Fist türkçesi Fist nedir

  • Girişim.
  • Yumruk atmak.
  • El yazısı.
  • El.
  • Futbol alanında kullanılır.
  • Kalecinin topu tutamayacağı durumlarda yumrukları ile uzaklaştırması.
  • Yumruk.
  • Teşebbüs.
  • Muşta.
  • Yumruklamak.
  • Yumruklama.
  • Avuçlamak.

Fist ile ilgili cümleler

English: Ali shook his fist at Mary.
Turkish: Ali yumruğunu Mary'ye salladı.

English: A closed fist can indicate stress.
Turkish: Kapalı bir yumruk stres gösterebilir.

English: His fist thundered on the table.
Turkish: Yumruğu masayı gümletti.

English: He banged his fist on the table.
Turkish: O, yumruğunu masaya vurdu.

English: He struck his fist on the table.
Turkish: Yumruğunu masaya vurdu.

Fist ingilizcede ne demek, Fist nerede nasıl kullanılır?

Fist law : Bilek gücü. Zorbalık.

Hand over fist : Çok çok fazla. Çok büyük miktarda. Avuç avuç. Palas pandıras. Çuvalla. Avuç dolusu. Tutuna tutuna. Apar topar. Hızlı ve başarı ile. Çabucak.

Mailed fist : Saldırı tehdidi. Baskı.

Tight fist : Sıkı yumruk. Sıkılmış yumruk.

With an iron fist : Acımasızca. Acımadan. Demir yumrukla. Güç kullanarak. Kuvvetle.

Fisticuff : Yumruk vurma. Yuruk patlatma.

Fisticuffs : Yumruk kavgası. Dövüşme. Yumruklaşma. Yumruk yumruğa kavga.

Fisted : Yumruklu.

Fistic : Boks.

Fistfuls : Avuç dolusu şey. Avuç dolusu.

İngilizce Fist Türkçe anlamı, Fist eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Fist ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Beats : Geçmek. Alt etmek (argo terim). Volta vurmak. Açmak (yol). Dövmek. Vurmak. Atmak (kalp). Yenmek. Çalmak (davul). Pataklamak.

Enterprize : İşletme. Cesurluk. Sonucu şüpheli olan önemli ve zor iş. Şirket. İnisiyatif. Meydan okuma planı. Maceracı ruh. Atılganlık. Girişkenlik.

Enterprise : Cesaret. Yatırım. Meydan okuma planı. Bir mal ya da hizmetin sağlanılması, değiştirilmesi, verimli çabaların bir araya getirilmesi gibi hakka ve ekonomik durumlara ilişkin bir kuruluşun gerçekleştirilmesi. Firma. Bilgisayar, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Taahhüt. Planlı bir biçimde bir işe girişme. Atılganlık.

Pastes : Yapıştırmak.

Fling : Sallamak. Atmak. Savurmak. Fırlatmak. Savurmak (kollarını). Atma. Girişmek. Deneme. Devirmek. Hızla atmak.

Batters : Yağ un ve yumurta karışımı hamur. Güm güm vurmak. Sert darbelerle vurmak. Vuruş yapan oyuncu. Hor kullanmak. Meyilli olmak (duvar). Dövmek. Yıpratmak. Hırpalamak.

Cursives : El yazısı harfleri. Bitişik el yazısı. El yazması. Bitişik el yazısı biçiminde yazılmış. Kursiv. Bitişik elyazısı.

Paste : Ezme. Pat. Hamur. Pasta. Üstüne yapıştırmak. Kola. Koruyucu, kurutucu ve dağlayıcı amaçlarla, içeriden ve dışarıdan uygulanarak kullanılan, merhemden daha katı kıvamlı ve daha az yağlı bir ilaç biçimi. Taşıt madde olarak madeni yağ kullanılan merhem biçimi. Macun. Bilgisayar, veterinerlik alanlarında kullanılır.

Manuscripts : El yazması metin. Yazarının ya da başkasının el yazısı ile yazılmış, basımevinde makineler yardımı ile ya da başka yerlerde başka araçlarla çoğaltılmamış sayılar. El yazması. Elyazmaları. El yazmaları.

 

Clumping : İndirmek (argo terim). Ağır adımlarla yürümek. Kümelenme. Atın ayaklarını sert zemine vurduğunda çıkan ses. Kümeye eklemek. Kümeleşme. Yığmak.

Fist synonyms : clenched fist, manus, hit out, efforts, essays, fists, essay, hand hold, hit, clump, knuckles, take a handful of, hand written, batter down, dunt, characters, chirography, centre, centre spot, deal a blow at somebody, biffs, enterprises, deal somebody a blow, cheir, flapper, cursive, backheel pass, conatus, centre forward, clout, paw, attacking game, knuckledusters.

Fist ingilizce tanımı, definition of Fist

Fist kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The hand with the fingers doubled into the palm. The closed hand, especially as clinched tightly for the purpose of striking a blow. To strike with the fist.