Frogeye türkçesi Frogeye nedir

  • Yapraklarda yuvarlak lekeler oluşmasına neden olan mantarın neden olduğu bitki hastalığı.
  • Kurbağalanma.

Frogeye ingilizcede ne demek, Frogeye nerede nasıl kullanılır?

Frogeyes : Kurbağalanma. Yapraklarda yuvarlak lekeler oluşmasına neden olan mantarın neden olduğu bitki hastalığı.

Frog in the throat : Ses kısıklığı. Boğazına bir şey takılma. Ses kısılması. Boğukluk (ses veya diğer sesler hakkında).

Frog kick : Kurbağalama yüzüş. Kurbağa ilerleyişi. Kurbağalama.

Frog legs : Kurbağa bacakları. Pişirilmiş kurbağa bacaklarından yapılan yemek (aşçılığa ait nefis yiyecek sayılan). Kurbağa bacağı. Bir kurbağanın bacakları.

Frog march : Yaka paça götürmek. Kolunu arkaya bükerek götürmek.

Bayonet frog : Süngüyü kemere oturtmak için kullanılan aparat (askeri bir üniformanın bir parçası). Süngü kopçası.

Flying frog : Kuyruksuz iki yaşamlılar (anura) takımının, paçavralı kurbağagiller (rhacophoridae) familyasından, 7.5 cm kadar uzunlukta, ön ayaklarından arka ayaklarına doğru saçak uzanan bir tür. Uçar kurbağa.

Frog spawn : Kurbağa yumurtası.

Lake frog : İki yaşamlılar (amphibia) sınıfından, kuyruksuz iki yaşamlılar (anura) takımından, ovalık yerlerde yaşayan, sırtında yeşil lekeler bulunan bir tür. ova kurbağası. Göl kurbağası.

 

Tarahumara frog : Meksika kurbağası.

İngilizce Frogeye Türkçe anlamı, Frogeye eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Frogeye ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Dodo : Esrar. Ot. Nesli tükenmiş bir kuş. Dodo kuşu.

Oldster : Yaşlı. İhtiyar. Yaşlı adam. Kelli felli.

Senior citizen : Kıdemli vatandaş. İhtiyar ya da emekli kimse. Yaşlı kimse. Yaşlı. Kıdemli yurttaş.

Fogy : Eski kafalı kimse. Örümcek kafalı kimse.

Fossil : Taşıl. Biyoloji, jeoloji alanlarında kullanılır. Taşlaşmış. Kalıntı. Geçmiş yer bilimi zamanlarına ilişkin hayvanların ve bitkilerin yer kabuğu kayaçları içindeki kalıntıları ve izleri, taşıl. Köhneleşmek. Fosil. Fosilleşmiş. Geçmiş yerbilim zamanlarına ilişkin hayvan ve da bitkilerin, yerkabuğu kayaçları içindeki kalıntıları ya da izleri. Taş ya da kayaların içerisinde rastlanan taşlaşmış, canlı ya da canlı parçalan. taşıl.

Frogeye synonyms : old person, golden ager, frogeyes.