Geçiri nedir, Geçiri ne demek

Teknik terim anlamı:

Vaktini geçirerek.

Geçiri ile ilgili Cümleler

  • Onlar şimdiden alarma geçirildi.
  • Ali yeni evinde iyi bir gün geçiriyordu.
  • Ali bir ateşli silah yarasından şiddetli kanama geçiriyordu.
  • Petrol kalın bir borudan geçirildi.
  • Boşa geçirilecek zamanımız yok.
  • Boşa geçirilecek hiç zamanımız yok.
  • Ali harika bir zaman geçiriyordu.
  • Her hafta ne kadar süre çocuklarınızla eğlenceli şeyler yaparak zaman geçirirsiniz?
  • İnsanlar korkuyla ele geçirilebilir.
  • Negatif düşündüğümü fark ettiğim zamanlarda, o düşünceyi daha pozitif bir biçimde tekrar kafamdan geçirirdim.

Geçiri tanımı, anlamı

Geçi : Keçi. Makas. Oynatılan orta kadını. Kız. Avam, halk. Haddeleme işleminde, haddelenen parçaların haddelerden bir kez geçişi

Alacak geçirilen : Alacağı temellük eden.

Bağıl geçirim : Bir özdeğin geçiriminin, ölçün seçilen bir başka özdeğin geçirimine oranı.

Geçiricilik : Yutucu bir ortamın, bu ortamın sınırlarının hiç bir etkisi olmamak koşuluyle, birim kalınlığının iç geçme çarpanı.

Geçirilebilme : Geçirilebilmek işi.

Geçirilebilmek : Geçirilme imkânı veya olasılığı bulunmak.

Geçirilen : Mefrûgün leh.

Geçirim düzlemi : Bir ucaylayıcıdan geçen ucaylanmış ışığın titreşim düzlemi.

Geçirim sınırı : Verilen bir ortam için belirli sıklığın altında ya da üstümde kalan sıklıktaki ışınlanın soğurulduğu sınır.

 

Geçirim sözvermesi : Ferağ taahhüdü ferağ va’di.

Geçirimli katman : Suyu geçirebilen, sızdıran katman.

Geçirimli kayaç : Üzerine düşen suları kolaylıkla emip alttaki katmanlara geçiren kayaç türü. bk. gözenekli kayaç.

Geçirimölçer : Demirmıknatıssal nesnelerin ortalama mıknatıssal geçirgenliğini ölçmeye yarayan aygıt.

Geçirimsiz katman : Suyu sızdırmayan katman.

Geçirimsiz kayaç : Üzerine düşen suları emip sızdırmayan kayaç türü.

Geçirinmek : Ölmek. Uyumak.

Geçiriverme : Geçirivermek işi.

Geçirivermek : Ansızın, çabucak veya kısa sürede geçirmek.

Gözden geçirilmiş basım : Daha önce yayımlanmış bir yapıtın, gerekli düzeltmeler ve ekler yapıldıktan sonraki basımı.

Gözden geçirilmiş ve genişletilmiş yeni basım : Daha önce yayımlanmış bir yapıtın, gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra kitabın boyutlarını etkileyecek denli çok eklemelerle olan basımı.

Gözden geçirilmiş yeni basım : Daha önce yayımlanmış bir yapıtın gözden geçirilerek, düzeltme ve eklerle yeniden yapılan basımı, bk. basım, yeni basım, gözden geçirilmiş basım.

İyeliğin geçirilmesi : Mülkiyyetin nakli.

Kuşak geçirimi : Bir dalga süzgecinin, yalnızca belirli bir sıklık kuşağını geçirme özelliği.

Sayışıma geçirilmesi : Bir işlemin yazılıklarında yer alması, sayışıma geçirilmesi.

Ses geçirir : Sesi tutmayan, soğurmayan (özdek).

Ses geçirir görüntülük : Arkasında bulunan sesyayardan çıkan sesi salona verebilen görüntülük çeşidi.

Yansıtır geçirir ayna : Üzerine çekilen özel katlar yardımıyla, görülebilir izgenin bazı renklerini geçiren geri kalanını yansıtan ayna.

 

Yarı geçirici : Özel zarların, özellikle canlı plazma zarının su ve suda çözünmüş bazı parçacıklan geçirip bazılarını geçirmemesi. Semipermeabl. Yarı yarıya ya da kısmen geçirme; özel zarların, özellikle canlı protoplazma zarının, küçük olan su ve bazı sıvı parçacıklarını geçirip daha büyük olan diğer parçacıkları geçirmemesi.

Geçirilme : Geçirilmek işi.

Geçirilmek : Geçirme işi yapılmak.

Geçirim : Geçirme işi.

Geçirimli : Geçirgen.

Geçirimlilik : Geçirgenlik.

Geçirimsiz : Geçirgenliği olmayan.

Geçirimsizlik : Geçirimsiz olma durumu.

Geçiriş : Geçirme işi.

Diğer dillerde Geçirgenlik özelliği anlamı nedir?

İngilizce'de Geçirgenlik özelliği ne demek ? : transparency