Flickering türkçesi Flickering nedir

Flickering ile ilgili cümleler

English: The candle's flame is flickering in the soft breeze.
Turkish: Mumun alevi hafif rüzgarda titriyor.

Flickering ingilizcede ne demek, Flickering nerede nasıl kullanılır?

Flickering lights : Yanıp sönen ışıklar. Titreşen ışıklar. Yanıp sönen ışık.

Flickeringly : Hafifçe ışık vererek. Düzensiz ışıklar yayarak. Titreyerek. Hafifçe ışıldayarak.

Flicker effect : Kırpışma olayı. Kırpışma etkisi.

Flicker free : Kırpışmasız. Göz kırpıştırmayan.

Flicker of hope : Ümit ışığı.

Flicker : Sönüp yanmak. Titreşme. Titreyerek yanmak (ateş). Alevlenmek. Çırpınmak. Titrek ışıltı. Titreşmek. Titreme. Titremek.

Flickermouse : Avrupa'ya özgü küçük yarasa. (zooloji) flittermouse.

Gilded flicker : Sarı ağaçkakan.

Chromaticity flicker : Renk titremesi.

Flicker photometer : Kırpışmalı ışıkölçer. Bir görsel ışıkölçer. bu ışıkölçerde ışık, ölçüştürülecek kaynakların bir birinden bir öbüründen, art arda değişerek aydınlatılan aynı ve tek bir alan parçasından yansıyarak göze gelir. kırpışmalı ışıkölçerde değişme hızı (frekansı), renklerin erime (birbiri içinde eriyip karışma) frekansından yüksek, ama parıltıların erime frekansından alçak olmak üzere, uygun bir biçimde seçilmelidir, bk. görüntü erime frekansı, eşitlik ışıkölçeri. Titremeli ışıkölçer.

 

İngilizce Flickering Türkçe anlamı, Flickering eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Flickering ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Quavering : Tril yapmak. Sesini titretmek. Titreyen. Titremek (ses). Ses titremesi.

Wavy : Dalgalı saç. Dalga dalga olan. Pürüzlü. Düz olmayan. Dalga şeklinde. Hareli. Eşitsiz. Dalgalı. Titreyen.

Trembly : Ürkek. Titreyen.

Didder : Titremek.

Unsteady : Kararsız. Düzensiz. Sabit olmayan. Çalkantılı. İstikrarsız. Sarsak. Sallanan. Sallanan (sağlam olmadığı için). Güvenilmez.

Quaking : Sarsılma. Titreyen.

Jolty : Sarsıntılı. Sallanan. Düzensiz.

Chill : Buz gibi. Soğutmak (yiyecek veya içecek). Üşütücü. Korkutmak. (neşesini) kaçırmak. Ürpermek. Üşütmek. Sertleşmek. Üşümek.

Jiggles : Hafif sallantı. Hafifçe sallanmak. Hafif ve çabuk sallamak. Salınmak. Dingildemek. Irgalanmak. Sallamak.

Flickering synonyms : aflicker, chills, oscillating, fremitus, quakier, plangent, doddering, vibrating, trembliest, clonicity, doddery, quavery, flicker, jiggliest, ague, tremblier, jigglier, flickers, waviest, flutter, wavier, quakiest, jiggly, jiggled, dithered, jiggle, twittery, flickered, quaky, pulsating, agues, juddering, flapped.

Flickering zıt anlamlı kelimeler, Flickering kelime anlamı

Steady : Sebatkar. Sarsılmaz. Doğru yola getirmek. Yatıştırmak. Uzatmalı sevgili. Muntazam. Doğru yolda tutmak. Değişmez. Sallanmaz hale getirmek. Düzgün.