Fluff türkçesi Fluff nedir

  • Berbat etmek.
  • Yanlış.
  • Kötü atılım.
  • İşveli kadın.
  • Tökezleme.
  • Tüy döküntüsü.
  • Bozmak.
  • Sahnede sözleri tam olarak söyleyememek. yanlış şeyler söylemek ya da duraksamak.
  • Hata.
  • Ayva tüyü.
  • Tökezlemek.
  • Tüy (incecik).
  • Sahnede sözleri tam olarak söyleyememe ya da yanlış şeyler söyleme durumu.
  • Kabartmak (tüylerini veya saçını).
  • Fıstık.
  • Kuş tüyü.
  • Kabartmak.
  • Hav (halıdan veya kumaştan dökülmüş).
  • Tiyatro alanında kullanılır.
  • Yüzüne gözüne bulaştırmak.

Fluff ile ilgili cümleler

English: Tom's squirrel has a fluffy tail.
Turkish: Tom'un sincabının kabarık bir kuyruğu var.

English: Sheep fur is fluffy.
Turkish: Koyun kürkü kabarıktır.

English: These pillows need to be fluffed up.
Turkish: Bu yastıklar kabartılmalı.

English: When you make the bed, don't forget to fluff up the pillows.
Turkish: Yatağı yaptığında yastıkları kabartmayı unutma.

Fluff ingilizcede ne demek, Fluff nerede nasıl kullanılır?

Fluff out : Kabartmak.

Fluff up : Kabartmak.

Bit of fluff : İşveli kadın. (cinsel yönden) çekici kadın. Fıstık. Yatak arkadaşı.

Fluffbrain : Salak. Aklı havada. Aptal kimse.

Fluffed : Tökezlemek. Kabartmak. Bozmak. Kuş tüyü. Söyleyeceği sözü unutmak. Kabartmak (tüylerini veya saçını). Berbat etmek. Yüzüne gözüne bulaştırmak. Kötü atılım. Hav (halıdan veya kumaştan dökülmüş).

 

Fluffy omelet : Yumuşak omlet.

Flu bug : Grip virüsü.

Fluffiest : İddiasız. Tüyleri kabarık. Yumuşacık. Yumuşak. Kabarık. Gösterişsiz. Yumuşak ve kaba tüylü. Tüy gibi yumuşak. Pofuduk.

Fluffier : Gösterişsiz. Yumuşacık. Tüyleri kabarık. Yumuşak ve kaba tüylü. Kabarık. Yumuşak. Pofuduk. İddiasız. Tüy gibi yumuşak.

Fluffing : Söyleyeceği sözü unutmak. Bozmak. Hav (halıdan veya kumaştan dökülmüş). Kötü atılım. Yüzüne gözüne bulaştırmak. Tökezlemek. Kuş tüyü. Berbat etmek. Kabartmak. Yanlış.

İngilizce Fluff Türkçe anlamı, Fluff eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Fluff ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Peach fuzz : İnsan vücudu üzerindeki ince tüyler. Şeftali tüyü. İnsan vücudundaki ince sarı tüyler. Şeftalinin üzerindeki tüyler. Şeftalinin üstündeki tüyler.

Blundered : Hata yapmak. Pot. Sendelemek. Düşünmeden söylemek. Pot kırmak. Çam devirmek. Gaf. Gaf yapmak. Acemileşmek.

Bitches : Cadı. Rezil etmek. Hadi oradan. Kancık. Fahişe. Cadı kadın. Şikayet etmek. Sevimsiz şey. Cadaloz.

Botches : Yalapşap yapmak. Yamalamak. Rezil etmek (bir işi). İçine etmek. Baştan savma yapmak. Becerememek. Kötü iş yapmak.

Addles : Kafa karıştırmak. Çürük. Çürütmek. Şaşırtmak. Kokuşturmak. Kokmak. Bozulmak. Bozulmak (yum.). Cılk.

Blemishing : Şaibe. Damga. Çirkinleştirmek. Karalamak. Lekelemek. Özür. Güzelliğini bozmak. Leke.

Bloat : Şişirmek. Şişkinlik. Abdominal distansiyon. Karın şişkinliği, şiplenium, humor. genç tavşanlarda bağırsak yangısının sonucunda biçimlenen karnın şişkin görünümü. Tuzlamak ve tütsülemek. Tütsülemek (balık). Kabarmak. Şişmek.

 

Comb out : Aramak. Ayıklamak. Ayırmak. Temizlemek. Taramak. Arayıp taramak.

Clangers : Falso. Büyük hata. Pot. Klanji. Gaf.

Bumble : Gaf yapmak. Eline yüzüne bulaştırmak. Ağır ağır ilerlemek. Mırıldanmak. Perişan etmek. İçine etmek. Kendini beğenmiş memur. Yanısıra çekilmek. Homurdanmak.

Fluff synonyms : bit of fluff, abolishes, fluffs, erroneous, bobbles, abstractionism, bollixes, fuzzed, material, bodge, blister, ballocks, corrigendum, cracker, bang up, bloat up, flosses, allegory, fluffed, delinquencies, fluff out, dilate, comb, absurd theatre, blooped, bloomer, abash, all wet, peached, demerit, abashes, addle, boo boo.

Fluff zıt anlamlı kelimeler, Fluff kelime anlamı

Succeed : Başarmak. İzlemek. Başarılı olmak. Başarı yakalamak. Sonra gelmek. Amaca ulaşmak. -den sonra gelmek. Takip etmek. Yerine geçmek. Başarıya ulaşmak.

Fluff ingilizce tanımı, definition of Fluff

Fluff kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To move lightly like fluff. Soft, downy feathers. To make or become fluffy. Nap or down. Flue.