Kıkı nedir, Kıkı ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Koyun, keçi gübresi.

İnsan dışkısı, pislik.

[Bakınız: kıh].

Çocukların boyunlarına taktıkları boncuk dizisi.

Boğazda çıkan yumruk biçiminde şişkinlik (guatr hastalığı).

Kıkı ile ilgili Cümleler

  • O kıkır kıkır güldü.
  • Ali kıkır kıkır güldü.
  • Ali Mary'nin mektubunu okurken kendi kendine kıkırdadı.
  • Ali kıkır kıkır güldü ve Mary gülümsedi.
  • Kulağın dış tarafı kıkırdaktan yapılmıştır.
  • Ben kıkır kıkır güldüm.
  • Ali sessizce kıkır kıkır güldü.
  • “Kapalı panjurların ardında, ayıp şeyler anlatıp kıkır kıkır gülüyorlar.”
  • Ali bir kız öğrenci gibi kıkırdadı.
  • Ali Mary'nin şakasına kıkır kıkır güldü.
  • Kıkır kıkır gülmeyi durduramadık.

Kıkı ile ilgili Atasözü veya Deyim

kıkır kıkır gülmek : içinden gelerek sesli sesli bir biçimde gülmek.

Kıkı kısaca anlamı, tanımı

Elastik kıkırdak : Elastik iplik içeren üç kıkırdak tipinden biri. Basınçlara karşı fazla dayanıklı değildir

Elastik kıkırdak dokusu : Hücreler arası maddesinde bol miktarda sarı elastik tel bulunan, oldukça esnek bir kıkırdak dokusu tipi, sarı kıkırdak. Hücreler arası maddesinde bol sarı elastik tel bulunan, lakünler içinde bir ya da iki hücrenin bir arada bulunduğu, etrafı perikondriyumla çevrili, vücutta kulak kepçesi, dış kulak yolu, östaki borusu, küçük dil ve gırtlakta bulunan, oldukça esnek bir kıkırdak dokusu tipi. Sarı kıkırdak. Göze-arası maddesinde elâstik telleri kapsayan bir kıkırdak dokusu tipi.

 

Eozinofilik kıkırdak şeritleri : Kıkırdağın hücreler arası maddesinde oluşan, düzensiz, ince çizgilenmelerle belirgin, kıkırdağın normal gelişimi sırasında veya hücreler arası maddenin dejenerasyonu ve osteokondrozis gibi nedenlerden kaynaklanan mikroskobik değişim.

Epifiz kıkırdağı : Kemiklerin gelişmesini sağlayan ve kemiklerin uç kısımlarında bulunan kıkırdak, kartilago epifizyalis.

Fibröz kıkırdak : [Bakınız: telli kıkırdak]. Düzensiz sıkı bağ dokusundan oluşan, kıkırdak zarını içermeyen ve çok sayıda. tip kollajen iplikleri içeren üç kıkırdak türünden biri.

Gırtlak kapağı kıkırdağı : Epiglot kıkırdağı, dilcik kıkırdağı, gırtlağın girit kısmında yer alan gırtlak kıkırdağı, kartilago epiglottika.

Gırtlak kıkırdakları : Gırtlağın iskeletini oluşturan kıkırdaklar, kartilagines laringis.

Halka kıkırdak : Gırtlağın, kıkırdaktan oluşan ve yüzük kaşına benzeyen tarafı arkaya çevrilmiş olarak nefes borusunun üstüne oturtulmuş bulunan ve öteki kıkırdaklara taban işlevi gören halka biçimindeki parçası bk. gırtlak.

Hançersi kıkırdak : Göğüs kemiğinin proc. xiphoideus'unun arka kısmına eklenmiş olan kıkırdak, kartilago ksifoidea.

Hiyalin kıkırdak : Vücutta en çok bulunan, basınçlara karşı çok dayanıklı üç kıkırdaktan biri. Yapısında bulunan II. Tip kollajen iplikler ışık mikroskobunda gözlenemezler.

Hiyalin kıkırdak dokusu : Hücreler arası maddede ince kollagen teller kapsayan, homojen, bir kapsülle çevrili olan aynı lakün içerisinde 2, 4, 8'li gruplar hâlinde hücre kapsayan, vücutta solunum yollarında (burun, gırtlak, trakea ve bronşlarda), kemiklerin eklem yüzeylerinde, kaburgaların ventral uçlarında, fetüs devresinde iskelette bulunan, üzeri perikondriyumla çevrili, perikondriyum haricinde kan damarları ve sinirler içermeyen, esnek, yüzeyi parlak, bir tip kıkırdak dokusu. Göze-arası maddesinde ağ biçiminde ince kollagen telleri kapsayan, homogen ya da düzgün dizili görünüşlü bir tip kıkırdak dokusu.

