Found his way türkçesi Found his way nedir

  • Gitmesi gerektiği yolu buldu.
  • Yolunu buldu.

Found his way ile ilgili cümleler

English: Ali finally found his way home.
Turkish: Ali nihayet evine giderken yolunu buldu.

Found his way ingilizcede ne demek, Found his way nerede nasıl kullanılır?

Found : Dayanmak. Kalıba dökmek. Desteklemek. Temel atmak. Temel yapmak. Tesis etmek. Yapmak. Dayandırmak. Eritmek. İnşa etmek.

His : Onunkisi. Eril onunki. (erkek) onun. Onun. Onunki.

Way : Bakım. Usul. Uzakta. İş alanı. Tarz. Yapılış şekli. Davranış. Uzak mesafede. Durum. Huy.

Changed his ways : Hareket tarzını değiştirmiş. Davranış şeklini değiştirmiş.

Fights his way through life : Hayatı boyunca birşeyler için mücadele eden. Çevresindeki herkesle tartışan. Hayatta herşey için çok çalışması gereken.

Had his way : İstediği şeyi elde etti. Dilediği şeye sahip oldu. İstediğini yaptı.

Went out of his way : Zahmette bulundu. Gücü yeten her şeyi yaptı. Zahmete girdi.