Kıllenmek nedir, Kıllenmek ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Huylanmak, sinirlenmek : Onun silahla oynamasından ben kıllendim.

Kıllenmek anlamı, kısaca tanımı

Kılle : Kâr, kazanç, gelir

Sinirlenmek : Duygu ve davranışlarını denetleyemeyecek duruma gelmek, öfkelenmek, köpürmek, feveran etmek.

Sinirlenme : Sinirlenmek işi.

Huylanmak : Kuşkulanmak, işkillenmek, pirelenmek, tedirgin olmak. Hayvan, ürküp sinirlenmek.

Huylanma : Huylanmak işi.

Oynama : Oynamak işi.

Silah : Savunmak veya saldırmak amacıyla kullanılan araç. Savunmak veya saldırmak için kullanılan nesne, etken araç. Bir konuda etkili her şey.

Sinir : Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet. Rahatsız edici, hastalık derecesine varan özellik. Herhangi bir şey, bir olay karşısında tepki gösterme duyarlığı ve kişinin ruhsal niteliği. Hoşa gitmeyen, can sıkan. Kas kirişi ve zarı. Lastik. Diz kapakla ayak bileği arası. Sınır, bk. sinor// sinir sepet: hudut, bk. sinor sepet. Birçok sinir telinin bir araya gelmesi ile oluşan yapı. Duyu ve hareket uyartılarını beyinden organlara, organlardan beyine ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet. Beyni ve omuriliği vücudun öteki bölgelerine bağlayan ve herbiri birkaç sinir teli demetlerinden yapılmış olan beyaz iplikler.

 

Sila : Silah. Sıla, vatan. Silaha, silahı.

Sini : Üzerinde yemek de yenilebilen, yuvarlak, bakır veya pirinçten büyük tepsi.

Ben : Çoğu doğuştan, tende bulunan ufak, koyu renkli leke ya da kabartı. En çok üzümde görülen olgunlaşma belirtisi. Kişiyi öbür varlıklardan ayıran bilinç. Teklik birinci kişiyi gösteren söz. Olta veya tuzağa konulan yem. Saçta, sakalda beliren beyazlık. Bir kimsenin kişiliğini oluşturan temel öge, ego. Kuşun yavrusuna taşıdığı yem.

Diğer dillerde Kılküflücesi anlamı nedir?

Osmanlıca Kılküflücesi : dâ-i fütr-i şa'rî