Jarring türkçesi Jarring nedir

Jarring ile ilgili cümleler

English: When I tried to move the desk, one of its legs made a jarring sound as it scraped across the floor.
Turkish: Masayı taşımaya çalıştığımda karşıya çekerken bacaklarından biri kulak tırmalayıcı bir ses yaptı.

Jarring ingilizcede ne demek, Jarring nerede nasıl kullanılır?

Jarring opinions : Karşıt görüşler. Zıt fikirler.

Ear jarring slogan : Kulak tırmalayan deyim. Kulak tırmalayan slogan. Kulağa hoş gelmeyen deyim.

Jarringly : Zıt bir şekilde. Kulak tırmalayarak. Gıcırdayarak. Uyumsuzca.

Jarrah : Jarrah ağacı odunu. Okaliptüs. Güneybatı avustralya'ya özgü mauna benzeyen koyu kırmızımsı sert odunu olan okaliptüs ağacı. Avustralya okaliptus ağacı. Avustralya okaliptus odunu.

Jarred : Uymamak. Çatışmak. Karşıt olmak. Kulak tırmalamak. Sarsmak. Kavga etmek. Gıcırdatmak. Gıcırdamak. Didişmek. Çatlak ses çıkarmak.

Canopic jar : Antik mısır'da ölünün mumyalanmış organlarının saklanması için kullanılan kap (mumyalanmış vücudun yanında yakılan).

Jar on someone : Birini çok sinirlendirmek. Birini deli etmek. Birini çıldırtmak. Birini delirtmek. Sinirine dokunmak.

Hjarres disease : Hjarre hastalığı. Koligranülom.

Jar on : Tırmalamak. Sinirlendirmek.

 

Jar with : Çatışmak. Ters düşmek.

İngilizce Jarring Türkçe anlamı, Jarring eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Jarring ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Staggering : Sendeleme. Afallatıcı. Sersemletici. Basamaklandırma. Sallayan. Şaşırtıcı. Sendeleyen. Zikzaklı sıralama. Şok edici.

Dissonant : Ahenksiz. Akortsuz.

Jouncy : Hafifçe sallanan. Sarsılan. Zıplayan.

Abhorrent : Nefret uyandıran. Tiksindirici. Zit. Nefret uyandırıcı. İğrenç. Karsit.

Antagonist : Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Karşıt etkili kas. Düşman. Aksi yönde. Muhalif. Karşı olan kimse. Bir ilacın, hormonun veya nörotransmitterin etkisine zıt etki yapan herhangi bir madde. karşıt olarak hareket eden, kasların kasılmasında iten ve çeken kasların bir birine karşıt hareketi. Muhasım. Antagonist.

Antis : Muhalif. Karşı. Aksi. Aykırı. Karşı olan kimse. Anti. Ters.

Antagonistic : Karşı olan. Düşmanca. Karşı çıkan. Düşman. Muhalif.

Convulsive : Kasılan. Konvülzif. Çırpınma. Konvülsif. Çırpınmalı.

Discordant : Ahenksiz. Akordsuz. Düzensiz. Karşı. Uyuşmayan. Anlaşmayan. Çelişen. Kulak tırmalayıcı.

Jarring synonyms : antipole, ill assorted, averse, unsettling, anharmonic, jounciest, alien, antipathetical, jouncier, cacophonous, traumatic, cacophonic, antithetical, contra, ill sorted, conflicting, shocking, contraposition, inadaptable, antipoles, adverse, antipathic, shakier, ill matched, antipathetic, shakiest, divergent, absonant, shaky, absurd, anti, startling, absurds.

Jarring zıt anlamlı kelimeler, Jarring kelime anlamı

Euphonious : Sesi kulağa hoş gelen. Ahenkli. Hoş sesli.

Jarring ingilizce tanımı, definition of Jarring

Jarring kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A tremulous motion. Shaking. A shaking. Discordant. Disturbing. As, the jarring of a steamship, caused by its engines.