Legations türkçesi Legations nedir

Legations ile ilgili cümleler

English: Ali has denied the allegations.
Turkish: Ali iddiayı yalanladı.

English: Can you prove the allegations?
Turkish: İddiaları kanıtlayabilir misin?

English: Are these allegations true?
Turkish: Bu iddialar doğru mu?

English: These allegations are false.
Turkish: Bu iddialar yanlış.

English: The allegations are completely unfounded.
Turkish: İddialar tamamen asılsız.

Legations ingilizcede ne demek, Legations nerede nasıl kullanılır?

Allegations : İleri sürme. İddia. Mazeret. Sav. Özür. Bahane.

Delegations : Yetkilendirme. Delegeler grubu. Delege atama. Delegasyon. Temsilciler kurulu.

Denied the allegations : Suçlamaları kabul etmedi. Suçlamaları reddetti. Kendisine yöneltilen suçlamalar karşı geldi.

Series of allegations : Mazeretler dizisi. Özürler derlemesi.

Series of mutual allegations : Karşılıklı mazeretler serisi. Mazeretler dizisi. Biri diğeri üzerine suçlama yapma.

Letter of delegation : Yetki belgesi. İzin belgesi. Vekaletname.

False allegation : Gerçek olmayan iddaa. Gerçek dışı iddaa. Gerçekte hiçbir temeli olmayan suçlama.

Legation : Temsilci gönderme. Sefaret. Sefarethane. Elçilik. Elçi gönderme. Ortaelçilik. Elçi yollama. Vekalet verme. Temsilcilik. Sefir.

 

Delegation of power : Yetki donatımı. Başkalarına güç veya yetki verilmesi. Güç verilmesi. Yetki verilmesi.

Delegation lifetime : Yetkilendirme süresi.

İngilizce Legations Türkçe anlamı, Legations eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Legations ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Ambassadorship : Büyükelçilik. Sefirlik. Sefaret. Büyükelçi makamı veya rütbesi.

Embassies : Sefaret. Elçilik makamı. Sefarethane. Elçilik binası. Büyükelçilik. Elçilik görevlileri.

Situation : Görev. Şartlar. İş. Durum. Kişiler arasındaki ilişkide önemli bir durumu getiren ve seyirciyi etkileyen görünüm. tema, uygun bir durum üzerine oturtularak işlenir. Vazife. Oyunda seyirciyi etkileyen görünüş. vaziyet. Mevki. Memuriyet.

Legation : Ortaelçilik. Vekalet verme. Sefarethane. Elçi gönderme. Sefir. Temsilci gönderme. Sefaret.

Delegacies : Delege olarak atama. Murahhaslık. Delege olarak atanma. Delegasyon. Vekillik. Delegelik.

Representations : Simge. Piyes. İşaret. İbraz. Oyun. Temsiller. Vekillik. Sunma. Tasarım (fel.).

Position : Konum. Oyuncuların alanda yer alış durumu. Memuriyet. Rütbe. Durum. Vücudun, herhangi bir bölümü üzerinde, alıştırma için aldığı biçim. Duruş. Yer. Yerini belirlemek. İş.

Legateships : Hükümet temsilcisi görevi. Papa elçiliği görevi. Delegelik. Hükümet elçiliği. Sefirlik. Papa elçiliği. Elçilik görevi.

Dealings : İlişkiler. Muamele. İş. İş ilişkileri. İlişki. Bağlantı. İş ilişkisi. Alışveriş.

Berth : Yatak. Yatacak yer bulmak. Palamarla bağlamak. Açıklık. Görev. Limana girmek. Rıhtıma bağlamak. Rıhtıma yanaşmak. Gemici ranzası. Yatak yer vermek.

Legations synonyms : representation, office, mission, legateship, post, ambassadorships, social relation, factorship, billet, spot, delegacy, place, embassy, missions.