Farfetched türkçesi Farfetched nedir

İngilizce Farfetched Türkçe anlamı, Farfetched eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Farfetched ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Skimble scamble : Kopuk. Kafası karışmış.

Imperative : Buyruk. Kaçınılmazlık. Tasarlanan, yapılması istenen işi emir veya dilek biçiminde ifade eden, zaman ve şahıs kavramının aynı ekle verildiği tasarlama kipi. bugün, tt.’nde bu kip daha çok ve şahıslarda kullanılır. şahıslarda emir ve istek kipleri iç içe girmiştir; eki -(y)ayım -(y)alım’dır. teklik şahısta emir doğrudan fiil kök veya gövdesinin söylenmesiyle oluşturulur. çokluk şahıs için -ın/-un, -ınız/-unuz, teklik şahıs için -sın/-sun, çokluk şahıs için -sınlar/-sunlar ekleri kullanılır: gel-eyim, otur-alım; gel, gelin (geliniz); gelsin, gelsinler gibi. kendi kendime gidip şu işi yapayım dedim. kalk gidelim artık. gel bakayım, ne oldu parmağına? (m.ş. esendal, ev ona yakıştı, s. 122). asla örtülü şeylere meyletme (y.k. karaosmanoğlu, erenlerin bağından, s. 99). ey güneş! siyah peçeli hatunun ay, sarı saçlı çocukların yıldızlarla başımızın üstünde dolaş ve bize doğru yolu göster! (a.h. müftüoğlu. çoğlayanlar, s. 16). pencereleri açın! kapıları açın! hava girsin! (a.h. müftüoğlu, göst. e. s. 129). delikanlı, nafile yere gözlerin arkada kalmasın! (y.k. karaosmanoğlu, erenlerin bağından, s. 98). şimdiye kadar yapılanları unutsunlar (göst. e.) aldanma ki sen bir susamış ruh, o bir aç; || sen bir susamış ruh, o bütün ten ve biraz saç; || ummana çıkar burda bugün beklediğin yol, || at kalbini girdaba, açıl engine, ruh ol (y.k. beyatlı, deniz, kendi gök kubbemiz, s. 128). || «ver allahım ver! ver ki şenelsin dünya. çayır çimen, kurt kuş da allah diye çağırıyor. ver! sellice ver!» (y. kemal, ortadirek, s. 386). vb. Tahakküm. Emir kipi. Emreden. Buyrultu. Şart.

 

Disjointed : Parçalarına ayrılmış. Darmadağın. Kopuk. Ayrılmış. Tutarsız. İpe sapa gelmez. Tutarsız (söz). Birleştiği yerden çıkmış. Dağınık.

Indispensable : Elzem. Vazgeçilmez. Olmazsa olmaz. Kaçınılmaz. Öncelikli. Gerekli. Zaruri.

Essential : Esaslı. Esas özellik. Esas. Asli. Öz. Ana. Ç.gerekli şeyler. Gerekli. Başlıca. Şart.

Forcedly : Mecburen.

Jittery : Siniri tepesinde. Gergin (kimse). Asabi. Sinirli. Çok sinirli. Korku içinde.

Compulsory : Zorlayıcı. Yükümlü. Cebri. Zorlama.

Dismissive : Dışlayıcı. Önemsemez. Önemsemez (tavır). Kibirli. Önem vermez. Saygısız.

Compulsive : Zorlayıcı. Dürtüyle yapılan. Dürtü etkisiyle yapılan. Cebri. Zorlantılı. Kompulsif. Kompülsif.

Farfetched synonyms : far from, tighter, stiffer, casual, barely, constrained, coerced, goosier, unlikely, coercive, on hook, absent, uninterested, compulsives, disassociated, scarce, colorable, ghastly, far out, cramped, nonaligned, inconsequent, desultory, impeditive, implausible, adjustment, stiff, geared up, ghastliest, disengaged, inapplicable, inconnected, connectionless.

 

Farfetched zıt anlamlı kelimeler, Farfetched kelime anlamı

Likely : Muhtemelen. Büyük ihtimalle. Önemsiz. Mantıklı. Geleceği parlak. Muhtemel. İnanılır. Be.galiba. Galiba. İyi.

Farfetched ingilizce tanımı, definition of Farfetched

Farfetched kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Brought from far, or from a remote place.