Kümel nedir, Kümel ne demek

Kümel; Yöntem Bilimi alanında kullanılan bir terimdir.

Teknik terim anlamı:

Sayı kümelerine ve bu kümeler üzerindeki işlemlere ilişkin olan.

Kümel kısaca anlamı, tanımı

Küme : Birbirine benzer veya aynı cinsten olan şeylerin oluşturduğu bütün, takım, öbek, grup. Tümsek biçimindeki yığın. Durum ve nitelikleri göz önünde bulundurularak belli sayıdaki takımdan oluşturulan alt grup. Bir sınıfta öğrencilerin, belli bir eğitim ve öğretim amacıyla bir süre için oluşturdukları takım veya öbek. Koşularda, kendiliğinden oluşan yarışçı gruplarının her biri. Tomar

Belitsel kümeler kuramı : Kümeler kuramını belitsel yolla araştıran usbilim kuramı. Küme kavramının belitsel yöntem kullanılarak incelenmesi, aksiyomatik kümeler kuramı.

Denk kümeler : Eşgüçlü kümeler.

Dikgen kümeler : Bir Hilbert uzayının her koşulunu gerçekleyen A, B altkümeleri.

Eşgüçlü kümeler : Bire bir eşlenebilen kümeler.

Eşit kümeler : A 'nin her bir elemanı B de, B 'nin her bir elemanı A da olacak biçimdeki A ve B kümeleri. Bu kümelerin eşitliği A = B yazılarak gösterilir.

Eşsayılı kümeler : Sayal sayıları eşit olan kümeler. Aralarında bir tameşleme bulunan kümeler. Örnek: {1,3,5} ile {2,4,6} kümeleri arasında {<1,2> ,<3,4> , <5, 6>} tameşlemesi bulunduğundan, bu iki küme eşsayılıdır.

 

Geniş veya kümeli hal : Bir çok görevi olan isim hali.

İlksavlı kümeler kuramı : Olağan yorumdaki evreni, kümeler ya da genel olarak öbeklerden oluşan temel mantıklı ilksavlı kuram. Örnek: Morse-Kelley ilksavlı kümeler kuramı, mantıksal olmayan ilkel değişmezleri öğelik imiyle öbekleyici; özel ilksavlar kümesi de kaplamsallık ilksavı, öbekleme ilksav kalıbı, birleşim ilksavı, güç kümesi ilksavı, düzenlilik ilksavı, yerine koyma ilksavı, sonsuzluk ilksavı, seçme ilksavmdan oluşan temel mantıklı bir kuramdır.

Kasaba kümeleri tasarı : Bir anakent özeği ile çevresindeki çok sayıda küçük ve uzmanlaşmış kasaba kümelerinin oluşturduğu, kırsal yaşantı özlemlerini karşılayacak yerleşme düzenini gerçekleştirmeyi amaçlayan tasar.

Kesişen kümeler : En az bir ortak noktası bulunan kümeler, ayrık olmayan kümeler. Başka bir deyişle, kesişimi boş olmayan kümeler.

Kümele : İçine ot konulan kulübe, barınak. Bostan ve bağ bekçisinin kulübesi. Çadır.

Kümelenme ekonomileri : Firmaların birbirlerine yakın yerlerde etkinlikte bulunmaları nedeniyle ulaşım, iletişim, altyapı kolaylıklarına bağlı olarak elde ettikleri dışsal tasarruflar.

Kümelenme faktörü : Stafilokokların hücre duvarına yapışık olarak bulunan kümeleştirme veya çöktürme faktörü anlamına gelen bir çeşit koagulaz enzimi, Klambing faktör.

Kümelenme trombozu : Damar çeperindeki zedelenme ve endotel hücrelerinden tromboplastin açığa çıkmasından kaynaklanan, genellikle atardamarlarda görülen damar içi kan pıhtılaşması, konglütinasyon trombozu. Fiziksel darbe, arteryosklerotik plaklar ve yangılar sonucu meydana gelir.

 

Kümelenmek : Bir yere toplanmak, yığılmak.

Kümelenmemiş sıklık dağılımı : Gözlem sıklıklarını kümeler içinde değil, tek tek değerler biçiminde veren sıklık dağılımı.

Kümelenmiş sıklık dağılımı : Gözlemleri, kümeler ya da değer aralıkları içinde veren sıklık dağılımı, bk. aralıksız dizi.

