Gallivant türkçesi Gallivant nedir

  • Gezip tozmak.
  • Hovardalık etmek.
  • Gezip dolaşmak.
  • Eğlence peşinde koşmak.
  • Gününü gün etmek.
  • Fink atmak.

Gallivant ingilizcede ne demek, Gallivant nerede nasıl kullanılır?

Gallivant around : İşsiz güçsüz dolaşmak. Boş boş dolaşmak. Aylaklık etmek.

Gallivanted : Eğlence peşinde koşmak. Hovardalık etmek. Gününü gün etmek. Gezip dolaşmak. Fink atmak. Gezip tozmak.

Gallivanter : Avare. Başıboş dolaşan kimse. Flörtçü. Kadın peşinden koşan erkek. Çapkın erkek. Zampara. Gezip tozan. Eğlence arayışı içinde olan kimse. Boş boş gezen. Gezgin.

Gallivanters : Eğlence arayışı içinde olan kimse. Başıboş dolaşan kimse. Gezgin. Gezip tozan. Kadın peşinden koşan erkek. Çapkın erkek. Boş boş gezen. Zampara. Avare. Flörtçü.

Gallivanting : Eğlence peşinde koşmak. Maskaralık etme. Eşek şakası. Gezip tozmak. Hovardalık etmek. Aylak aylak dolaşma. Gününü gün etmek.

Gallic acid : Galik asit. Gallik asit.

Gallivants : Hovardalık etmek. Fink atmak. Gezip dolaşmak. Eğlence peşinde koşmak. Gününü gün etmek. Gezip tozmak.

Gallicism : Fransızca kökenli sözcük.

Galliards : 16. yüzyıl avrupasında moda olan bir dans türü. 16 yy'da avrupa'da meşhur olan bir rönesans dans türü.

Galliard : 16. yüzyıl avrupasında moda olan bir dans türü. 16 yy'da avrupa'da meşhur olan bir rönesans dans türü. Hareketli bir dans.

 

İngilizce Gallivant Türkçe anlamı, Gallivant eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Gallivant ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Ramble : Avare dolaşmak. Başıboş dolaşmak. Başıboş gezmek. Gezinmek. Boş boş dolaşmak. Kıvrılarak uzanmak (nehir). İpsiz sapsız konuşmak. Yayılmak. Konuyu dağıtmak. Abuk sabuk konuşmak.

Vagabond : Derbeder. Amaçsız. Serserilik yapmak. Çapkın. Kopuk. Serseri. Hovarda. Serserilik etmek. İşsiz güçsüz dolaşan kimse. Baldırı çıplak.

Stroll : Gezinmek. Dolaşma. Dolanmak. Tur. Serbest yürüyüş. Gezinti. Dolaşmak. Gezme. Dolanıp durmak.

Gad about : Orada burada sürtmek. Orada burada dolaşmak. Başıboş dolaşmak. Serserilik yapmak. Aylaklık etmek. Sürtmek.

Stray : Sapmak. Dolaşmak. Kaçak. Ayrılmak. Serseri. Rasgele. Yolunu kaybetmek. Uzaklaşmak. Tek tük.

Racket : Cümbüş. Dolandırıcılık. Gürültü etmek. Velvele. Curcuna. Patırtı. Kar raketi. Tenis raketi. Gürültü. İş.

Swan : Kuğu. Teksas eyaletinde şehir. İowa eyaletinde şehir. Kuğu (takımyıldızı).

Range : Tarafına çevirmek. Çeşitlilik. Mesafe (görüş veya atış). Katılmak. Bir merminin ya da öğeciksel parçacığın bir özdek içinde ulaşabildiği uzaklak. Gezmek. Erişmek. Canlıda, yüksek enerjili bir parçacığı durdurmak için gerekli madde kalınlığı. Sürtmek. Sıra (dağ veya tepe).

Gallivant synonyms : jazz around, gallivants, gallivanted, walk out with, gadded, gads, gadding, drift, roll, roam, saunter about, tramp, go to town, strolled, cast, rove, racketed, racket about, gallivanting, strolls, racketing, wander, gad, have a fling.

Gallivant ingilizce tanımı, definition of Gallivant

Gallivant kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Also, to roam about for pleasure without any definite plan. To play the beau. To wait upon the ladies.