 

Hiyomandibül kıkırdağı : Balıklarda hiyoit yayının dorsal iskelet elemanı.

İbriksi kıkırdak : Üç köşeli, piramit biçiminde, sağlı sollu iki kıkırdaktan ibaret gırtlak kıkırdağı, kartilago aritenoidea.

İbriksi kıkırdaklar : Gırtlağın, küçük iki kıkırdaktan oluşan, yukarıdan halka kıkırdağın başı üzerine oturtulmuş bulunan ve kalkan kıkırdağın kanatları arasına düşen, üçgen piramit şeklindeki ibriğe benzer kıkırdaklar parçası. bk. gırtlak.

Kaburga kıkırdağı : Her bir kaburganın sternuma bağlanan kıkırdak kısmı. Yalancı kaburgalarda daha uzundur, kartilago kostalis.

Kalkan kıkırdağı : Larinksin çatısını yapan en büyük kıkırdak.

Kalkan kıkırdak : Gırtlağın arka kıkırdak üzerine oturmuş bulunan ve iki kanadı ön tarafta birbiriyle birleşerek katlanmış kalkanı andırır bir çıkıntı meydana getiren kısmı. Kalkan kıkırdağın erkeklerde, özellikle zayıf erkeklerde dıştan da belli olan bu çıkıntılı kısmına âdem elması denir. İki laminanın ventro-mediyanda birleşmeleriyle oluşan ve diğer gırtlak kıkırdaklarını kısmen içine alan en büyük gırtlak kıkırdağı, kartilago tiroidea.

Kıkıcı : Bir çeşit kır bitkisi.

Kıkık : Eğik olarak dizilmiş, arkaya doğru eğilmiş şeyler.

Kıkıl : Tavuk, kaz, ördek ve kuş yumurtası.

Kıkın : İnsan dışkısı, pislik. Kılçık.

Kıkırdak dokusu : Kollagen, elâstik, retiküler tellerden ve glikozaminoglikanlardan oluşan bir matriks içine gömülü kıkırdak hücrelerinden oluşan özelleşmiş bir bağ dokusu. Hiyâlin kıkırdak, elâstik kıkırdak ve telli kıkırdak olmak üzere üç tipi vardır. Katı ve elâstik olan saydam ve akımsı bir doku olup genel olarak kemiklerle olan bağlantı yerlerinde bulunur. Göze-arası maddesinde bulunan tellerin yapılarına göre çeşitli tipleri vardır: Saydam kıkırdak, elâstik kıkırdak, telli kıkırdak gibi.

Kıkırdak gözesi : (karşılık: kondrosit), Kıkırdak dokusunun gözesi olup bolca bulunan göze-arası maddesi içinde dağınık olarak bulunur.

Kıkırdak hücresi : Bir matriks içine gömülü olan ve matriksin proteoglikanı ile kollagen ve elâstik tellerini salgılayan kıkırdak dokusunun esas hücresi. Kondrosit. Kıkırdak dokusunda tek tek veya izogen gruplar yapan, bölünüp çoğalarak temel madde, kollajen ve elastik ipliği sentezleyen lakuna içerisinde olgun hücre, kondrosit. [Bakınız: kıkırdak gözesi].

Kıkırdak kemiği : Kıkırdağın kemikleşmesi ile oluşan kemik.

Kıkırdak örtüsü : Eklem kıkırdağı hariç, hiyalin kıkırdak ve elastik kıkırdağın üzerini örten, kondroblâstlar ve fibroblâstların yoğun olduğu, kollagen tip I bakımından zengin, sık telli bağ dokusundan oluşmuş, kıkırdağın apozisyonal büyümesini sağlayan tabaka. Perikondriyum.

Kıkırdak pullular : Kıkırdaklı kemikli balıklar.

Kıkırdaklı balıklar : İskeletleri kıkırdaktan oluşmuş, gerçek kemikleri olmayan, derileri sert plâkoyit pullarla kaplı ve bol miktarda mukus bezi içeren, karın yüzgeçleri erkeklerde değişikliğe uğrayarak spermaların dişiye aktarılmasına yarayan kopulasyon organları hâline dönüşmüş olan, 5-7 çift solungaçları bulunan, ayrı eşeyli, ovipar, vivipar ve ovovivipar balıklar. İskeletleri kıkırdaktan oluşmuş, gerçek kemikleri olmayan, derileri sert plakoit pullarla kaplı ve bol miktarda mukus bezi içeren, karın yüzgeçleri erkeklerde değişikliğe uğrayarak spermaların dişiye aktarılmasına yarayan kopulasyon organları hâline dönüşmüş olan, 5–7 çift solungaçları bulunan bir sınıf.

