Diplomatic kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Pertaining to diplomacy. A minister, official agent, or envoy to a foreign court. A diplomatist. Relating to the foreign ministers at a court, who are called the diplomatic body.