Handsome man türkçesi Handsome man nedir

  • Yakışıklı adam.

Handsome man ile ilgili cümleler

English: Felicja is married to a handsome man called Lazarz.
Turkish: Felicja, Łazarz adında yakışıklı bir adamla evli.

English: A handsome man is a good reason to go to hell.
Turkish: Yakışıklı bir adam, cehenneme gitmek için iyi bir nedendir.

English: The handsome man is tall.
Turkish: Yakışıklı adam uzun boyludur.

English: Is the handsome man an Arab or an Indian?
Turkish: Yakışıklı adam bir Arap mı yoksa Hintli mi?

English: Ali is a handsome man, apparently in his thirties.
Turkish: Ali görünüşte otuz yaşlarında yakışıklı bir adam.

Handsome man ingilizcede ne demek, Handsome man nerede nasıl kullanılır?

Handsome : İyi. Eli yatkın. İyi görünümlü. Yetenekli. Etkileyici. Becerikli. Hoş. Kayda değer. Güzel. Bol.

Man : İnsan. Adam vermek. Adam. Görev yapmak. Düşünme ve konuşma yetileri olan bilinçli, toplumsal canlı. Adamla donatmak. Adam atamak. Erkek. Yeterince insan olmak. Belirli bir iş için yeterince insan olmak.

Handsome is as handsome does : İnsanlar kıyafetiyle karşılanır fikirleriyle ağırlanır veya uğurlanır. İnsanları dış görünüşlerine göre yargılamayın.

Handsome lad : İyi görünümlü genç adam. Yakışıklı genç.

Handsomely : Cömertçe. Güzelce. Hoşça. Fazlasıyla. Çekicice. Yetenekli bir şekilde. Yakışıklıca. Bol bol. Zarif bir şekilde.

Handsomeness : Güzellik. Yakışıklılık. Cömertlik. Bolluk.