Kıkırdaklı kemikli balıklar : Vücutları kuyruk haricinde tamamıyla çıplak ya da birkaç sıra zırh şeklinde pullu, kıkırdak iskeletli, bazı bölgelerde kemik yapılar bulunan, heteroserk kuyruk yüzgeçli türlere sahip bir takım ya da bazı sınıflandırmalara göre üst takım. Vücutları kuyruk haricinde tamamıyla çıplak veya birkaç sıra zırh biçimindende pullu, kıkırdak iskeletli, bazı bölgelerde kemik yapılar bulunan, heteroserk kuyruk yüzgeçli türlere sahip bir üst takım, kıkırdak pullular.

Kıkırdaksı : Kıkırdakla ilgili, kıkırdak yapısında, kıkırdaktan oluşmuş, kıkırdaklı, kartilajinöz.

Kıkırdaksız : Yapısında kıkırdak bulunmayan.

Kıkırdatma : Kıkırdatmak işi.

Kıkırdayış : Kıkırdama işi.

Kıkırdemek : Kıkır kıkır gülmek.

Kıkırik : Temiz giyinmiş insan. Çömelerek oturma durumu. Yerfıstığı.

Kıkırt : Bir şeyin sonu.

Palatokuadratum kıkırdağı : Keski solungaçlılarda (Elasmobranchii) üst çeneyi teşkil eden çift iskelet yapısı.

Perikardiyal kıkırdak : Bazı balıklarda yüreği koruyan kıkırdak. Kalbi koruyan kıkırdak.

Sarı kıkırdak : [Bakınız: elâstik kıkırdak]. Elastik kıkırdak dokusu.

Soluk borusu kıkırdakları : Trakenin iskeletini oluşturan kıkırdak halkaları, kartilagines trakeales.

Telli kıkırdak : Sık telli bağ dokusu ile hiyalin kıkırdak arasında bir yapıya sahip olan, hücreler arası maddesinde paralel uzanan kalın kollagen telleri kapsayan, hücreleri bu teller arasında tek sıra hâlinde lakünler içinde bulunan, perikondriyumsuz, vücutta omurlar arası diskler ve ligamentlerin kemiklere bağlandığı yerlerde görülen bir kıkırdak dokusu tipi. Fibröz kıkırdak.

Telli kıkırdak dokusu : Göze-arası maddesinde paralel uzanan kalın kollagen telleri kapsıyan bir kıkırdak dokusu tipi.

Tırnak kıkırdağı : Atgillerde üçüncü falanksın iki yanında, bilateral, yassı ve paralel iki kıkırdak. Ayağın esnek aygıtlarındandır ve üçüncü falanksı geriye ve yukarıya doğru uzatır, kartilago ungularis lateralis ve mediyalis.

Yüzük kıkırdak : Soluk borusunun ilk halkasına lig. cricotracheale ile bağlanan, yüzük biçiminde olan en alt gırtlak kıkırdağı, kartilago krikoidea.

Kıkır kıkır : İçinden gelerek, sesli bir biçimde.

Kıkırdak : Kemik kadar sert olmayan, dayanıklı, esnek, bükülgen, damarsız bağ dokusu. Kakırdık. Sığır ve danada, hayvanın göğüs boşluğunun arka tarafının alt bölümünde bulunan parça.

Kıkırdak bilimi : Kıkırdakları inceleyen bilim dalı.

Kıkırdak doku : Kemiklerin bağlantı yerlerinde bulunan, katı, esnek ve saydam doku.

Kıkırdaklı : Yapısında kıkırdak bulunan.

Kıkırdama : Kıkırdamak işi.

Kıkırdamak : "Kıkır kıkır" diye ses çıkararak gülmek. Ölmek. Donacak kadar üşümek. Soğuktan donmak.

Kıkırdatmak : Kıkırdamasına sebep olmak.

Kıkırlık : İçten gülme durumu.

Kıkırtı : Kıkırdama sırasında çıkan sesin adı.

Diğer dillerde Kıdem temeli anlamı nedir?

İngilizce'de Kıdem temeli ne demek ? : longevity pay