Headstay türkçesi Headstay nedir

  • (gemide) pruva ana istralyası.
  • Baş istralya.
  • Pruva ana istralyası.
  • Gemi direğinin ön halatı.

Headstay ingilizcede ne demek, Headstay nerede nasıl kullanılır?

Headstall : Lento. Dizgin. Dizgin başlığı. Yular. Başlık.

Headstalls : Yular. Başlık. Dizgin başlığı. Lento. Dizgin.

Headstand : Amuda kalkmak. Baş amudu. Baş aşağı durmak. Başaşağı durma.

Headstands : Baş aşağı durmak. Amuda kalkmak. Başaşağı durma. Baş amudu.

Headstock : Baş dayak. Ayna (torna). Mesnet. Kafa. Buji başlığı. Torna fener mesnedi. Yatak. Torna başı. Şasi başlığı.

Headstrong : Dik kafalı. Bildiğini okuyan. Dediğim dedik. Kafasının dikine giden. Burnunun dikine giden. Dik başlı. Dikbaşlı. İnatçı.

Heads up : Uyarı. Dikkat et. Dikkatli ol! (tehlikenin yaklaştığını gösteren uyarı çığlığı). Önüne bak!. Dikkat et!.

Heads of the political camps : Parti içindeki çeşitli siyasi grupların liderleri. Ayrı siyasi grupların liderleri.

Heads or tails : Yazı tura oyunu. Tura mı. Yazı tura. Yazı mı tura mı. Yazı mı.

Reversed headstock : Görünüm amaçlı olarak burgularının tümü alt tarafında konumlandırılmış çalgı kafası. Ters kafa.

İngilizce Headstay Türkçe anlamı, Headstay eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Headstay ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Forestay : Bir gemi direğinin ön halatı (bir gemide).

Executioner : Cellat. Padişah ve devlet büyüklerinin yanında, ölüm yargılarını yerine getirmekle görevli kimse. Golcü. Cezalandırıcı. Gol atan oyuncu. İnfaz memuru.

Headman : Şef. Muhtar. Reis. Ustabaşı. Köy muhtarı. Lider. Yönetici. Kumandan.

Forestays : Bir gemi direğinin ön halatı (bir gemide).

Headstay synonyms : acrobatic stunt, public executioner, acrobatic feat.

Headstay zıt anlamlı kelimeler, Headstay kelime anlamı

Direct : Doğrultmak. Sahneye çıkartmak. Doğrudan. Tiyatroyu yönetmek. bir tiyatro yapıtının sahnelenmesi işini yönetmek. Yolu tarif etmek. Kesin. Dosdoğru. Bir oyunu, oyunculuk, dekor, ışıklama ve bütün uygulayım öğeleri ile uyumlu bir biçimde seyirciye sunmak. sahneye koymak da denir. Çevirmek. Komuta etmek.