Dealings türkçesi Dealings nedir

Dealings ile ilgili cümleler

English: Did Tom ever have any dealings with Mary?
Turkish: Tom'un Mary ile hiç herhangi bir ilişkisi oldu mu?

English: I keep a daily record of my business dealings.
Turkish: İş ilişkilerim hakkında günlük kayıt tutarım.

Dealings ingilizcede ne demek, Dealings nerede nasıl kullanılır?

Business dealings : İş anlaşması.

Have dealings : Alışveriş yapmak.

Dealing in futures : (finans) vadeli satış ürünleri ile uğraşmak (satışları ile kazanç etmek amacıyla hisse senetleri fiyatlarının yükselmesine güvenerek). Vadeli alım satım ile uğraşmak.

Dealing out : Dağıtmak.

Dealing room : Ticaret işlemlerinin gerçekleştiği oda. Satış işlem odası.

Misdealing : Yanlış dağıtma. Yanlış dağıtmak.

Dealing : Dağıtma. Yaklaşım. Ticaret. Davranış. İlişki. Uğraşma. Muamele. İş. Alışveriş.

Dealing with : İle ilgilenme. - konusunu ele alarak. İle iştigal etme. -e istinaden. Göğüs gererek. İlgilenme.

Wheeler dealing : Kurnazlık. Üçkağıt. Entrika.

Fair dealing : Dürüst iş yapma.

İngilizce Dealings Türkçe anlamı, Dealings eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Dealings ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Procedure : Gidenek. Yöntem. Uygulanan işlem. Proses. Usul. Özel bir amacı olan bir eylem için atılması gerekli adımların bir tanımı. Ameliye. İşlem. Usul hukuku.

Transference : Transferans. Havale edilme. Aktarım. Transfer. Aktarma. Devir. Nakil. Duyguları bir başkasına yönlendirme. Duyguların psikolojik olarak bir başkasına yönelmesi. Duyguların başkasına yönelmesi.

Buying : Alma. Satınalma gücü. Satın alma. Alış. Tecimsel olsun ya da olmasın bir nesneyi alıp verme işlemi. Satın alış. Alım.

Ball game : Vaziyet. Basketbol veya beysbol veya amerikan futbolu (us). Durum. Top oyunu. Eski meksika yerlilerinin dikdörtgen biçimindeki özel alanlarda, topa elle dokunmadan dinsel amaçla oynadıkları oyun. Top ile oynan oyunun (uk). Beysbol.

Commercialism : Ticari terim. Ticari anlayış. Ticari tutum.

Procedures : İşlem. Yordamlar. Yöntem. Usul. Prosedür. Yargılama yöntemi.

Commitment : Taahhüt. Kesin karar. Bağlanma. Suç işleme. Söz. Hapis hükmü. Teslim etme. Sorumluluk. Vaat.

Connections : İrtibatlar. Bağlantılar. Bir kimsenin bağlantılı olduğu nüfuzlu kimse ve kişiler.

Interchange : Takas. İki ya da daha çok yolun kesiştiği ve taşıt gidiş gelişinin değişimine olanak verecek biçimde dolaşım gereçleriyle düzenlenmiş kent kesimi. bk. düzeydeş geçit. Kavşak. Değiştirme. Değiştokuş etmek. Yer değişmek. Takas etmek. Değiş tokuş. Yerlerini değiştirmek.

Conditions : Genellikle işletme içini ilgilendiren olaylar. Şerait. İşlem. Durum. Ahval. Şartlar. Koşullar.

Dealings synonyms : trading operations, uptick, group action, downtick, transfer, merchandizing, callings, affaire, reciprocation, give and take, connecting, shoppings, communication, doings, bracing, trade, affaires, bracings, bond, assignments, affinity, usage, custom, buying and selling, things, anastomosis, accouplement, the trade, business relation, asgmt, treatments, commitments, attaching.

 

Dealings zıt anlamlı kelimeler, Dealings kelime anlamı

Dealings antonyms : uptick, downtick.