Kümeler cebiri : Bir kümenin altkümelerinden oluşan ve tümleme işlemine kapalı olan kümeler dolamı, Anlamdaş. cebir. Bir kümeler takımı üzerinde yapılan bileşim, kesişim, tümleme işlemleri.

Kümeler dolamı : Bir kümenin altkümelerinden oluşan ve kesişim, ayrım işlemlerine kalımlı olan kümeler takımı, Anlamdaş. dolam.

Kümeler kuramı : Kümelerin özellikleri ile kümelere ilişkin işlemleri konu edinen uzbilim kuramı. Kümeler ya da genel olarak öbekleri konu edinen bilim dalı. sezgisel kümeler kuramı, ilksavlı kümeler kuramı, yalınç öbekler kuramı.

Kümeler kümesi : Her öğesi bir küme olan küme. Örnek: {{1,2}, {2,3}, {1,2,3}} kümesi, {1,2}, {2,3}, {1,2,3} kümelerinden oluşan bir kümeler kümesidir.

Kümeler örgüsü : Bir kümenin altkümelerinden oluşan, boş kümeyi içeren ve bileşim, kesişim işlemlerine kalımlı olan kümeler takımı.

Kümeler takımı : Öğeleri birer küme olan takım.

Kümeler zinciri : Kapsama bağıntısına göre tümel sıralanmış kümeler takımı.

Kümelerin dolaysız dizgesi : Kümeler ulamında alınan bir dolaysız dizge.

Kümelerin ters dizgesi : Kümeler ulamında alınan bir ters dizge.

Kümelez : Kimi yerleri aşınmış aşık kemiği.

Kümeli çubukçizim : Verileri, bir seçeneğin altbölümlerini de içerecek biçimde çubuk dikdörtgenle gösteren çizim. bk. çizimleme, çubukçizim.

Kümelti : Küme, yığın, topluluk. Tepecik.

Kümeltili : Toplu, çok, yığılı: Mal kümeltili olunca para kazanılır.

Lam kümelenme testi : Lam üzerinde partiküler antijenlerle serumdaki antikorların özgül bağlantılar oluşturması sonucu gözle görülebilir kümeler meydana gelmesi ilkesine dayalı olarak yapılan immünolojik tanı yöntemi.

Oturum kümeleri : Kişiler arası ilişki ve etkileşim süreçlerini açığa çıkarmak amacıyla bir araya getirilen ve çeşitli oturumlar boyunca aralarında özgürce görüşüp çözümlemeler yapan bireylerden oluşmuş gözlemsel küme.

Sezgisel kümeler kuramı : Kümeleri, biçimsel olmayan bir dille, belli ilksavlara dayanmaksızın inceleyen matematik bölümü. Böyle bir yaklaşım çelişmelere yol açmıştır.

Sıraca eşyapılı kümeler : Aralarında sırasal eşyapı dönüşümü kurulabilen iki tümel sıralı küme.

Trombosit kümelenmesi : Kan pulcuklarının, yüzeyle temas olduğu durumlarda bir araya gelerek yığın yapma özellikleri.

Tüp kümelenme testi : Deney tüplerinde seri hâlde sulandırılmış serum numunelerinin belirli antijenlerle muamele edilmesi sonucu tüplerde oluşan kümelenmeye bağlı olarak hem kuşkulu serumdaki antikorların varlığını hem de antikor seviyesini belirlemekte kullanılan immünolojik tanı yöntemi.

Ayrık kümeler : Ortak elemanları olmayan kümeler.

Kümeleme : Kümelemek işi. Film yapımını kolaylaştırmak amacıyla aynı dekor içindeki çekimleri bir araya toplama, oyuncuların çalışma durumlarını düzenleme.

Kümelemek : Küme durumuna getirmek, yığmak, biriktirmek.

Kümeleniş : Kümelenme işi.

Kümelenme : Kümelenmek işi. Yığılma, biriktirme, toplanma, kümülasyon.

Kümeleşim : Herhangi bir sıvı içindeki gözelerin, parçacıkların vb.nin bir araya gelmesi, aglütinasyon.

Kümeleşme : Kümeleşmek işi.

Kümeleşmek : Küme durumunda toplanmak.

Kümeli : Kümesi olan. Birikmiş, katılmış, kümülatif.

Diğer dillerde Kümel anlamı nedir?

İngilizce'de Kümel ne demek ? : algebraic