Free rider türkçesi Free rider nedir

  • Beleşçi.
  • Bedavacı.
  • İktisat alanında kullanılır.
  • Bir iktisadi karar biriminin tek başına veya başkalarıyla ortaklaşa olarak maliyetini üstlendiği bir etkinlikten herhangi bir yüke katlanmaksızın yarar sağlayan diğer iktisadi karar birimi.
  • Otlakçı.
  • Asalak.

Free rider ingilizcede ne demek, Free rider nerede nasıl kullanılır?

Free : Rahatlatmak. Bağımsız. Ücretsiz. Serbest. Asalak olmayan, beslenme yönünden bağımsız, kendibeslek olan. Erkin. Bedava. Beleş. Parasız. Serbestçe.

Rider : Sözleşme eki. Destek. Oynak parça. İlave. Atlı. Ek (belge vb). Ek parça. Bisikletçi. Binici. Bisikletli.

Free rider problem : Bedavacı sorunu. Beleşçilik sorunu. Beleşçilerin olduğu bir etkinlikte, bu etkinliğin maliyetine katlananların bekledikleri yararı sağlayamaması. Bedava binici sorunu. Genel ekonomik durumun zarar görmeyeceğine dair yanlış varsayım ile her bireyin kendi mali durumunu iyileştirdiği durum.

Free access : Ücretsiz erişim.

Free acid : Serbest asit.

Free admission : Duhuliyesiz. Ücretsiz giriş.

İngilizce Free rider Türkçe anlamı, Free rider eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Free rider ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Freeloader : Başkalarının sırtından geçinen. Lüpçü. Anaforcu.

 

Bummers : Serseri. Kötü olay veya deneyim. Aylak.

A group shares : A grubu hisse senedi. Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü.

Bummer : Kötü olay veya deneyim. Aylak. Serseri.

Deadhead : (çiçek) ölü başları temizlemek. Başarısız kimse. Kuruyan çiçekleri toplamak. Bir yere giriş parası vermeden giren kimse. Biletsiz yolcu veya seyirci. Giriş kartı sahibi. Yağcı. Sıkıcı tip. Dalkavuk. Boş kalkan otobüs.

A shift in individual demand : Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. Bireysel istem kayması.

Passengers : Gezgin. İşten kaytaran kimse. Yolcular. Yolcu.

Abnormal budget expenditures : Olağanüstü bütçe gideri. Olağanüstü bütçenin giderleri.

Drones : Pes ses tonu. Haylazlık etmek. Asalak tip. Tembellik etmek. Tekdüze bir sesle aralıksız konuşmak. Vızıltı. Monoton bir sesle söylemek. Başkasının sırtından geçinmek. Vızıldamak. Parazit.

Sponger : Kumaş nemeleme makinesi. Avantacı. Tufeyli. Kumaş nemeleme. Süngerci. Kumaş nemleme.

Free rider synonyms : sharks, ability rent, entozoon, freeloaders, deadbeat, bloodsuckers, bumming, fare dodger, leech, bum, deadheads, ligger, a change in supply, scrounger, spongers, a shift in demand, a change in demand, scroungy, schnorrer, abnormal budget receipts, cheapskate, hanger on, scroungers, parasital, bloodsucker, drone, a change in individual demand, moocher, parasites, sharker, shark, moochers, a pass through certificate.