Hooter türkçesi Hooter nedir

Hooter ile ilgili cümleler

English: Did you see the shooter's face?
Turkish: Avcının yüzünü gördün mü?

English: Ali is a troubleshooter, isn't he?
Turkish: Ali bir sorun giderici, değil mi?

English: He is a sharp-shooter.
Turkish: O bir keskin nişancıdır.

Hooter ingilizcede ne demek, Hooter nerede nasıl kullanılır?

Hooters : Kadın göğüsleri (kırıcı kullanım). (argo) memeler. Memeler.

Crapshooter : Kreps oynayan kimse. Zarla oynayan kimse. Riskli işe giren kimse.

Crapshooters : Kreps oynayan kimse. Riskli işe giren kimse. Zarla oynayan kimse.

Joystick troubleshooter : Oyun çubuğu sorun gidericisi.

Peashooter : Sapan. Bezelye fırlatma çubuğu. Tabanca (amerikan ingilizcesi).

Square shooter : Namuslu kimse. Ahlaklı kişi. Dürüst kişi. Dürüst adam.

Shooters : Altıpatlar. Atıcı. Nişancı. Avcı. Vurucu.

Six shooter : Altıpatlar.

Trouble shooter : Arıza giderici.

Sharp shooter : Her attığını istediği gibi vurabilen usta atıcı. Nokta atışçısı. Keskin nişancı.

İngilizce Hooter Türkçe anlamı, Hooter eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Hooter ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Fifing : Washington eyaletinde şehir. Yanlamasına çalınan flüt. İskoçya'da bölge. Fifre çalmak. Fifre.

 

Alarm system : Belli bir olay meydana geldikten sonra alarm zilini başlatan cihaz. Alarm sistemi. Alarm tertibatı. Uyarı sistemi.

Reed : Kazık. Sipsi. Dil (üflemeli çalgılarda). Kamış düdük. Akım. Dokuma tarağı. Ney. Jüdorg. Saz.

Motorcar : Araba. Motorlu araç. Otomobil.

Fife : İskoçya'da bölge. Asker düdüğü. Fifre çalmak. Yanlamasına çalınan flüt. Fifre çalan kimse. Düdük çalmak. Fifre. Washington eyaletinde şehir.

Automobile : Araba. Otomobil. Patlamalı, içten yanmalı, elektrikli bir motor ya da gaz türbiniyle devinen taşıt. Binek taşıt. Binek araba. Motorlu araç. Binit.

Auto : Kendi. Kendinden. Otomobille gezmek. Araba. Oto-. Abd'de otomobilin kısaltması. Oto. Otomobil. Kendi kendine. Araba ile gezmek.

Schnozzle : (ibranice'den) schnoz. Burun (özellikle büyük olan). Burun (özellikle alışılmamış büyüklükte).

Machine : Mekanizma. İşleteç. Çark. Makine. Makine ile biçim vermek. Bilgisayar, fizik, sosyoloji alanlarında kullanılır. Kuvveti ya da devinimi bir noktadan ötekine aktaran ya da birinden ötekine dönüştüren her türlü aygıt. 2-erkeyi bir halden başka hale dönüştürerek yararlı biçimde kullanılmasını sağlayan aygıt. Öndürmek. Makinede işlemek. Politika çarkı.

Snout : Duy. Tütün (ingiliz ingilizcesi). Burun (hayvan). Muhbir. Ön kısım (araba). Hayvanın uzun burnu. İspiyoncu. Tütün. Burun (zooloji terimi). Kovan.

Hooter synonyms : motor horn, automobile horn, schnoz, horn button, nose, fifes, car, car horn, fifed, warning device, whistleing, sirene, alarm, olfactory organ, nozzle, whistled, beak, horn, siren, honker, sirens, whistle, snoot.