Faunae türkçesi Faunae nedir

Faunae ingilizcede ne demek, Faunae nerede nasıl kullanılır?

Convention on international trade in endangered species of wild fauna and flora : .

Abyssal fauna : Abisal fauna. Okyanus direyi.

Flora and fauna : Belirli bir yöredeki hayvan ve bitki varlığı. Bitkiler ve hayvanlar. Bitki ve hayvan. Flora ve fauna. Hayvanlar ve bitkiler.

Marine fauna : Deniz direyi. Deniz faunası.

Parasitologic fauna : Asalakbilimsel direy. Bir bölgede, doğal koşullara bağlı olarak yaşayan ve çoğalan hayansal asalakların tümü.

Faunally : Fauna olarak.

Faun : Pan. Kır ve orman tanrısı. Yarısı keçi yarısı insan şeklinde bir ilah. Yarı keçi yarı insan orman tanrısı.

Macrofauna : Büyüklüğü santimetre cinsinden ölçülen hayvanların teşkil ettiği fauna. Makrofauna.

Fauns : Yarı keçi yarı insan orman tanrısı. Kır ve orman tanrısı. Pan.

Faunas : Doğay. Bir bölgenin özgün kendine has hayvan yaşamı. Hayvan topluluğu. Fauna. Bölge hayvanlarının tümü. Hayvanat. Direy.

İngilizce Faunae Türkçe anlamı, Faunae eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Faunae ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Prey : Hayvanın avı. Avlayarak yaşama. Yağmaya gitmek. Avlamak. Avcı tarafından avlanan hayvan. Şikar. Kurban. Soymak. Sıkmak. Av.

 

Peeper : Gözetleyici. Dikizci. Ayna (argo sözcük). Göz (argo sözcük). Röntgenci. Cam (argo sözcük).

Pest : Rahatsız edici şey. Karın ağrısı. Püsküllü bela. Baş belası. Başbelası. İnsanın başına bela olan şey. Zararlı mantar. Pest. Veba. Canlı veya cansız maddeler üzerinde yaşayan ve besin maddelerinin üretimi, hazırlanması, depolanması veya tüketilmesi sırasında onların besin değeri ve kalitelerini azaltarak veya bozulmalarına sebep olarak etkisini gösteren her türlü böcek, kemirici, yabani ot, mantar, parazit vb. canlılara verilen ortak ad.

Face : Kaplama yapmak. Yönelmek. Göğüs germek. Karşı olmak. Örtmek. Sıvamak. Görünüş. Karşılamak. Çehre. Yüz yüze gelmek.

Zooplankton : Plankton içinde yer alan hayvansal organizmalar. Çok küçük su hayvanları (tek hücreli hayvan, larva vs). Hayvansal plankton. Hayvan plankton. Hayvanlardan oluşan plankton. pek azı çıplak gözle görülebilen, genellikle mikroskop altında ayırt edilebilen, denizlerin ve tatlı suların yüzeyine yakın olarak binlercesi ergin, larva ve yumurta olarak bir arada bulunabilen plankton. Plankton yaşamı. Zooplankton.

Insectivore : Böcek yiyerek beslenen hayvanlar ya da bazı böcek yiyen bitkiler. Böcek yiyen hayvan. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Böcekçil. Böcek yiyerek beslenen hayvanlar veya kimi böcek yiyen bitkiler. Böceklerle beslenen canlılar. İnsektivor. Böcekyiyen. Böcekçil canlı. Insectivora takımında bulunan bireyler.

Hexapod : Hekzapod. Heksapod. Altı bacağı olan. Altı bacağı olan (böcek). Altı bacaklı.

Homeotherm : Homeoterm. Çevre ısısındaki değişmelere rağmen vücut ısıları ayarlanmak suretiyle az çok değişmez tutulan memeli ve kanatlılar, değişmez ısılı, homeoterm, endoterm. Sıcakkanlı.

 

Fertilized egg : Sperm tarafından döllenmiş yumurta, fertilize olmuş yumurta, oosperm, spermoviyum. zigot. Fertilize olmuş yumurta. Döllenmiş yumurta.

Offspring : Oğul döl. Bir bireyin meydana getirdiği ve yine kendi tipini meydana getirecek özellikteki bireyler, oğul döl. Yavrular. Ürün. Füru. Yavru. Yavru hayvan. Çoluk çocuk. Zürriyet.

Faunae synonyms : work animal, pleurodont, range animal, animate being, creepy crawly, sea creature, migrator, sea animal, marine creature, molter, kingdom animalia, moulter, homotherm, animalia, chordate, giant, pureblood, varmint, animal tissue, scavenger, fictional animal, female, animal, being, predator, omnivore, survivor, conceptus, embryo, adult, purebred, brute, homoiotherm.

Faunae zıt anlamlı kelimeler, Faunae kelime anlamı

Male : Erkek fiş. Erkek. Spermatozoonları meydana getirecek üreme sistemine sahip olan organizma. Bay. Eril.

Female : Yavru doğuran, yumurta hücresi üreten organizma. eşeyli üremede erkeğin eşi, femina. hlk. deri üzerinde serpili olarak çıkan siğiller. Kadın. Atletizmi uğraş edinip, dallarındaki bayanlar arası yarışlara katılan sporcu. Dişil. Kancık. Bayan atlet. Kız. Atletizm, biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Bayan. Dişi.

Flora : Belli bir organdaki mikroplar. Vücudun belirli bir yerinde bulunan mikroplar. Bitki örtüsü. Bitey. Belirli bir coğrafi alanda bulunan bitki türlerinin tümü, bitki topluluğu. herhangi bir canlı veya organ üzerindeki mikroorganizmaların tümü. Mikrobiyel çeşitlilik. Belli bir bölgede yetişen bitki. Bitkiler. Bir bölgenin bitki örtüsü topluluğu.