Linesmen türkçesi Linesmen nedir

Linesmen ingilizcede ne demek, Linesmen nerede nasıl kullanılır?

Linesman : Çizgi hakemi. Hat bekçisi. Yan hakemi. Hat teknisyeni. Yardımcı hakem. Bkz.lineman. Yardımcı (hakem). Yan hakem. Alanın iki kenarında ve yan çizgilerin dışında görevli olup orta hakemine yardımcı olan hakem.

Lines per frame : Resim başına satır. Satır sayısı. Resim başına satır sayısı. Bir televizyon resmini oluşturan satırların sayısı. (resim başına düşen bu satır sayısı, televizyonda yayın ölçünlerinin en önemlisi sayılır ve resim seçikliğini belirler). Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Lines per inch : Satır veya inç. İnç. Satır.

Lines to drop : Satır sayısı.

Active lines per picture : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Etkin satır sayısı. Alan boşluğunda yer alan ve resim bilgisi taşımayan satırlar çıktıktan sonra kalan satır sayısı.

Blank lines below slides : Boş satırlar slaytların altında.

Number of lines per second : Bir saniyede taranan satırların sayısı. (bu sayı, bir resimdeki satırların toplamı, yani satır sayısı (s) ile saniyedeki resim sayısının (r) çarpımına eşittir. örneğin türkiye'nin de benimsediği ccır dizgesinde s=625, r=25'tir; buna göre saniyede satır sayısı 625x25 = 15.625'tir (15.625 hz). Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Saniyede satır (sayısı).

 

Backscroll buffer lines : Geri sarma tampon bellek satırları.

Bidirectional lines : İkiyonlü hatlar. İki yönlü hatlar.

Agonic lines : Sıfır tabu sapma hattı. Agonik çizgi. Manyetik deklinasyonu 0 derece olan bir noktadan geçen düşünsel bir hat. Sapma hattı. Agonik hat. Kuzey ve güney manyetik kutuplarını bağlayan çizgi. Sapmasız çizgi.

İngilizce Linesmen Türkçe anlamı, Linesmen eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Linesmen ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Trackman : Yol işçisi. Demiryolu hatlarını teftiş eden kimse. Demiryolu rayı denetçisi.

Umpire : Üçüncü yargıcı. Hakem olmak. Hakemlik yapmak. Oyunun kurallara uygun olarak yönetilmesinden sorumlu olan ve kararlarına uyulması gereken görevli. İki hakemin karara varamaması durumunda karar için üçüncü bir hakemin tayin edilmesi. Tahkimde üçüncü hakem. Yarışlardaki yanlışları, yönetmelik kurallarına aykırı olayları başyargıcıya bildirmekle görevli yargıcı. Alandaki iki hakemden, başhakeme yardımcı olanı. onun verdiği kararlar da kesindir. ancak iki hakem arasında bir anlaşmazlık olduğunda, başhakemin kararına bakılır. Hakemlik etmek.

Tackle : Takım. Tutmak. Girişmek. Saldırmak. Topu ayağından almak. Üstesinden gelmek. Marke etmek. Ele almak. Başarmak. Yakalamak.

Electrician : Elektrikçi. Işık uzmanının yardımcısı, elektrik işlerinden ve sahne, ışıklarından sorumlu kişi. bk. ışıklama baş uzmanı. Işıkçı. Elektrik tesisatçısı. Elektrik teknisyeni. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Baş ışıkçının yönetiminde çalışan, görünçlüğün aydınlatılması için gerekli aygıtları düzenleyen ve kullanan kimse. Çıngıcı.

 

Position : Yerleştirmek. Taneciğin yeri, bunu veren konsayılar. Konum. Statü. Yer. Bir dizgide, bir damganın oturabildiği ve bir sıra sayısınca tanıtılabilen her bir yer. Durum. Görüş. Görev. Bilgisayar, bilişim, fizik, kimya, jimnastik, voleybol, veterinerlik alanlarında kullanılır.

Lineman : Alısün. Görevi demiryolu raylarını denetlemek olan işçi. Telgraf ya da demiryolu hatlarını kontrol eden görevli. Telefon ve elektrik taşıyan hatları döşemek ve onarmakla görevli kişi. Hatçı.

End : Kalkmak. Son. Bitiş çekidi. Sonuç. Amaç. Kafa. Bitim. Uç çekit. Son kısım. Sona ermek.

Gaffer : Dede. Şef. İhtiyar. Moruk. Yaşlı adam. Patron. Müdür. Yaşlı insan. Ustabaşı. Saka.

Linemen : Telefon ve elektrik taşıyan hatları döşemek ve onarmakla görevli kişi. Hatçı. Hat bakımcısı. Görevi demiryolu raylarını denetlemek olan işçi.

Linesmen synonyms : trained worker, assisting referee, skilled workman, skilled worker, guard, linesman, center.