Excise tax türkçesi Excise tax nedir

  • Bir ülkede satılan mallar üzerinden alınan vergi.
  • Bir malın satışı üzerinden alınan vergiler.
  • Mal ve hizmetlerin tüketiminden alınan vergi.
  • Satış vergisi.
  • Harcamalar üzerinden alınan vergiler.
  • Dolaylı vergi.
  • Gider vergisi.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • Tüketim vergisi.
  • Bir mal ya da hizmetin üretimi, satışı veya tüketimi sırasında alınan dolaylı vergi.

Excise tax ingilizcede ne demek, Excise tax nerede nasıl kullanılır?

Excise : Eksize etmek. Atmak. Kesip çıkarmak, eksizyon. Kesmek. Vergilendirmek. Keserek almak. Oymak. Almak. Kesip çıkarmak.

Tax : Vergi almak. Vergilemek. -e vergi koymak. Kamu giderlerini karşılamak amacıyla devletin veya devletin yetkilendirdiği diğer kamu tüzel kişilerinin, hukuki zorunluluk altında, yasayla belirtilen kurallara göre ve karşılıksız olarak gerçek ve tüzel kişilerin gelir ve malları üzerinden nakdi ya da ayni olarak aldıkları pay. İş görme vergisi. Vergilendirmek. Yük olmak. Vergi. Kesenek, ücret, ödül, bahşiş ve benzerleri gibi belirli bir işgörümü karşılığı ilgiliye ve alacaklısına yapılan ödeme. hükümetçe görülen kişi işleri için devlet veznesine ödenen para. (tapu harcı, mahkeme harcı gibi.). Suçlamak.

Excise taxes : Bir ülkede satılan mallar üzerinden alınan vergi. Tüketim vergisi.

 

Import excise tax : İthalat gider vergisi. İthalattan alınan gider vergisi. Dıştan alımda uygulanan gider vergisi. İçalım vergisi.

Excise duties : Tüketim vergisi.

Excise duty : Muamele vergisi. İşlem vergisi. Satış vergisi. Tüketim vergisi. Özel tüketim vergisi.

İngilizce Excise tax Türkçe anlamı, Excise tax eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Excise tax ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Sales tax : Muamele vergisi. İşletme vergisi.

A pass through certificate : Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt. Tutsat senedi.

Consumption tax : Yurt içinde tüketilen yiyecek mallarından alınan vergi. İstihlak vergisi. Malların satın alımında ödenen dolaylı vergi. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır.

Ability to pay approach : Güç yaklaşımı. Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı.

Ability to pay principle : Vergilemenin bireylerin ödeme gücüne uygun bir biçimde yapılması gerektiğini ifade eden bir vergileme ilkesi. kaynağı bol olanların kamu projelerine daha fazla katkı vermesi gerektiği ilkesi. Ödeme gücü ilkesi.

Abnormal budget expenditures : Olağanüstü bütçenin giderleri. Olağanüstü bütçe gideri.

Abnormal budget : Olağanüstü bütçe. Olağan bütçeden ayrı bir belge olarak hazırlanan ve kabul edilen, her yıl tekrarlanmayan ve olağanüstü nitelik taşıyan harcama ve gelirleri gösteren özel bir bütçe.

 

Expenditure tax : Harcama vergisi. Harcamalar üzerinden alınan vergi. Tasarruf artışının sermaye birikimini artıracağı görüşünden hareketle tasarrufların özendirilmesi amacıyla kişinin bir yıl içinde yaptığı harcamaların toplamından alınması öngörülen ve n. kaldor tarafından önerilen ancak kısa bir süre uygulanabilen vergi. bk. tüketim vergisi.

Excise tax synonyms : excise taxes, excise duties, a change in demand, indirect tax, abolition of forced labour convention, a group shares, a shift in demand, a change in supply, turnover tax, a shift in individual demand, ability rent, excise duty, a shift in supply, a type mutual funds, transaction tax, abnormal budget receipts, a change in individual demand.