Emptiest türkçesi Emptiest nedir

Emptiest ingilizcede ne demek, Emptiest nerede nasıl kullanılır?

Empties : Tahliye etmek. Boşaltmak. İçini boşaltmak. Dökülmek. Boşalmak. Dökmek. İçini çıkarmak.

Emptied : Dökülmek. Boşaltılmış. İçini çıkarmak. Dökmek. Tahliye etmek. İçini boşaltmak. Boşalmak. Boşaltmak.

Emptied the bottle : Şişeyi boşalttı. Şişenin bütün içeriğini boşalttı.

Emptied the cup : Bardağın bütün içeriğini boşalttı. Bardağı boşalttı.

Emptied the till : Kasayı boşalttı. Kasadaki bütün parayı boşalttı.

Emption : Mubayaa. Satın alma. Mübayaa. Satmalına.

Feeling of emptiness : Boşluk hissi. İşe yaramazlık hissi. Boşuna oluş algısı. Anlamsızlık hissi. Değersizlik hissi.

Pre emption right : Şufa hakkı. Öncelik hakkı. Hisse senedi sahiplerine yeni çıkarılan hisse senetlerini mevcut paylarıyla orantılı biçimde satın almak için tanınan hak. hisseli mülklerin satışında, öncelikle pay sahibi olan kişilere tanınan satınalma hakkı. . Ön alım hakkı.

Emptio : Bir şeyin satın alındığını gösteren anlaşma veya kontrat (hukuk terimi). (latin) satın alma akdi.

Emptier : Boşuna. İçeriksiz. Aç. Yoksun. Daha boş. Anlamsız. Boşaltıcı. Boş. Önemsiz.

İngilizce Emptiest Türkçe anlamı, Emptiest eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Emptiest ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Airiest : Hayali. Neşeli. Gevşek. Havai. Hafif. Kendine bir hava veren. Havalı. Çevik. Havadar. Hava gibi hafif.

Colorless : Renksiz. Donuk. Cansız. Tarafsız. Tekdüze. Yansız. Silik. Solgun. Soluk.

Backburner : İkinci derecede olan.

De minimis : (latince) of minimal things (küçük şeyler). Çok küçük olduğu için yasanın göz önünde bulundurmayacağı bir şey veya farklılık. Ivır zıvır. Değersiz. Of minimum importance (küçük önemde). Kanun ufak tefek şeylerle ilgilenmez. Önemsiz şeyler.

Condition : Şartlandırmak. İyi bir kondisyona getirmek (oyuncuyu). Koşullandırmak. Kondisyon. Kayıt. Koşul. Mevki. Hayvanların bakım ve beslenmelerine göre gösterdikleri zayıflık veya topluluk durumu. Genel sağlık durumu. Düzenlemek.

Pithless : Özsüz. Zayıf.

Hungered : Özlemek. Hasret çekmek. Açlık çeken. Aç bırakmak. Aç bırakılmış.

Deadpan : İfadesiz bir şekilde söylemek veya yapmak. İfadesiz. Cansız. Ruhsuz. Duygusuz. Ölü gibi.

Blankest : Yazısız. Silmek. Boşluk. İfadesiz. Şaşırmış. Görüntüsüz (televizyon terimi). Sövmek. Açık. Çıkarmak.

Empty : Dökmek. Boşalmak. Abuk sabuk. Boşaltmak.

Emptiest synonyms : colourless, hollowest, futile, vacuity, greedy, ineptitude, bit, vanity, devoid of its contents, abortive, baubling, bootless, esurient, airy, status, no go, hungry, crinkliest, at leisure, discountable, shorn, cockamamie, needless, gainless, blankness, blanker, dinky, hopeless, frantic, absurd, vacuum, hungrier, derisory.

 

Emptiest zıt anlamlı kelimeler, Emptiest kelime anlamı

Solidity : Sağlamlık. Bir cismin ya da bir yapının dayanıklılığı. Katılık. Muteber olma. Güvenirlik. Sağlam olma. Dayanıklılık. Metanet. Ekonomik saygınlık.

Fullness : Olgunluk. Tam oluş. Kemal. Şişmanlık. Bütünlük. Tokluk. Bolluk. Doluluk. Dolgunluk. Çokluk.

Worth : Çap. Servet. Değerli. Eder. Kıymet. Değer. Değerli şey. Kıymeti pek az. Bedel. Kadir.