Facilitation türkçesi Facilitation nedir

Facilitation ingilizcede ne demek, Facilitation nerede nasıl kullanılır?

Retroactive facilitation : Geriye etkili kolaylaştırma.

Social facilitation : Sosyal kolaylaştırma.

Facilitating : Olanak tanımak. Kolaylaştırıcı. Kolaylaştırma. Kolaylaştırmak. Kolaylaştıran. Hafifletmek. Rahatlatmak.

Facilitative : Kolaylaştırıcı. Yardım eden. Kolaylaştıran. Yardımcı olan.

Facilitate : Kolaylaştırmak. Olanak sağlamak. Kolaylık getirmek. Hafifletmek. Yardım etmek. Çabuklaştırmak. Olanak tanımak. Rahatlatmak.

Facilitated diffusion : İlaç veya benzeri madde moleküllerinin yüksek yoğunlukta oldukları taraftan düşük yoğunlukta bulundukları tarafa taşıyıcılara bağlanarak enerji harcamadan geçmesi olayı. Yoğunluk derecesine göre molekül ve iyonların, enerji harcamaksızın, bir taşıma sistemi ile zardan taşınması. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Kolaylaştırılmış taşınım. Kolaylaştırılmış yayınım. Kolaylaştırılmış difüzyon. Yoğunluk derecesine göre molekül ve iyonların, enerji harcamaksızın, bir taşıma sistemiyle zardan taşınması, pasif difüzyon, pasif taşınma.

Facilitates : Hafifletmek. Rahatlatmak. Kolaylaştırmak. Olanak tanımak.

Facilitator : Kolaylaştırıcı. Yöneten. Bir şeyi hızlandıran ve gerçekleşmesine yardım eden kimse. Kolaylaştıran. Teşvik ederek destekleyen kimse veya şey.

 

Facilitated : Kolaylaştırılan. Kolaylaştırılmış. Rahatlatmak. Kolaylaştırmak. Olanak tanımak. Hafifletmek.

Facilitators : Yardımcılar. Bir şeyi hızlandıran ve gerçekleşmesine yardım eden kimse. Teşvik ederek destekleyen kimse veya şey.

İngilizce Facilitation Türkçe anlamı, Facilitation eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Facilitation ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Reassurance : Doyurma. İçini rahatlatma. Hayat sigortası reasüransı. Güvence. Yeniden güven verme. Güven verme. Yatıştırma. Yenilenmiş sigorta. Tatmin.

Disembarrassment : Sıkıntıdan kurtarılma. Güç bir durumdan kurtarma. Sıkıntıdan kurtarma.

Favour : Beğenilme. Taraftarlık. Kayırmak. Destek. Rahatlatmak. Benzemek. Onaylama. Gözetmek.

Aid : Yardım. Bir iktisadi karar biriminin kendi iktisadi gücünü ve olanaklarını başka birisi için kullanması. gelişmiş ülkelerin veya uluslararası kuruluşların, azgelişmiş ülkeleri iktisadi olarak kalkındırmak veya sosyal amaçlarla verdikleri çok düşük faizli veya karşılıksız aktarımlar. krş. bağış, bağlı kredi, bağlı olmayan kredi, koşullu kredi. İane. Yardımcı olmak. Destek. Yardımcı. Yardım etmek. Alet. Yardim etmek. El uzatmak.

Simplification : Sadeleştirme. Yalınlaşma. Basitleşme. Yalınlaştırma.

Facilitating : Olanak tanımak. Kolaylaştırmak. Rahatlatmak. Kolaylaştırıcı. Hafifletmek. Kolaylaştıran.

Assist : Desteklemek. Hazır bulunmak. Muavenet. Yardımcı olmak. Sayı yaptırma. Asiste etmek. Asistanlık yapmak. Yardım etmek. İmdat.

 

Vulgarizations : Vülgarizasyon. Kabalaştırma. Bayağılaştırma. Adileştirme.

Simplifications : Sadeleştirme. Basitleşme. Yalınlaşma. Yalınlaştırma.

Solacement : Avutma. Teselli etme. Teskin etme. Teselli. Ferahlatma. Üzüntüsünü hafifletme.

Facilitation synonyms : organic phenomenon, relieving, relief, abirritant, help, assistance, emollition, comforting, simplifying, reliefs, reassurances, catalysis.

Facilitation ingilizce tanımı, definition of Facilitation

Facilitation kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The act of facilitating or making easy.