Earrings türkçesi Earrings nedir

Earrings ile ilgili cümleler

English: Jale took her earrings off and put them in the jewelry box on her dresser.
Turkish: Jale küpelerini çıkardı ve onları şifoniyerinin üstündeki mücevher kutusuna koydu.

English: I got these earrings from my grandmother.
Turkish: Bu küpeleri büyük annemden aldım.

English: Ali wanted to give Mary some earrings for her birthday.
Turkish: Ali doğum günü için Mary'ye bir küpe vermek istedi.

English: I wore the earrings that you gave me for my birthday.
Turkish: Doğum günüm için bana verdiğin küpeleri taktım.

English: Do you have earrings on?
Turkish: Üzerinde küpe var mı?

Earrings ingilizcede ne demek, Earrings nerede nasıl kullanılır?

Drop earrings : Küpe. Damla küpe.

Have you got any gold earrings : Altın küpeniz var mı.

Pendant earrings : Sallantılı küpe.

Stud earring : Top küpe. Düğme küpe.

Earring : Küpe.

Rearrange : Yeniden düzeltmek. Yeniden düzenle. Yeniden düzenlemek. Tekrar sıralamak. Tekrar düzenlemek.

Rearrange sections : Bölümleri yeniden düzenle.

Diearrhea : İshal.

Rearranged : Mürettep. Yeniden düzeltmek. Yeniden düzenlenen.

Prearranged : Danışıklı. Önceden düzenlenmiş. Önceden belirlenmiş. Tertipli. Önceden ayarlanmış. Muvazaalı.

İngilizce Earrings Türkçe anlamı, Earrings eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Earrings ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Eardrop : Sarkıtlı küpe. Sallantılı küpe.

Profits : Yaramak. Kar getirmek. Yararı olmak. Yararlanmak. Kar etmek.

Cacophonous : Kakofonik. Ahenksiz.

Net income : Safi gelir. Safi irat. Net gelir. Net hasılat. Gelirin elde edilmesi sırasında vergi, yıpranma gibi giderlerin elde edilen toplam gelirden düşülmesiyle bulunan gelir. bk. harcanabilir gelir. Net kar.

Filthy lucre : Para. Kara para.

Portion : Porsiyonlamak. Cüz. Pay. Bölüştürmek. Hisse. Çeyiz vermek. Kısım. Hisselere ayırmak. Çeyiz. Bölüm.

Gross profit : Üzerinde hiçbir indirim uygulanmamış kar. satış ve yönetim giderleri ile geçici kar ve gelir indirimleri göz önünde bulundurulmadan önce katkısız satış gelirinden satılan malların tümdeğeri düşüldükten sonra kalan para. Firmanın toplam geliri ile toplam maliyeti arasındaki pozitif fark. krş. iktisadi kar, muhasebe karı. Gayri safı kar. Brüt kazanç. Gayri safi kar. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Katkılı kar. Gayrisafi kar. Brüt kar.

Dividend : Bölünen. Temettü. Hisse. İflas halinde alacaklılara ödenen pay. Kar hissesi. Temettü hissesi. Anonim şirketlerde, kardan ve bu amaçla ayrılmış yedek akçelerden ortaklara, şirkete yatırmış oldukları sermayeyle orantılı bir biçimde nakit ya da hisse senedi olarak dağıtılan pay. Bölünen sayı. Bilgisayar, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Pay.

Accumulation : Ürem ve diğer kazançların ana paraya eklenmesi. bir amaç için para biriktirme. Toplumların ekinsel varlıklarının gelişip genişlemesi ve uygarlık düzeyinin yükselmesi süreci. Yığılma. Birikim. Toplanma. Toplama. Mal ve sermayenin toplanıp çoğalma süreci. tasarrufların yeni yatırımlar şeklinde sermaye stokuna eklenmesi. işletme karının kar payı olarak dağıtılmayıp özkaynağa eklenmesi. Birikme. Yığma. Herhangi bir ilaç veya zehirli maddenin değişik nedenlere bağlı olarak bazı organ veya dokularda birikmesi, akümülasyon.

 

Earrings synonyms : fast buck, quick buck, earning per share, gross profit margin, cleanup, earring, part, earbob, killing, income, margin, profit, ear ring, net profit, cacophonic, windfall profit, drop earrings, lucre, percentage, share, net, markup.

Earrings zıt anlamlı kelimeler, Earrings kelime anlamı

Euphonious : Sesi kulağa hoş gelen. Hoş sesli. Ahenkli.

Outgo : Üstün gelmek. Geçmek. Aşmak. Masraf. Harcama. Yenmek. Gider. Sarfiyat.