Kösü nedir, Kösü ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Sokak kapısının arkasına vurulan ağaç dayak.

Kösü anlamı, kısaca tanımı

Kösük : Yıkık, göçük yer

Kösüklü : Adıyaman şehri, Belören nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

Kösükmek : Yan yatmak: Kösükünce uyur.

Kösül : Ocak içlerine yapılan kül deliği.

Kösül kösül : Sessiz sessiz : Ahmet buradan kösül kösül kaçtı.

Kösülmeg : Geçimini bir yerden ya da başkasından kolayca sağlamak : O kayınbabasına kösüldü artık. Uzanıp yatmak, ayaklan uzatarak yatar gibi oturmak, sere serpe oturmak.

Kösülmek : Uzanıp yatmak, ayakları uzatarak yatar gibi oturmak, sere serpe oturmak. Büzülmek, toplanmak, toparlanmak. Yorulmak, gücünü kaybetmek. Öfkesi geçmek, yatışmak. Yılmak, pısmak, korkmak. Ateş yavaş yavaş sönmeye yüz tutmak. Kabaran bir şey sönmek, inmek, durulmak (süt, yemek ve benzerleri şeyler). Bitki, meyve ve benzerleri şeyler kurumaya yüz tutmak, çürümek. Boylu boyunca uzanmak. Öfkesini almak. Hızını almak. Uzanmak, ayağını uzatmak.

Kösültmek : Uzatmak, ayağını uzatmak.

Kösüm : Siyah kayaların üstünde biten, yün boyamaya yarayan bir çeşit sarı yosun.

Kösüne : Kesici araçları bilemeye yarayan bir çeşit taş, bileği taşı.

Kösür : Taranmış yün.

Kösüre : Kesici araçları bilemeye yarayan bir çeşit taş, bileği taşı. Bileği taşı. Yuvarlak taşlı bileyleme aygıtı. Bilecik kenti, Yenipazar ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

 

Kösüre taşı : Kesici araçları bilemeye yarayan bir çeşit taş, bileği taşı.

Kösürelemek : Bilemek (bıçak, makas vb.). Artırmak, çoğaltmak : Keyfini kösüreledi.

Kösürelik : Ayakkabıların altı için hazırlanan manda derisi. (Yalvaç Isparta).

Kösüretaşı : Biley taşı. (Yalvaç Isparta).

Kösüreye tutmak : Bilemek (bıçak, makas vb.).

Sokak kapısı : Evin sokağa açılan kapısı.

Kapıs : Karpuz.

Sokak : İl, ilçe vb. yerleşim bölgelerinde, iki yanında evler olan, caddeye oranla daha dar veya kısa olabilen yol.

Diğer dillerde Köstebektiler anlamı nedir?

İngilizce'de Köstebektiler ne demek ? : moles